;
Ekonomi Politika

Kigali Değişikliği Yürürlükte: Değişiklik İklim Hedefleri İçin Ne Anlama Geliyor?

Montreal Protokolü’ndeki Kigali Değişikliği yürürlüğe girerek HFC’ler olarak adlandırılan süper iklim kirleticilerinin kısıtlanmasını zorunlu hale getirdi. Ozon tabakasının incelmesine yönelik olan küresel anlaşmanın aynı zamanda iklim ile ilgili önemli avantajlar sağlaması bekleniyor.

Montreal Protokolü’nde yapılan Kigali Değişikliği geçtiğimiz hafta yürürlüğe girdi ve hidroflorokarbonlar (HFC’ler) olarak adlandırılan süper iklim kirleticilerinin kısıtlanmasını zorunlu hale getirdi. Yürürlüğe girmesi için 20 onay gereken değişiklik, en son Japonya ve Nijerya’nın dahil olmasıyla 65 katılımcının onayını aldı. ABD endüstrisi değişikliği desteklerken Trump yönetimi, tavsiyesini veya onayını almak üzere değişikliği Senato’ya gönderip göndermeyeceğini henüz belirtmedi.

Montreal Protokolü’ne taraf olan katılımcılar, iki yıl önce Ruanda’nın başkenti Kigali’de, HFC’lerin kullanımını azaltacak hızlandırılmış bir uygulama stratejisi izlenirse, 2100 yılına kadar potansiyel olarak dünya çapında ısınmayı ortalama 0,5 dereceye kadar önleyecek bir değişiklik yapmayı kabul ettiler. HFC’ler genellikle klimalarda ve buzdolaplarında, parçalandıklarında dünyadaki yaşamı zararlı radyasyondan koruyan stratosferik ozon tabakasını incelten diğer maddelerin yerine kullanılıyorlar. HFC’lerin ozon tabakasına zarar verme etkisi bulunmuyor, ancak fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan karbondioksit emisyonları tarafından yaratılan iklim değişikliğini şiddetlendiren son derece güçlü seragazları benzeri bir etkiye sahipler.

2040’ta HFC emisyonlarının en üst seviyeye çıkacağını düşünülürse Kigali Değişikliği’nin azaltım programı, 0,5 derecelik potansiyel ısınmayı önleyebilecek. 0,1 derecelik ısınmayı ise daha sonraki bir değişikliğe bırakacak.

Değişiklik, 2050 yılına kadar yılda 4,1 milyar ton karbondioksit eşdeğerinde küresel ısınma ile HFC emisyonlarını önleyecek. Kaçınılması gereken emisyonların toplamı 2100 yılına kadar yılda yaklaşık 9 milyar tona yükselecek.

Bilimsel Değerlendirme Paneli (Scientific Assessment Panel) tarafından hazırlanan Ozon İncelmesi Bilimsel Değerlendirmesi’ne (Scientific Assessment of Ozone Depletion) göre, 2020 yılına kadar küresel HFC üretimini durdurmayı planlayan “sıçrama” stratejisi, 2020’den 2060’a kadar ek olarak 53 milyar ton karbondioksit eşdeğerini önleyebilir. Panel, Kasım ayında Yönetici Özeti’ni yayımlamıştı.

Bilimsel değerlendirme, stratejinin, HFC kullanımının azaltılmasının ötesinde, klimaların ve diğer soğutma ekipmanlarının enerji verimliliğinin artırılmasının Kigali Değişikliği’nin iklimsel faydalarını ikiye katlama potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyor. Yani, HFC’lerle başa çıkmak için oluşturulan bu birleşik stratejiler, yüzyılın sonuna kadar öngörülen ısınmayı 1 dereceye kadar azaltabilme şansına sahip. Böyle bir düşüş, iklim değişikliğinin öngörülen en kötü etkilerinden bazılarını azaltabilir.

Montreal Protokolü’ne taraf ülkeler, Kasım ayındaki yıllık toplantılarında aldıkları resmi bir kararda, “Küresel ısınmaya daha az neden olacak alternatif soğutuculara geçiş sırasında buzdolabı ve klima ekipmanlarındaki enerji verimliliğine dair yaşanacak gelişmeler Kigali Değişikliği’nin iklim faydalarını ikiye katlayabilir” derken ülkelerin enerji verimliliği faaliyetleri için fonları artırdı. Karar, anlaşmanın özel finansman mekanizması olan Çok Taraflı Fon’u, Kigali Değişikliği’ndeki birleşme stratejisi için 1 milyar dolar vaat eden Dünya Bankası dahil diğer kurumlarla işbirliğini ve ortak finansmanı araştırmaya yönlendiriyor.