Pazar günü gerçekleşen ve solcu aday Gustavo Petro’nun kazanmasıyla sonuçlanan seçim, Kolombiya’yı fosil yakıt üretimini yasaklayan en büyük üretici yapabilir.
Solcu Gustavo Petro, ödüllü çevre kampanyacısı Francia Marquez’in eşliğinde, geçtiğimiz Pazar günü oyları topladı. Marquez ulusun ilk siyah ve ikinci kadın başkan yardımcısı oldu.
Petro manifestosunda, “Petrol ve kömüre olan ekonomik bağımlılıkta kademeli bir azalma” vadetti. Hidrokarbon araştırmaları için hibe verilmeyeceğini, hidrolik kırılma projelerinin durduracağını ve açık denizden fosil yakıt çıkarılmayacağını duyurdu.
Kolombiyalı çevreci Martin Ramirez, “Bunlar dönüşüme ve fosil yakıt kullanımımızı azaltmamıza yönelik büyük adımlar” dedi.
Eğer Petro fosil yakıtlardan geri çekilme taahhütlerini hayata geçirirse Kolombiya bunu yapan en büyük fosil yakıt üreticisi olabilir.
Geçen yıl Glasgow’daki COP26 iklim görüşmelerinde, Kosta Rika ve Danimarka, petrol ve gaz üretimini aşamalı olarak durdurmayı taahhüt eden ve Beyond Oil and Gas Alliance olarak bilinen ve toplu olarak küresel petrol üretiminin %0,2’sini oluşturan bir ülkeler ittifakı başlattı. Kolombiya, dünyadaki kömür, petrol ve gazın yaklaşık %1’ini üretiyor.
İttifak’a katılmak, Kolombiya’nın fosil yakıt genişlemesini derhal sona erdirme taahhüdünü yasaya dönüştürmesini ve fosil yakıt üretimi için bir bitiş tarihi belirlemesini gerektirecek.
Climate Home News’e konuşan Oil Change Kampanyacısı Romain Ioualalen, “Konu fosil yakıtları yerin altında tutmaya geldiğinde en önemli liderlik örnekleri bu ittifakları başta kurmuş olan Avrupa ülkelerinden gelmiyor. Aksine ilk adımı orta gelirli bir Latin Amerika ülkesi atıyor” dedi.
Geçen sene Uluslararası Enerji Ajansı, yeni fosil yakıt yatırımlarının küresel ısınmayı 1.5 derecede sınırlama hedefi ile uyumsuz olduğu konusunda uyarmıştı.
Manifestosunda Petro, ülkenin Amerika kıtası boyunca petrol üreten Ecopetrol şirketine “dönüşüm konusunda öncü bir rol” atfetti. Aynı zamanda temiz enerji ve elektik araçlar üzerine bir ulusal enstitü açma hedefini de duyurdu.
Fosil yakıtları yer altında bırakarak ve Amazon yağmur ormanlarını koruyarak önlenen seragazı emisyonları için karbon kredileri satmaya çalışacağını da sözlerine ekledi.
Fakat Ramirez, Petro’nun manifestosunu hayata geçirmekte oldukça zorlanabileceğini hatırlattı. Parlamentodaki yasa yapıcıların çoğunluğu Petro’yla aynı görüşe sahip değil. Aynı şekilde Yüksek Mahkeme de reformları uygun bulmayabilir.
Petrol ve kömür ihracatları Kolombiya’nın en büyük döviz kaynağı. Dolayısıyla Peso’nun değer kaybı yaşayabileceğine dair bazı endişeler gündemde. Bu da fosil yakıt ihracatına devam edilmesi konusunda baskı oluşturabilir.
Bunun yanı sıra kömüre bağımlı yaşayan bölgelerin bu plana kolayca ikna olmayacakları da düşünülüyor. La Guajira veCesar gibi bölgelerde kömür madenciliği gayrisafi yurtiçi hasılanın üçte birini oluşturuyor ve pek çok insana iş olanağı sağlıyor.
Ramirez ise “Bu sadece bir enerji dönüşümü olmayacak, bu aynı zamanda bir işgücü ve sağlık dönüşümü olacak” dedi. Madencilerin işlerini kaybetmesinin mental sağlıklarını etkileme ihtimali olduğunu da konuşmasına ekledi.
Yenilenebilir enerji planı içinde Petro, La Guajira’ın kömür merkezine, Güney Amerika’nın en kuzeydeki ucunda bir çöl, güneş enerjisi projelerini entegre etmeyi umuyor. Bu da Wayuu yerlileri, kömür madencileri ve yerli meclisler arasında “mülkiyet” tartışmalarının ateşlenmesi anlamına gelebilir.
Kolombiya çevre kampanyacıları için en tehlikeli yerlerden biri olarak biliniyor. Hedefler arasında ülkeyi bu gruptan çıkarmak da yer alıyor. Başkan yardımcısı Francia Marquez kıdemli bir çevre ve ırk adaleti kampanyacısı. Kendisi 2019’da el bombaları ve silahlar ile saldırıya uğramıştı. Marquez’in Kolombiya’nın bu konudaki kötü sicilini tersine çevirmesi beklentiler arasında.