;
Ekonomi Politika

Polonya: AB’nin 2030 İklim Hedefi Kabul Edilmeden Önce Daha Fazla Analize İhtiyaç Var

Üst düzey bir Polonyalı Bakan, Polonya’nın Avrupa Komisyonu’nun 2030 için önerdiği % 55 oranındaki seragazı azaltım hedefini kabul edebilmesi için, daha zorlu iklim hedeflerinin AB üye ülkeleri üzerindeki etkisine ilişkin daha fazla analiz yapılması gerektiğini söyledi.

Polonya İklim ve Çevre Bakanı Michał Kurtyka, “Devam eden COVID-19 salgını ve ekonomik etkisinin ışığında, Komisyon’un 2030 hedefi önerisi ve üye ülkeler üzerindeki etkileri derinlemesine analiz gerektiriyor” dedi.

EURACTIV’in gerçekleştirdiği bir video buluşmasında Kurtyka, “Üye devletler, bölgeler ve sektörler için artırılmış bir hedefin ne anlama geldiğini bilmediğimiz için bu bilgilerden yoksunuz” dedi.

Avrupa Komisyonu, 2030 itibarıyla %55 emisyon azaltım hedefini, iklim eylemini ve Avrupa Yeşil Düzeni planını AB’nin “yeni büyüme stratejisi” olarak belirledi. Avrupa Parlamentosu ise %60 emisyon azaltım hedefini oyladı.

AB’nin 27 devlet başkanını ve hükümet başkanını bir araya getiren organ olan Avrupa Konseyi, Ekim ayında gerçekleşen bir zirvede 2030 iklim planı üzerine ilk tartışmayı gerçekleştirmişti.

Ancak AB liderleri, Polonya’nın başını çektiği birkaç doğu ülkesinin taahhütte bulunmayı  reddetmesi ve Komisyonu, kendi özel ulusal durumlarını değerlendirmek için “üye devletlerle derinlemesine istişarelerde bulunmaya” davet etmesinin ardından kararlarını Aralık ayına ertelediler.

Ekim zirvesinden bir ay sonra, Polonya hâlâ AB’nin önerdiği 2030 iklim planına ayak uydurmaya çalışırken çok az ilerleme kaydedildi.

Kurtyka, AB ülkelerinin farklı enerji sistemlerine ve dikkate alınması gereken ulusal koşullara sahip olduğunu söyleyerek, “Sonuçları tam olarak görmeden radikal değişiklikleri uygulamak istemiyoruz” dedi.

Kurtyka, geçiş sürecinde “maliyet ve faydaların adil dağılımının” sağlanması gerektiğini vurgulayarak, Avrupa COVID-19 krizinin neden olduğu benzeri görülmemiş bir ekonomik durgunluktan geçerken AB’nin “iklim politikasının uygulanmasındaki güvenilirliğinin” tehlikede olduğunu söyledi.

Bakan, “Bu kriz sırasında, üye devletlerin ortak hedeflere ulaşmasını sağlayacak geçiş yolunu seçme esnekliğine sahip olmak çok önemli” dedi.

Polonya ve Macaristan’ın önümüzdeki yedi yıl (2021-2027) için AB’nin 1,8 trilyon euroluk bütçesi ve kurtarma fonu ile ilgili bir anlaşmayı veto etmesinden sonra, 19 Kasım Perşembe günü AB liderlerinin video toplantısında 2030 iklim planında herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

Varşova ve Budapeşte, AB değerlerinin ihlal edilmesi veya paranın yanlış kullanılması durumunda AB fonlarının askıya alınmasına izin verecek bir hukuk devleti mekanizmasına karşı çıkmaya devam ediyor.

EURACTIV etkinliğinde konuşan üst düzey bir AB yetkilisi, AB ülkeleriyle görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Komisyon’un iklim departmanında genel müdür yardımcısı Clara de la Torre, “Bunlar verimli ve derinlemesine tartışmalar” dedi.

Video konuşmasında Kurtyka, AB iklim hedeflerinin iddialı ama aynı zamanda gerçekçi olması gerektiğini ve kömür bölgelerinin ve işçilerin geride kalmamasını gözetmesi gerektiğini de söyledi.

Avrupa Parlamentosu’nun endüstri komitesi başkan yardımcısı, Danimarkalı merkez milletvekili Morten Petersen, “Yeşil geçişte herkesi dahil etmek ve tüm ülke ve bölgelerin gemide olmasını sağlama konularında gerçek sorunlarımız var” dedi.

Ancak Petersen, iklim değişikliğiyle ilgili güçlü hedeflerin gerekli olduğu konusunda ısrar ederek, Danimarka’nın 2030 için %70 iklim hedefine sahip olduğuna işaret etti.

AB üye ülkeleri arasında pek çok ülke şimdi Polonya ve Macaristan’ı 2030 hedef planını kabul etmeye ve her iki ülkede de enerji geçişi için fon içeren AB’nin 1,8 trilyon euroluk bütçe anlaşmasına ilişkin vetolarını kaldırmaya zorluyor.

Polonya gibi ülkeler, geçiş sürecine katıldıklarını söylüyorlar, ancak kömürü ortadan kaldırmak ve AB’nin 2030 hedeflerine ulaşmak için gerekli olduğunu söyledikleri on milyarlarca euroluk bir finansman açığına işaret ediyorlar.

EURACTIV etkinliğini destekleyen Polonya elektrik endüstrisi derneği PKEE Yönetim Kurulu Üyesi Pawel Cioch’a göre, revize edilmiş emisyon ticareti planı (ETS) bu boşluğu kapatmak için önemli bir unsur olacak.

Cioch, “2030 için yeni hedeflere ulaşmak çok büyük bir çaba gerektiriyor. Elbette bunun nedeni, Polonya’nın tamamen farklı bir başlangıç ​​noktasına sahip olması. AB fonlarından özel olarak ayrılmış desteğe ve dayanışma havuzundan ek ödeneklere ihtiyacımız var” dedi.

Polonya’daki İklim ve Enerji Analizi Merkezi’nden Robert Jeszke, “Bu üye devletler için, özellikle enerji kullanımında yüksek oranda fosil yakıt payına ve daha yüksek seragazı emisyonlarına sahip olanlar için çok büyük bir yük” derken AB’nin doğusundaki düşük gelirli ülkelerin ortalamadan daha fazla yükü taşıyacağına işaret etti.

De la Torre, AB karbon piyasasının tek başına finansman açığını kapatmak için yeterli olmayacağını kabul ederek şu anda Varşova ve Budapeşte tarafından bloke edilen adil geçiş fonu ve koronavirüs kurtarma fonu gibi diğer finansman kaynaklarına işaret etti.