;
Politika

Paris Anlaşması Mimarları: “COP26 Çok Zayıf Bir İlerleme Sağladı”

Paris Anlaşması’nın mimarları Figueres, Tubiana ve Fabius, dünyanın 1.5 derece ısınma sınırında kalması için liderlerin gelecek yıl planlarını iyileştirmeleri gerekeceği konusunda uyarıyorlar.

Paris Anlaşması’nın üç mimarı, COP26 zirvesinde üzerinde anlaşmaya varılan hedeflerin küresel ısınmanın korkunç seviyelerini önlemek için çok zayıf olduğu gerekçesiyle, dünya liderlerinin seragazlarını azaltmak için geliştirilmiş planlarla gelecek yıl müzakere masasına geri dönmek zorunda kalacakları konusunda uyardılar.

2015 Paris zirvesini denetleyen BM eski iklim şefi Christiana Figueres ve anlaşmayı hazırlayan Fransız diplomat Laurence Tubiana, Guardian’a dünyanın 1.5 derece sıcaklık sınırını aşmaması için daha güçlü eylem planlarının şart olduğunu söyledi. Paris Anlaşmasını da yöneten eski Fransız dışişleri bakanı Laurent Fabius ise, “Mevcut koşullarda, hedefler gelecek yıl geliştirilmelidir.”

Glasgow görüşmelerinin son saatlerine ulaşmasıyla bu tür üst düzey isimlerin son müdahalesi, karbon hedefleri arasındaki uçurum ve sıcaklık artışlarını sanayi öncesi seviyelerin en fazla 1.5 derece üzerinde sınırlamak için gerekli derin kesintiler konusunda birçok uzman arasındaki artan paniği gösteriyor.

Ulusal Katkı Beyan’ları (NDC’ler) olarak bilinen mevcut ulusal planlar, Climate Action Tracker tarafından bu hafta yapılan etkili bir analize göre 2.4 derecelik bir ısınmaya yol açacak.

Ülkelerin şu anda 2025’te daha iyi taahhütlerle dönmeleri bekleniyor, ancak çoğu uzman şu an, son tarihin öne çekilmesini talep ediyor. Ev sahibi İngiltere bir anlaşmaya varmak için mücadele ederken, bu en çok tartışılan anlaşmazlık alanı olarak görülüyor.

Figueres ve Tubiana, ülkeleri gelecek yıl daha iyi hedeflerle geri dönmeye zorlanmasına Paris Anlaşması’nın yasal hükümleri uyarınca izin verildiğini söyledi. BM Genel Sekreteri António Guterres de öneriyi desteklemek için müdahale etti. Guterres geçen hafta konferansa, “İllüzyonlara kapılmayalım: Bu zirvenin sonunda taahhütler yetersiz kalırsa, ülkeler ulusal iklim planlarını ve politikalarını yeniden gözden geçirmeli. Her beş yılda bir değil. Her yıl” dedi.

Şu anda Avrupa İklim Vakfı’nın başkanı olan Tubiana ise, “Gelecek yıl ve 2023’te geri gelmemiz gerçekten önemli. Glasgow’daki herhangi bir sonucun merkezinde bu olmalı. Paris Anlaşması’nı yerine getirmek için bu gerekli” dedi.

Paris Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana, ülkeleri sıcaklık artışlarını sanayi öncesi seviyelerin en fazla 2 derece üzerinde ve mümkünse 1.5 derece ile sınırlandırma “çabalarını” destekleyen iklim bilimi, 1.5 derece eşiğinin ihlal edilmesinin korkunç sonuçlara yol açacağını gösteriyor. Birçok alçak alanın sular altında kalması da dahil olmak üzere bazıları geri döndürülemez sonuçlar doğuracak. Isınma şimdiden 1.1 dereceye ulaştı ve aşırı hava koşulları tüm dünyayı etkisi altına alıyor.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), ısınmanın 1.5 derece artış ile kalması için 2030 itibarıyla emisyonların %45 oranında azaltılması gerektiğini söyledi.

