;
Politika

Temiz Hava Hakkı Platformu: Santralların 2 Yıl Daha Havayı Kirletmesine İzin Vermeyin!

Çevre ve sağlık alanında çalışan 17 kuruluşun üyesi olduğu Temiz Hava Hakkı Platformu, baca gazı filtresi olmadan çalışan kömürlü termik santralların iki yıl daha havayı kirletmesine izin verebilecek ve Meclis Genel Kurulu’nda gelecek hafta görüşülecek torba yasa tasarısı ile ilgili ortak bildiri yayımladı. Bildiri, farklı şehirlerdeki 10 santralın iki yıl daha hava kirliliğine neden olmaması için milletvekillerine çağrıda bulundu.

Türk Tabipleri Birliği, TEMA Vakfı, Greenpeace Akdeniz, HEAL, 350.org, WWF-Türkiye, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Türk Toraks Derneği gibi çevre ve sağlık alanında çalışan 17 kuruluşun üyesi olduğu Temiz Hava Hakkı Platformu, yeni torba yasa tasarısındaki Madde 45’in getirdiği muafiyet ve sebep olacağı kirliliğe dikkat çeken ortak bir bildiri yayımladı.

2013 yılında kömürlü termik santralların özelleştirilmesinin ardından, bu santralların çevre yatırımlarını tamamlamaları için 2019 yılının sonuna kadar süre tanınmıştı. Bu süre içerisinde santrallar, filtre ve baca gazı arıtma sistemleri gibi çevre yatırımlarını yapmadan altı yıl boyunca zehirli gazları doğrudan havaya saldı. 5 Şubat’a kadar sürecek ara yıl tatilinden sonra mecliste ilk sırada görüşülecek yasa teklifi ile Çanakkale, Kahramanmaraş, Karabük, Kütahya, Manisa, Sivas, Şırnak ve Zonguldak’ta bulunan 10 santrala iki yıl daha havayı kirletme özgürlüğü tanınabilir.

Bugüne kadar söz konusu santralların doğaya ve insan sağlığına verdikleri kalıcı zararların iki yıl daha devam etmesine sebep olacak yasa teklifine çevre ve sağlık alanında çalışan kuruluşlar tepki gösterdi. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı ortak bildiride şöyle denildi: “Toplam kurulu gücü 4.680 MW olan 10 santral halihazırda bu şehirlerde doğaya ve insan sağlığına ciddi tehdit oluşturmaktadır. Hava kirliliğinin başta kalp ve solunum yolu hastalıkları olmak üzere, kanser dahil birçok hastalığın ve erken ölümlerin temel nedeni olduğu artık kanıtlanmıştır. Ömrünü tamamlamış bu santralların çevre yatırımlarından muaf tutulmak bir yana, emekliye ayrılma planlamalarının ivedilikle yapılması gerekmektedir. Termik santralların yol açtığı zararın maliyeti, yasanın getireceği ertelemeyle kazanılması düşünülen miktardan çok daha fazla olacaktır. Bu sebeple milletvekillerimizden, bu santrallara iki yıl daha bizi hasta etme izni verecek Madde 45’i Meclis’teki oylamada kabul etmemelerini talep ediyoruz.

Elbistan Sınır Değerin 6 Katı, Zonguldak ise 3 Katı Zehir Soludu

Temiz Hava Hakkı Platformu, emekli olma zamanı gelmiş bu santralların bulundukları şehirlerde yüksek miktarda hava kirliliğine sebep olduğunu belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan partikül madde (PM10) ölçüm verilerini inceleyen platformun uzmanları, en eski santrallardan Kahramanmaraş’taki Afşin Elbistan kömürlü termik santrallarının yer aldığı Elbistan’da yaşayanların son üç yılda Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sınır değerlerinden altı kat daha fazla kirli hava soluduğunu tespit etti. Toplam yedi santralın bulunduğu Zonguldak’ta ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mobil istasyonuyla 2018’de yapılan ölçümler PM10 değerlerinin DSÖ’nün sınır değerlerinin üç katı olduğunu ortaya koydu.

Türk Tabipleri Birliği Temsilcisi Doç. Dr. Gamze Varol yaptığı açıklamada DSÖ’nün, kirli havayı “insan sağlığına etkileyen en büyük tehlikelerden biri” olarak açıkladığını belirterek “Kirlilik seviyelerindeki artış yaşam süresini kısaltıyor; kanser, kalp damar hastalıkları ve felç görülme sıklığını artırıyor. Bebek ölümleri, erken doğum, büyüme-gelişme geriliği, öğrenme bozuklukları, hafıza ve davranış sorunları ve diyabet gibi çok sayıda sağlık sorununun temelinde kirli havanın etkisi olduğu tartışılıyor. Sağlık iki yıl beklemez, bu bölgelerdeki insanların iki yıl daha sağlık sorunları yaşamasının bedelini kim ödeyecek” dedi.

TEMA Vakfı’ndan Çevre Politikaları Bölüm Başkan Yardımcısı Özlem Katısöz ise “2014 yılında Anayasa Mahkemesi (AYM) benzer bir düzenlemeyi iptal etti. AYM, iptal kararının gerekçesinde sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının ekonomik ve mali gerekçelerle vazgeçilecek haklardan olmadığını açıkça belirtmişti. Bu karara rağmen, santralların kirleterek çalışmaya devam etmesi temiz hava hakkımızın ihlalidir” dedi.