Kazakistan’da kuraklık nedeniyle ülkenin güney ve batı kesimlerinde 178 bin hektar tahıl alanı kurudu, 2 bin civarında hayvan öldü.
Uçsuz bucaksız topraklarıyla Orta Asya’nın geniş ülkesi Kazakistan, küresel ısınmanın olumsuz sonuçlarıyla mücadele ediyor.
Ülkenin güney ve batı bölgeleri, daha önce hiç görülmemiş kuraklık yaşıyor.
Kazakistan’ın iklimi ortalama her 10 yılda 0,3 derece ısınıyor. Bu yıl ortalamaların üzerindeki sıcak hava özellikle tarım ve hayvancılığı etkiledi.
Ülkenin güney ve batı kesimlerinde 178 bin hektar tahıl alanı kurudu, 2 bin civarında hayvan öldü.
Mangıstau eyaletinde, hayvanların otlatıldığı meralar açlıktan ve susuzluktan ölen hayvanlarla dolu.
Bu yıl hiç yağış olmaması ve aşırı sıcak hava, hayvanların besin kaynaklarını kuruttu, kuraklığı artırdı. Bölgedeki yüzlerce çiftçi atlarını, ineklerini, koyunlarını kaybetti.
Mangıstau’da çiftçilik yapan Anar Dosayeva, bu yazı büyük zararla geçirdiklerini ve hayvanlarını besleyecek otlak kalmadığını söyledi. Besin yetersizliğinden hayvanlarının çok zayıf olduğunu anlatan Dosayeva, çiftçilerin su kaynağı bulabilmek için sürekli yer değiştirdiklerini ifade etti.
Yıllardır büyükbaş hayvancılıkla uğraşan Sergey Kruşenskyi de bu yaz bölgede yaşanan kuraklığın mağdur ettiği çiftçilerden birisi.
Kuraklık nedeniyle çok sayıda hayvanının hastalandığını aktaran Kruşenskyi, daha önce böyle bir kuraklık yaşamadıklarını söyledi.
“Ağaç Dikilmesi Gerekiyor”
Bölgedeki iklim değişikliğine yönelik çalışmalar yürüten Çevre Bilimci Orınbasar Togcanov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mangıstau’da yağışların her yıl azalan bir grafiği olduğuna işaret etti.
Mangıstau’da 1986 ve 2014 yıllarında da kuraklıklar yaşandığını hatırlatan Togcanov, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ancak bu yılki kuraklık onlardan daha büyük ve daha etkili çünkü bölgede bu yıl hiç yağış olmadı. Bu küresel iklimin insan eliyle ısıtılmasının büyük bir örneği. Örneğin, sadece bir koyun günde en az 7 kilogram ot tüketiyor. Yüzlerce koyun sürüsü bulunduran çiftçilerimiz var. Bunun için bölgede kuraklığın önüne geçecek tek çare yapay yağmur yağdırma yöntemini uygulamak olacak. Bunun yanı sıra bol bol ağaç dikmemiz şart.”
Togcanov, küresel ısınmanın Hazar Denizi içinde tehlike oluşturduğuna işaret ederek, “Hazar’a 130’a yakın ufak ve büyük çaplı nehir akıyor. Bu nehirlerin olduğu yerlerde de yağış azalması söz konusu. Bu Hazar’a akacak su miktarının da azalması demek. Şu an bulunduğum alanda 1976’da su yüksekliği insan boyunu aşıyordu ancak şu anda suyun çekildiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kazakistan’daki yağışların %90’ının Atlas Okyanusu’ndan geldiğini anlatan Togcanov, “Son yıllarda küresel ısınma nedeniyle Kuzey Buz Denizi ile Grönland’ın buzları hızlı bir şekilde eriyor. Bu durum Atlas Okyanusu’ndaki buharlaşmanın azalmasına neden oluyor. Böylece bize gelecek yağışlar da azalıyor. Eğer insanoğlu hidrokarbon kullanmayı durdurmazsa ve orman alanlarını hızla çoğaltmazsa onlarca yılda yeryüzünde yaşam zorlaşacak” değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletlerin “Kuraklıkla Mücadelede Bölgesel Yaklaşım” projesi uzmanları, Orta Asya topraklarının büyük bir kısmının kuraklık riski taşıdığına dikkati çekiyor.
Genel nüfusun son 60 yılda neredeyse üç katına çıktığı ve kentleşmenin hızla arttığı Orta Asya’da aynı zamanda tarımsal faaliyetlerin yoğunluğu da tüm bölgede su kaynakları dahil doğal ekosistemi tehdit ediyor.
Uzmanlar, Orta Asya devletleri arasında kuraklık yönetimine ilişkin ortak bölgesel strateji belirlenmesi ve kuraklıkla birlikte mücadele edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.