;
Ekonomi Politika

“Pandemi Bize Multimodal Taşımacılığın Daha Dirençli Olduğunu Kanıtladı”

BM Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) Sürdürülebilir Ulaşım Departmanı Ulaşım Ağları & Lojistik Bölümü Mü̈dürü Francesco Dionori, multimodal taşımacılık, suyolları ve karayolları taşımacılığıyla ilgili verileri ve sürdürülebilir ulaşımın geleceğine dair soruları yanıtladı.

YAZI: Burcu GENÇ

UNECE’nin COVID-19 sonrası Avrupa’daki yük taşımacılığının eğilimleriyle ilgili olarak tahminleri nelerdir? Intermodal taşımacılık, suyolları veya demiryolları gibi seçenekler tercih edildiği için karbon salımlarını azaltmak için bir fırsat olabilir mi?

UNECE, tüm iç ulaşım yollarındaki istatistikleri topluyor ve kendi web sitesinde düzenli olarak yayınlıyor.¹ Şu anki pandemi durumu, ulaşım akışlarının gelecekteki modellerini tahmin etmeyi biraz zorlaştırdı. Politika yapıcıların da yardımıyla, COVID-19’a bağlı ulaşım istatistiklerini takip etmeyi amaçlayan özel bir kaynak hazırladık.² Bu kaynaklardan gördüğümüz kadarıyla, sınırlardaki problemlerden dolayı kara taşımacılığının ağır bir şekilde etkilendiği, tren ve intermodal yük taşımacılığının pandemiye daha dirençli olduğu ortaya çıktı. En son intermodal taşımacılığa dair yapmış olduğumuz atölyede de bu ulaşım tipinin daha dirençli olduğunu tartışmıştık.³ Bu vakaların bazılarında, bu avantajlar nedeniyle trafik karayolundan trene kaymış ve demiryolunun karayolundan daha az güvenilir olduğu şeklindeki olağan özdeyişi tersine çevirmiştir. Bu durumda,sürücülerin ve lokomotiflerin sık sık sınırlarda değiştirilmesi gerektiği gerçeği -genellikle uluslararası demiryolunun gelişimini engelleyen ana unsurlardan biri olarak tanımlanır- sınır ötesi trafik için neredeyse hiçbir yeni öngörünün gerekmediği anlamına geldi. Bu, genel olarak demiryolunda daha az yolcu taşımacılığı trafiğiyle birleştiğinde, intermodal demiryolu yükünün verimliliğinde artışa yol açmış oldu.

Karayolundan daha sürdürülebilir ulaşım modellerine geçişi kolaylaştırmak için bu ivmenin korunması önemlidir. İç suyolları bu değişimden aynı şekilde yararlanmamıştır. Bunun nedenlerini belirlemek için bu sektörde daha fazla analize ihtiyaç vardır.

UNECE, suyollarını teşvik etmek için çalışıyor. Öncelikle Türkiye’deki suyollarıyla ilgili herhangi bir çalışmanız bulunuyor mu? Bulunuyorsa suyollarının kullanımı konusunda herhangi bir öneriniz var mı?

UNECE, iç suyolları düzenleme çerçevesi üzerine 70 yıldan fazla bir süredir çalışıyor. Bu alandaki birçok toplantı, ulaşım yapılabilen suyolları olan üye ülkelerin %75’ini ilgilendiren önemli anlaşmaları da içeren ve sektör için büyük önemi olan toplantılar. Bu toplantılar ve 100’den fazla önergeyle desteklenen anlaşmalar, gemilerin kaydından kirliliğe, işaretlerden sinyalizasyona kadar sektörde bulunan her şeyi şekillendiriyor. Türkiye, iç suyolu taşımacılığının yedi çekirdek toplantısının herhangi birinde sözleşme tarafı değil.

