BM’nin iklim değişikliği yeni özel elçisi Mark Carney, bankalara ve yatırımcılara özel finansman kararlarının iklim değişikliğini hesaba katması gerektiğini söyledi.
Glasgow’daki BM iklim müzakereleri öncesinde özel finansmanı harekete geçirme stratejileri belirleyen Carney, bu tür yatırımların “zamanımızın en büyük ticari fırsatı haline gelebileceğini” söyledi.
Carney, “COP26’daki özel finansman çalışmalarının amacı basit: Her özel finans kararının iklim değişikliğini dikkate aldığından emin olmak” dedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a iklim finansmanı konusunda özel danışman olarak atanan İngiltere Bankası’ndan Mark Carney Londra’da yaptığı açıklamalarda “Net sıfır emisyona ulaşmak için tam anlamıyla ekonomik bir dönüşüm gerekiyor. Her şirket, her banka, her sigortacı ve yatırımcı kendi iş modellerini buna göre ayarlamak zorunda” diye konuştu ve ekledi: “Bu dönüşüm varoluşsal bir riski zamanımızın en büyük ticari fırsatına dönüştürebilir.”
İklim Haber'i Telegram'da Takip Edin!İklim Haber'i Linkedin'de Takip Edin!
Carney, ekonomik dönüşümün başarılmasının “yalnızca ‘koyu yeşil’ faaliyetlerin finanse edilmesi ya da ‘kahverengi’ faaliyetlerin kara listeye alınması ile ilgili olmadığını” söyledi. “Tüm şirketleri net sıfıra doğru harekete geçirmek ve desteklemek için yeşilin elli tonuna da ihtiyacımız var” dedi.
Tüm hedeflerin gerçekleştirilmesine yardımcı olacağı belirtilen finans maddesi, İngiltere başkanlığı tarafından COP26’nın temel önceliği ve kesişen teması olarak tanımlandı.
Zengin ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin emisyonları azaltmasına ve iklim etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için 2020’ye kadar yılda 100 milyar dolar ödeme sözü vermişlerdi. Bu hedefi gerçekleştirmek için büyük yatırımlara ihtiyaç var.
Aralık ayında Madrid’deki BM iklim müzakerelerinde Çin, Hindistan ve Brezilya, bu taahhüdün yerine getirilmesinin, iklim taahhütlerini artırmayla ilgili herhangi bir tartışmadaki önkoşul olduğunu vurguladı.
Ülkeler, daha iddialı 2030 iklim hedefleri sunma ve COP26’nın başlamasından önce uzun vadeli dekarbonizasyon stratejilerini yayınlama baskısı altında.
COP26 Başkanı ve İngiltere İş, Enerji ve Sanayi Stratejisi Bakanı Alok Sharma, ise “sıfır karbon ekonomisine geçişi sağlayacak finansmanı harekete geçirmenin” konferansın odak noktası olması gerektiğini söyledi.
Sharma, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) çalışmasını hatırlatarak, hem Paris Anlaşması’nın hem de Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) sıcaklık hedeflerininin tutturulması için önümüzdeki 10 yıl boyunca yılda yaklaşık 7 trilyon dolar yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
Dünya Bankası da dahil olmak üzere Çok Taraflı Kalkınma Bankalarının (MDB’ler) temel rolüne dikkat çekerek, “Bu fonun büyük kısmının özel sektörden gelmesi gerekiyor” dedi. Carney, İngiltere’nin MDB’lerden COP26’dan önce Paris Anlaşması ile uyumlu “güçlü uygulama planları geliştirmelerini” isteyeceğini de sözlerine ekledi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde da, merkez bankalarının zirveden önce oynaması gereken hayati rolü kabul etti. Ancak finans sektörünü, finansal sisteme “sürekli uygulanan ilkeleri” yeniden düşünmeye çağırdı.
Lagarde, “Hepimiz bir şeyler yapabiliriz. Geleneksel bilgeliği, işlerin nasıl yürütüldüğünü sorgulamaya başlamalıyız” dedi.