Figueres, bilimin gösterdiği yolda ilerlemenin, Paris Anlaşması’nda belirtilen beş yıllık revizyonların hızlandırılması gerektiği anlamına geldiğini söyledi.

Tubiana da Paris Anlaşması’nın ruhunun iklim bilimine dayandığını vurguladı. Tubiana, “Kararları bilime dayandırmalıyız. Bu yüzden Paris Anlaşması’nda revizyon mekanizmasına sahibiz. NDC’ler ve bilimsel tavsiyeler arasındaki bu açık gerçekten büyük bir sorun” dedi.

Görüşmelerdeki diğer birçok üst düzey katılımcı, gözlemci ve ülke de Guardian’a Figueres ve Tubiana’nın çağrısını desteklediklerini söyledi.

Üst düzey devlet insanlarından oluşan Elders Grubu başkanı ve daha önce BM iklim elçisi olan, BM insan hakları komiseri ve İrlanda başkanı Mary Robinson, “Çok daha fazla aciliyete ihtiyacımız var, baskıya ihtiyacımız var. Daha güçlü geri dönmeyi kabul etmezsek, 1.5 derece ile uyumlu olduğumuzu nasıl söyleyebiliriz?” dedi.

NDC’lerin ne zaman ve nasıl revize edileceği sorusu çok önemli çünkü Glasgow görüşmeleri en azından Cuma gününün sonuna kadar ve muhtemelen bu hafta sonuna kadar devam edecek olsa da hükümetlerin bu zirvede NDC’lerini güçlendirmeleri artık mümkün değil. Ancak taslak metinde çalışmanın ana sonucunu oluşturacak bir madde gelecek yıl geri dönülmesini ve hedeflerin güçlendirilerek güncellenmesini mümkün kılıyor.

ABD ayrıca ülkelerin daha sık ve daha güçlü planlarla öne çıkmasını istiyor, ancak birçok devlet biriminde birden fazla taahhüt içeren karmaşık belgeler olabileceğinden, tüm tarafların tüm NDC’lerini yıllık olarak revize etmeleri gerektiği fikrine karşı çıkıyor.

Çin’in delegasyon başkanı Xie Zhenhua ise, “NDC’lerin yıllık olarak güncellenip güncellenmeyeceği, içinde hangi içeriğin bulunduğuna bağlı. İstikrarlı ve uzun vadeli NDC’ler, ülkelerin hedeflere ulaşmak için harekete geçmeleri adına daha faydalı” dedi.

Xie ayrıca, Paris Anlaşması kapsamında ülkelerin 2023’te NDC’lerini değerlendirmeleri için bir mekanizma olan “küresel bir stok sayımının” revizyonlar için önemli bir an olabileceğini belirtti.

COP26 zirvesi için büyük bir destek olarak, Çarşamba günü sürpriz bir işbirliği anlaşması imzalayan ve önümüzdeki 10 yılda emisyon kesintileri üzerinde birlikte çalışmayı taahhüt eden dünyanın en büyük iki emisyon üreticisiyle uzlaşmaya yer olabilir.

Cuma sabahı erken saatlerde delegeler tarafından hazırlanacak yeni bir sonuç metni taslağı belirlendi ve görüşmelerin 18.00’den önce sonlanacağı tartışıldı. Ancak, önceki COP konferansları Cumartesi ve bazen Pazar gününe kadar devam etme eğilimindeydi.

Taslak metinde henüz çözülmemiş olan diğer kilit noktalar arasında ise, yoksul ülkelerin karbonu kesmelerine ve aşırı hava koşullarının etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olacak iklim finansmanı ve aşırı hava koşullarının çok şiddetli tahribatı olan “kayıp ve hasar” konusunda onlara yardımcı olmanın yolları yer alıyor.

Ayrıca ülkelerin emisyonlarını nasıl izlemeleri ve raporlamaları gerektiği konusunda soru işaretleri ve ülkelerin emisyon azaltım hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için karbon ticaretine veya denkleştirmeyi kullanmalarına yönelik tartışmalı hükümler var.