Türkiye’de ayrıca, UNECE bölgesi için birincil iç su taşımacılığı anlaşması olan Ana İç Su Yolları Avrupa Anlaşması’nda Türkiye’ye dokunan kıyı suyolu E-90 (ve E-90-02) dışında tanımlanan herhangi bir iç suyolu bulunmuyor. İç suyollarının kullanımının daha da yaygınlaştırılmasıyla ilgili olarak, yılın başında yayınlanan “Sürdürülebilir İç Su Taşımacılığının İlerlemesi, Başarısı ve Geleceği hakkındaki Dokümanımız”4, bir bütün olarak bölge için bir dizi önemli tavsiyeyi vurguluyor:

  • Modern, sürdürülebilir ve dayanıklı suyolu ağının geliştirilmesinde koordinasyonu artırmak.
  • İç su taşımacılığının verimliliğini ve güvenliğini artırmayı amaçlayan sağlam bir düzenleyici çerçeve oluşturmaya yeniden odaklanmak.
  • İç su taşımacılığının modal payını artırmak ve multimodaliteyi teşvik ederek multimodal taşımacılık ve lojistik zincirlerindeki entegrasyonunu geliştirmek için stratejiler belirlemek ve uygulamak.
  • Çevresel zorluklarla daha iyi mücadele etmek için filonun ve altyapının modernizasyonunu ve daha yeşil seçeneklerle değiştirilmesini teşvik etmek.
  • RIS (River Information Services – Nehir Bilgi Servisi) ve diğer bilgi teknolojilerinin geliştirilmesini ve Avrupa çapında uygulanmasını teşvik etmek.
  • İç su taşımacılığı sektöründeki otomasyon, dijitalleşme ve diğer yeniliklerin gelişimini teşvik etmek.
  • İşgücü piyasası zorluklarını PanAvrupa düzeyinde ele almak, sektörü dahaçekici hale getirmek ve çalışanların hareketliliğini artırmak.
  • İç su taşımacılığında emniyet, güvenlik ve siber güvenliği sağlamak – Sektöre yönelik iç ve dış tehditlere karşı koymak.

Karayolu ulaşımı sürdürülebilir olabilir mi? Karayolları, sınırlarda beklemeyi azalttığı için e-CMR gibi teknolojilerle destekleniyor ancak karayolları yine de ulaşım için bir seçenek olmalı mı? Ve bu kapsamda UNECE, sürdürülebilir iç ulaşımı sağlamak için hükümetlere neler tavsiye ediyor?

