SHURA, Türkiye için kamu öncülüğünde bir “yeşil finansman stratejisi” geliştirilmesini ve bu stratejinin koordinasyonundan, özellikle de uluslararası finansman kaynaklarına erişimden sorumlu olacak bir kurumsal yapının -“İklim Bankası”- oluşturulmasını öneriyor.
Türkiye, 2021 sonunda ilan ettiği net sıfır karbon hedefinin ardından enerji dönüşümü ve karbonsuzlaşma alanındaki çalışmalarını hızlandırdı. Bu kapsamda hem enerji üretimi tarafında yenilenebilir enerji kapasitesini artırmaya, hem de enerji tüketimi tarafında enerji verimliliği ve sanayide karbonsuzlaşmaya yönelik iddialı hedefler ve yol haritaları ortaya kondu.
Bu çok boyutlu dönüşüm sürecinde, yalnızca elektrik sistemi dönüşümü için yıllık ortalama 15 milyar dolar düzeyinde bir yatırım ihtiyacı bulunuyor.
Bu noktada temel sorular şunlar: Türkiye, dönüşüm için gerekli finansmana nasıl bir yapılanma ile erişebilir? Sıklıkla gündeme gelen “enerji verimliliği fonu”, “sanayide karbonsuzlaşma fonu” veya “adil dönüşüm fonu” gibi tematik ve tekil finansman araçlarının ötesine geçerek, bütüncül ve koordineli bir yapı oluşturmak mümkün mü?
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin 2022 tarihli “İklim Bankası ve İklim Finansmanı Diplomasisi” başlıklı politika notu, Türkiye için kamu öncülüğünde bir “yeşil finansman stratejisi” geliştirilmesini ve bu stratejinin koordinasyonundan, özellikle de uluslararası finansman kaynaklarına erişimden sorumlu olacak bir kurumsal yapının -“İklim Bankası”- oluşturulmasını öneriyor.
Yeşil Finansman Stratejisi ve “İklim Bankası”
Yeşil Finansman Stratejisi’nin; enerji dönüşümü ve karbonsuzlaşma yol haritaları ve eylem planlarından hareketle,
- Uluslararası finansman olanaklarının genişletilmesini,
- Finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesini ve
- Temin edilen fonların enerji dönüşümü başta olmak üzere yeşil dönüşüm ekseninde en etkin mekanizma ve araçlara yönlendirilmesini hedefleyen bütünlüklü bir politika dokümanı olarak tasarlanması gerekiyor.
Bu çerçevede, yeşil finansman stratejisinin koordinasyonu ve uygulamasını üstlenecek bir yapı olarak “İklim Bankası” şu şekilde kurgulanabilir:
- Yeni bir kuruluş olarak hayata geçirilebileceği gibi, mevcut bir banka ya da finansal yapının dönüştürülmesi yoluyla da oluşturulabilir.
- T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı, uluslararası finansal kuruluşlar dahil stratejik paydaşların hisse sahibi olarak temsil edildiği bir yapı olarak tasarlanabilir.
- Doğrudan kredi kullandırabileceği gibi, bankalar ve diğer finansal kuruluşlar aracılığıyla dolaylı finansman sağlayabilir.
- Uluslararası sermaye piyasalarındaki finansman olanaklarını değerlendirebilir.
- Uluslararası finans kuruluşları, çok taraflı kalkınma bankaları ve kalkınma finansmanı kuruluşlarından sağlanan iklim finansmanı fonlarının toplanması ve özellikle enerji dönüşümü başlığı altındaki öncelikli alanlara yönlendirilmesinde merkezi bir rol üstlenebilir.
İklim Bankası mı, İklim Fonu mu, Merkezi Koordinasyon Mekanizması mı?
SHURA’nın 2022 tarihli politika notunda tanımlanan “iklim bankası” yapılanması, ulusal kalkınma bankacılığına benzer bir yapıya işaret ediyor. Uluslararası düzeyle Avrupa Yatırım Bankası ve Asya Kalkınma Bankası, kendilerini “iklim bankası” olarak tanımlıyor. Ulusal veya yerel düzeyde ise bazı ülkelerde “yeşil banka” adı altında benzer işlevler üstlenen yapılar bulunuyor.
Climate Policy Initiative tarafından yayımlanan Yeşil Bankaların Durumu 2025 raporu, 36’sı gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere toplam 51 kuruluşu kapsıyor. Bu kuruluşların kimi, kendini yeşil banka olarak tanımlıyor, kimi yeşil banka kurmayı hedefliyor, kimi de karşılaştığı engeller nedeniyle yeşil banka kuramadığını ifade ediyor. Bununla beraber hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yeşil banka kurma eğiliminin arttığı gözlemleniyor.
