CAN tarafından yapılan açıklamada aşı eşitsizliği, uygun olmayan konaklama, seyahat zorlukları ve COVID-19 pandemisindeki yeni dalgalanmalar gibi engeller nedeniyle, Kasım ayında gerçekleşecek BM iklim görüşmelerine çok sayıda gelişmekte olan ülke delegesinin katılımında sorun yaşanacağı belirtildi.
130’dan fazla ülkede, iklim kriziyle mücadele için birlikte çalışan 1500’den fazla sivil toplum kuruluşundan oluşan küresel İklim Eylem Ağı (CAN), BM iklim müzakerelerinin (COP26) ertelenmesi çağrısında bulundu. Konferans Kasım ayı başında gerçekleşecek.
CAN’in yaptığı açıklamada “Gelişmekte olan ülkelerdeki milyonlarca insanın aşılara erişiminin desteklenmemesi, artan seyahat ve konaklama maliyetleri ve COVID-19 pandemisi sürecindeki belirsizlik göz önüne alındığında, konferansa yalnızca iki ay kala, güvenli, kapsayıcı ve adil bir küresel iklim konferansının imkansız olduğu açık” denildi ve açıklamaya şu şekilde devam edildi:
“Kasım ayı başlarında yapılacak yüz yüze bir COP zirvesi, özellikle çoğu İngiltere’nin COVID-19 ‘kırmızı listesinde’ yer alan Küresel Güney ülkelerinden birçok hükümet delegesini, sivil toplum kampanyacısını ve gazeteciyi fiilen dışarıda bırakacak.
Bu durum, bu COP’ta görüşülecek olan ve diğerlerinin yanı sıra iklim finansmanı, kayıp ve hasar ve karbon piyasası kuralları dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkeler için son derece önemli olan konular için ciddi ve uzun süreli sonuçlar doğurabilir. İklim acil durumunun ön saflarında yer alanların tam ve anlamlı temsili, COP26’dan güvenilir bir siyasi sonuç elde etmek için kritik bir öneme sahiptir.”
CAN direktörü Tasneem Essop, “Endişemiz, iklim krizinden en derinden etkilenen ve zengin ülkelerin aşı sağlama konusunda destek eksikliği çeken ülkelerin görüşmelerin dışında kalması ve COP26’da olmayacak olmaları. BM iklim görüşmelerinde zengin ve yoksul ülkeler arasındaki doğal güç dengesizliği şu an sağlık kriziyle daha da ağırlaşıyor ve COP26 için mevcut zaman çizelgesine bakıldığında, güvenli koşullar altında Küresel Güney’den adil bir katılımın olabilmesi mümkün görünmüyor ve bu nedenle ertelenmeli” dedi.
İngiltere COP26 Başkanlığı, ihtiyacı olan delegelere aşıları hızlandırma sözü verirken, başvuruda bulunanlara dün itibarıyla henüz ilk aşıları yapılmadı. İngiltere COP Başkanlığı ise delegelerin bu hafta aşılanacağını açıklamıştı.
COP Başkanlığı’ndan lojistik destek ve karantina maliyetlerine ilişkin netlik için tekrarlanan taleplere yönelik de cevap gelmedi veya kamuoyuna herhangi bir açıklamada bulunulmadı.
Görüşmelerin uzun süredir gözlemcisi olan ve Nairobi merkezli düşünce kuruluşu Power Shift Africa’nın direktörü Mohamed Adow “İngiltere, savunmasız ülkelerdeki delegelere aşı desteğini ulaştırmada çok yavaş ve karantina gereksinimleri bazı göze çarpan otel maliyetleriyle birlikte geliyor. Bazı delegeler ise, bazı büyük seyahat merkezlerinin kapalı olması ve alternatif seyahat seçeneklerinin yoksul ülkelerin karşılayamayacağı kadar maliyetli olması nedeniyle geçiş yapamıyor. COP26 şu anda planlandığı gibi devam ederse, korkarım sadece zengin ülkeler ve bu ülkelerdeki STK’lar katılabilecek. Ancak bu ilkelere aykırıdır. İklim değişikliğinden en çok etkilenenlerin sesinin çıkmadığı bir iklim zirvesi amaca uygun olamaz” dedi.
Greenpeace Uluslararası İcra Direktörü Jennifer Morgan ise, “Gerçek iklim çözümleri var ama eksik olan gerçek dayanışma. Pandemi gibi, iklim ve biyoçeşitlilik acil durumu da sınır veya milliyet tanımıyor, ancak en kötü etkilenenler en az sorumlu olanlar. Dayanışmanın bileşenleri olan eşitlik, güvenlik, eylem ve hesap verebilirlik başarıya ulaşılması için COP26’nın merkezinde olmalı. Bu, ancak aşıya zamanında erişim ve karantina masrafları için finansal destek yoluyla sağlanabilir ancak bu unsurların tümü eksik” dedi.
CAN, bir pandemi sırasında COP zirvesi düzenlemenin zorluklarını kabul ettiğini ve COP26’yı erteleme çağrısının hiçbir şekilde acil iklim eyleminin ertelenmesi veya iklim müzakerelerinin boykot edilmesi anlamına gelmediğini de ekledi.