Karayolu taşımacılığının payı ülkeler arasında büyük farklılıklar gösteriyor. 56 üye ülkemiz arasında, elimizde veri bulunan 42 ülkeden 33’ünde karayolu taşımacılığının yük payı %50 veya daha fazla. Yolcular için karayolu taşımacı lığı, veri bulunan tüm ülkelerde %80 veya üzerinde. Açıkçası görülüyor ki karayolu taşımacılığı sürdürülebilirlik denkleminin bir parçası olmak zorunda. Sınır geçişlerinde ve fiziksel temaslarda bekleme süresini azaltan operasyonların dijitalleşmesi umut verici bir yoldur. Türkiye ile İran ya da Türkiye ile Gürcistan arasında olduğu gibi dijitalleştirilmiş “eTIR” sisteminin başarılı pilot uygulaması5, gümrük memurları ve kamyon sürücüleri arasındaki fiziksel teması en aza indirerek virüs bulaşma risklerini azaltırken tedarik zincirlerinin sorunsuz çalışmasını sağlayabileceğini göstermiştir. UNECE, eTIR’ın hızlandırılmış uygulamasını destekliyor. Ayrıca “e-CMR” elektronik gönderi senetlerinin kullanımını da teşvik ediyoruz. Yönettiğimiz CMR Konvansiyonu, yılda 1 milyar nakliye sözleşmesi düzenlenerek karayolu taşımacılığının sorunsuz işlemesini sağlıyor. Daha önce belirttiğim gibi intermodal taşımacılığın daha  verimli kullanımı da başka bir anahtardır. Başka bir yol da doğal olarak daha çevreci yakıtlara geçiş. Normatif bir bakış açısıyla, ev sahipliği yaptığımız Araç Yönetmeliklerinin Uyumu için Dünya Forumu kapsamında geliştirilen BM Araç Yönetmelikleri teknolojiden bağımsızdır ve yakıt hücreleri dahil her tür yakıtın güvenli bir şekilde konuşlandırılmasını sağlar. Karayolu ulaşımının elektrifikasyonu ise önümüzde duruyor. Ülkeler ve ulaşım endüstrisi için büyük bir meydan okuma olacak, ancak aynı zamanda fırsatlar da getirecek. Son çalışmalarımızdan biri, üretilen tüm araçların %50’sinin elektrikli olması durumunda, azaltılmış emisyonlar açısından faydalara ek olarak, UNECE bölgesinde 2,9 milyon, dünya çapında ise 10 milyon olmak üzere ek iş yaratılabileceğini gösterdi. Aynı çalışma, UNECE ülkeleri toplu taşımaya yatırımı ikiye katlarsa, UNECE bölgesinde 2,5 milyon, dünya çapında ise yaklaşık 5 milyon yeni iş yaratılabileceğini ortaya koydu. Son olarak, sürdürülebilirliğin insani yönünü de unutmayalım. Her gün dünya yollarında hayatını kaybeden 3700’den fazla insanla, karayolu taşımacılığı sürdürülebilir olarak kabul edilemez. Aslında, karayolu kazaları tüm sürdürülebilir kalkınma gündemini tehlikeye atıyor, gelişmekte olan ülkelerin yıllık GSYH’sinin %2 ila 5’ine mal oluyor, okullara ve üniversitelere, hastanelere, suya ve sanitasyona erişim ve iklim eylemine hayati öneme sahip yatırımları engelliyor. BM Karayolu güvenliği sözleşmelerinin sorumlusu olarak, tüm ülkeleri bunları kabul etmeye ve uygulamaya ve yol güvenliğini bir öncelik haline getirmeye çağırıyoruz.6

Karbon salımının sebep olduğu hava kirliliğinin insan ve doğa sağlığı üzerinde kötü bir etkisi bulunuyor. COVID-19 bize, sağlıksız hava koşullarına sürekli maruz kalmanın daha fazla ölüme neden olduğunu gösterdi. THE PEP (Ulaşım, Sağlık ve Çevre Pan-Avrupa Programı) programı, ulaşım, sağlık ve çevre konularının nedenlerini ve sonuçlarını UNECE ve WHO ortaklığıyla ilişkilendirmeyi amaçlıyor. Programın getirdiği temel kazanımlar nelerdir?

Ulaşım, Sağlık ve Çevre Pan-Avrupa Programı (THE PEP), UNECE ve DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) üye devletleri tarafından “Yeşil, sağlıklı hareketlilik ve herkes için ulaşım” sağlamak üzere ilgili sektörleri bir araya getirmek üzere kurulmuş bir girişimdir. THE PEP beş öncelikli hedefi taahhüt etti:

  • Çevre dostu ve sağlıklı ulaşıma yatırım yaparak sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmak ve iş yaratmayı teşvik etmek.
  • Sürdürülebilir hareketliliği yönetmek ve daha verimli bir ulaşım sistemini teşvik etmek.
  • Ulaşımla ilgili seragazları, hava kirliliği ve gürültü emisyonlarını azaltmak.
  • Sağlıklı ve güvenli ulaşım yöntemlerine yardımcı olacak politikaları ve eylemleri teşvik etmek.
  • Ulaşım sağlığı ve çevre hedeflerini kentsel ve mekansal planlama politikalarına entegre etmek.

