;
Bilim Politika

“Sıcak Hava Dalgaları Özellikle İşçiler için Tehlike Oluşturuyor”

Sıcak Dalgaları ve Türkiye’de Halk Sağlığı webinarı, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ortaklığı ile 21 Temmuz’da gerçekleşti. Webinarda sıcak dalgalarının sağlığa etkileri, Türkiye’nin durumu, Avrupa’daki erken uyarı sistemleri ve konunun koronavirüs ile bağlantıları konuşuldu.

Haber: S. Sena Akkoç

Çevre ve iklim üzerine çalışanların sağlık uzmanlarına yönelik bilgilendirme yapmasını ve sağlık uzmanları ile işbirliğini hedefleyen “Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi” kapsamında 21 Temmuz’da “Sıcak Dalgaları ve Türkiye’de Halk Sağlığı” webinarı düzenlendi. Oturuma, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Türkiye Ofisi’nden Dr. Toker Ergüder, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ümit Şahin, INCHES (Uluslararası Çocuk Sağlığı, Çevre ve Güvenlik) ağının başkanı Dr. Peter van den Hazel ve Fransız Halk Sağlığı Ajansı’ndan Dr. Karine Laaidi katıldı.

2017’deki Ostrava Konferansı ile hükümetlerin ajandalarına giren çevresel değişimlerin sağlığa etkileri konusunda bir yandan hava kalitesi, içme suyu ve atık yönetimi konusunda iyileştirme çalışmaları yapılırken küresel ısınma etki azaltma ve uyumu da hedefleniyor. Küresel ısınmanın halk sağlığını tehdit ettiği durumlar, sıcak dalgalarının yaygınlaşması ve uzaması, özellikle Akdeniz, Amazon ve Avustralya’da ciddi hasara yol açan orman yangınları ve suya erişimi zorlaştırarak tarımsal faaliyetleri aksatan kuraklık olarak sıralanıyor.

Dr. Toker Ergüder, sağlığın yalnızca fiziksel ve ruhsal iyilik halini değil sosyoekonomik, kültürel ve çevresel iyiliği de kapsadığını hatırlatarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na bağlı kalmanın, sağlık açısından da önemli olduğunu belirtti çünkü her konuda olduğu gibi çevresel faktörlere bağlı sağlık sorunlarında da sosyoekonomik düzeyi düşük kişiler, işçiler, yaşlılar ve çocuklar risk grupları arasında. Ergüder, “Dünyada gerçekleşen ölümlerin %23’ü hava ve su kirliliği, iklim değişikliği gibi çevresel etkenler nedeniyle gerçekleşiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün önümüzdeki yıllar için, bu ölümlere karşı hava kalitesinin iyileştirilmesinden toksik atıkların yönetimine birçok çevresel etkeni kapsayan planları var” dedi.

Küresel ısınmanın en belirgin etkilerinden biri olan sıcak dalgaları, Türkiye’de de son yıllarda hem süre olarak hem de sıcaklık değerleri olarak artış gösterdi. Türkiye’de bir sıcak dalgası sonucunda Mayıs ayında sıcaklıklar 43 dereceye kadar çıkarken, rekor 2019 yılında 45-46 dereceyi gören Fransa’nındı.

Aşırı sıcaklar ve sıcak hava dalgalarının farklı olduğuna dikkat çeken Dr. Ümit Şahin, sıcak dalgalarının aşırı sıcakların yoğunlaştığı dönemler olduğunu ve sağlık açısından ciddi sorunlara yol açtığını söyledi. Sıcak dalgaları için tek bir tanımı olmadığını fakat genellikle bölgeye spesifik olan, kısa süreli ve en az üç gün boyunca devam eden normalden yüksek sıcaklık durumlarını kapsadığını belirten Dr. Şahin, “Kısa süreli ve bölgeye özgü olsalar da sıcak hava dalgaları ölümlere, tarımsal kayıplara ve birçok sağlık sorununa yol açıyor” dedi.

Dr. Şahin, yapılan araştırmalara göre önümüzdeki yıllarda Türkiye’de sıcak hava dalgalarının en iyi ihtimalle 42 gün, en kötü ihtimalle ise 78 gün süreceğini söyledi. Yani en kötü ihtimal, bütün bir yazı sıcak dalgası ile geçirmek anlamına geliyor.

Dr. Şahin’in de dahil olduğu 2013-2017 yılları arasında sıcak dalgaları nedeniyle İstanbul’daki ölümleri araştıran bir çalışma, 2015-2017 yılları arasında gözlemlenen sıcak hava dalgalarının ölüm oranlarını arttırdığı gösteriyor. Fakat sıcak dalgaları yalnızca öldürmüyor, özellikle 60 yaş üstü ve çocuklar gibi risk grupları için birçok hastalığı da tetikliyor. Oturumda gece sıcaklıklarının artışının da önemli bir diğer konu olduğuna dikkat çekildi. Gündüzleri maruz kalınan sıcağın etkileri, geceler de sıcak olduğu için onarılamıyor.

Uluslararası Çocuk Sağlığı, Çevre ve Güvenlik ağının başkanı Dr. Peter Van den Hazel ise, Avrupa Komisyonu’nun Isı Kalkanı (Heat Shield) projesinden bahsederek sıcak dalgalarının işçiler için yol açtığı sorunlara dikkat çekti ve şunları söyledi: “İnsanlar sıcağa alışkın olduklarını, sıcaklara hemen uyum sağlayabildiklerini söylüyor ama en alışkın olanlar bile hastalanıyor ya da performans düşüklüğü yaşıyor. Sıcak dalgaları özellikle işçiler için ciddi sağlık sorunları oluşturuyor.” Van den Hazel’e göre, işyerlerinde sıcak dalgalarından korunmak için acilen önlemler alınmalı, işçilere içme suyu ve uygun giysiler sağlanarak dinlenme süreleri verilmeli.

Oturumda, şehirlerin artık sıcak dalgalarından daha az etkilenecek şekilde tasarlanması gerektiği de vurgulandı. Gölgelendirme yapmak, şehirleri yeşillendirmek ve su meydanı (water plaza) yapmak çözüm önerileri arasında. Ayrıca, halkın sürekli olarak konu hakkında bilinçlendirilmesi ve kişisel tedbirlerini alması gerekiyor. Konu üzerine sağlık yetkilileri, iklim bilimciler ve meteorologlar ile çalışarak düzenli uyarılarda bulunmalı, kentlere uyarı sistemleri kurmalı ve olası sıcak dalgaları konusunda eylem planları yapmalı.

Fransız Halk Sağlığı Ajansı’ndan Dr. Karine Laaidi ise, Fransa’daki erken uyarı sistemlerini ve ulusal sıcak dalgaları planlarını örnek gösterdi. Fransa’nın planı, sıcak dalgası uyarıları, sağlık gözetimi ve bakım evlerine soğuk odalar yapılması gibi uygulamaları içeriyor. Laaidi, aldıkları önlemlere rağmen ölüm oranlarının hâlâ yüksek olduğunu da vurguladı ve özellikle pandemi döneminde sıcaklığa bağlı stresin insanları hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirdiğini ve ölümlere yol açtığını söyledi.