Rapora göre, yeşil bankalar müstakil yeşil banka statüsünde olabileceği gibi, bir bölümü mevcut ulusal kalkınma bankaları içinde yeşil faaliyetlerin güçlendirildiği yapılanmalar, yeşil yatırımlara yönelik özel fonlar veya ülke paydaş platformları şeklinde de kurgulanabiliyor. Müstakil yeşil bankalar daha çok gelişmiş ülkelerde görülürken, mevcut kurumlar içinde kurgulanan modeller ise gelişmekte olan ülkelerde yaygınlaşıyor. Ülke paydaş platformları ise bankalardan bağımsız olabileceği gibi güçlü yeşil/iklim finansmanı yönelimi olan bir ulusal kalkınma bankasının koordinasyonunda faaliyet gösterebiliyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki yapılar, zamanla tam teşekküllü bir iklim bankasına dönüşmenin ara aşaması olarak da değerlendiriliyor.
Uluslararası düzeyde yeşil veya iklim bankalarının yanı sıra “iklim finansmanı birimleri” de yaygınlaşıyor. NDC Partnership tarafından yayımlanan politika notuna göre kamu bünyesinde oluşturulan iklim finansmanı birimleri veya merkezi koordinasyon mekanizmaları, iklim eylemlerinin ulusal kalkınma ve finansman süreçleriyle bütünleşmesini sağlıyor. Bu birimler;
- İklim yatırımları arasında öncelik sıralaması yapılması,
- Projelerin yatırıma hazır hale getirilmesi,
- Ulusal ve uluslararası finansman kaynaklarına erişimin kolaylaştırılması,
- Yenilikçi finansman araçlarının geliştirilmesi ve
- Özel sektör katılımının kolaylaştırılması
gibi alanlarda koordinasyon sağlıyor. Maliye bakanlıkları veya diğer bakanlıkların bünyesinde, ya da bağımsız koordinasyon kurulu olarak yapılanan bu birimlerin başlıca örnekleri Kenya, Mozambik, Bangladeş, Belize, Uganda, Fiji ve Ruanda’da bulunuyor.
Türkiye İçin Nasıl Bir Yapılanma?
Uluslararası örnekler ve Türkiye’de bankacılık sektörünün görece gelişmiş yapısı dikkate alındığında, Türkiye için oluşturulacak yapının mevcut ulusal kalkınma bankaları ile ticari bankalara alternatif olmaktan çok koordinasyon ve öncülük işlevine ağırlık verecek, tamamlayıcı bir rol üstlenmesi öngörülüyor. Kuruluş; diğer bankalar, finansal kurumlar ve paydaşların da içinde yer alacağı bir ortaklık yapısında tasarlanabilir ya da banka tüzel kişiliği olmayan bir ‘merkezi koordinasyon kurumu’ olarak geliştirilebilir. Amaç, aşağıdaki işlevleri bütüncül biçimde yerine getirecek etkin bir mekanizma oluşturmak:
Koordinasyon ve İklim Finansmanı Diplomasisi
- İklim finansmanı diplomasisini yürütecek ve paydaşlar arasında güçlü bir koordinasyon sağlayacak,
- C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı, uluslararası finansal kuruluşlar dahil stratejik paydaşların hisse sahibi olarak temsil edileceği,
- Çok taraflı kalkınma finansmanı kuruluşları başta olmak üzere stratejik paydaşların hisse sahibi olarak ya da icraya yönelik karar alma süreçlerine etkili biçimde dahil olabildiği,
- Yeşil finansman stratejisinin hazırlanması, uygulanması ve izlenmesi aşamalarında koordinasyon ve danışmanlık sağlayacak yetkinlikte bir yapının oluşturulması.
Finansal Yapıyı ve Piyasaları Güçlendirici Rol
- Dağıtık enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar, elektrikli araç ekosistemi, ısıtma dönüşümü, enerji verimliliği gibi alanlarda sanayiden hane halklarına uzanan tüketici yelpazesine yönelik finansal araçların geliştirilmesi,
- Kredilere ek olarak yenilikçi finansman mekanizmalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması,
- Finansal kuruluşların iklim finansmanına ve yeni finansal araçlara uyum sürecine kurumsal kapasite desteği sağlanması.
Uluslararası Sermaye Piyasalarında Yol Açıcı Rol
- Enerji yoksulluğunun giderilmesi, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, enerji arz güvenliği ve makroekonomik kırılganlıkların azaltılması amaçlarına yönelik hem kamunun belirleyeceği hedeflerin hem de uluslararası fonların sağlayacağı kaynakların tasarlanmasına girdi ve katkı sağlanması,
- Yeşil tahvil başta olmak üzere sürdürülebilirlik temalı tahviller ve benzeri araçlara dayalı borçlanma potansiyelinin ortaya konması ve bu alanın makro bir yaklaşımla yapılandırılması,
- Türkiye’nin uzun vadeli iklim hedeflerinden yola çıkarak uluslararası kurumsal fonların yatırımların finansmanına yönlendirilmesi,
- Stratejik yatırımlar ve yeni teknoloji yatırımları için ikili ülke işbirlikleri, teknoloji şirketleriyle ortak girişimler gibi yöntemlerle kamu ya da kamu-özel iş birliği yatırımlarının finansmanının sağlanması.