THE PEP, ulaşımın sürdürülebilirliğini iyileştirmeyi amaçlayan politika girişimleri geliştirmek için bu sektörlerden üye devletlerin temsilcilerini bir araya getirmede çok başarılı oldu. İzlenen bir dizi girişimin altını çizmeme izin verin:

– Avusturya’nın liderliğinde, kamu ve özel karayolu taşımacılığını daha verimli hale getirmek amacıyla eko-sürüş konusunda kılavuzlar geliştirmek için bir ortaklık kurulmuştur. Test aşamasında, kamyonlar ve otobüsler için yakıttan %5-10 ve otomobiller için %20’ye kadar tasarruf sağlayan bazı ilginç sonuçlar ortaya koydu. Nihai yönergeler kısa süre içinde yayınlanacaktır.

– THE PEP ayrıca hem toplu hem de özel taşımacılıkta elektrikli araçlara geçişi teşvik etmeye çalışıyor. Yayınlanmak üzere olan başka bir çalışma, toplu taşıma hizmetlerinin ve ayrıca elektrikli araçların kullanımının nasıl optimize edileceğine dair iyi uygulama örnekleri sunuyor.

– THE PEP, özel araç kullanımından uzaklaşmayı daha da kolaylaştırmak için hareketlilik yönetimi girişimleri üzerinde de yoğun bir şekilde çalıştı. Bu çerçevede, hareketlilik yönetiminde iyi uygulamaları sunmak için yakın zamanda bir çalışma yayınlandı. Bu çalışmada özel araç kullanımında uygun teşviklerin kullanılmasıyla önemli azalmaların yapılabileceği bir dizi senaryo vurgulanıyor.7

Tüm bu girişimler, mevcut pandemi durumuyla çok alakalı olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, THE PEP’in sürdürülebilir ulaşımın geliştirilmesindeki merkezi rolünü daha da güçlendirmek için, üye devletler “Yeşil ve sağlıklı sürdürülebilir ulaşım için ilkeler”in8 geliştirilmesi konusunda özel bir görev gücü oluşturmaya karar verdiler.

İlkelerin amacı, üye devletlere, mevcut pandemi durumunu ve aynı zamanda gelecek için daha iyi bir ulaşım sisteminin en iyi nasıl oluşturulacağını da göz önünde bulundurarak, ulaştırma sektörünü nasıl yeniden şekillendirecekleri konusunda rehberlik sağlamak olacak. Üye Devletler, geçtiğimiz aylarda zaten üç kez toplandı ve ilkeler, tavsiyelerin 2020 sonuna kadar hazır hale getirilme­si amacıyla geliştirilme sürecinde.

THE PEP kapsamındaki tüm bu fa­aliyetler, Türkiye dahil üye devletle­rin önemli katılımından yararlanıyor. Programın kendisi Orta Asya ve Kuzey Amerika’ya uzanan UNECE ve WHO/ Avrupa üye ülkelerine açıkken, bölge dışındaki ülkelerin geliştirilmiş ve geliş­tirilecek tavsiyeleri almasını engelleyen hiçbir şey yoktur.

UNECE Nedir? 

UNECE, Avrupa, Kuzey Amerika, Kafkaslar ve Orta Asya’da 56 üye devletten oluşmaktadır. Bununla birlikte, normatif faaliyetlerinin birçoğunun dünya çapında bir kapsamı vardır. İç taşımacılık alanında BM’nin en yüksek politika yapıcı organıdır, hava taşımacılığı için ICAO ve denizyolu taşımacılığı için IMO’ya eşdeğerdir. Türkiye, UNECE’nin kurucu üyelerindendir. 

Kaynaklar:

1 https://w3.unece.org/PXWeb/en & https:// www.unece.org/trans/main/wp6/infocards. html

2 https://wiki.unece.org/display/DSOCIOT/ Data+Sources+on+Coronavirus+impact+on +transport

3 https://www.unece.org/index.php?id=54453

4 https://www.unece.org/index.php?id=53901

5 https://www.unece.org/?id=53693

6 http://www.unece.org/fileadmin/DAM/stats/ publications/2020/SDG_report_for_web.pdf

7 https://www.unece.org/trans/publications/ intermodal-transport/2020/mobility-management-a-guide-of-international-good-practices/doc.html

8 https://www.unece.org/?id=54409