;
Bilim

İklim Değişikliği Kaliteli Şarabı Etkiliyor

Birinci kalite şarap sevenler iklim değişikliğine dair giderek artan ürkütücü raporlara karşı dikkat etmeli. Birçok şarap üreticisi ise bu konuda endişeli çünkü başka seçenekleri yok. Ortalama sıcaklık seviyeleri yükseliyor; üzümlere ve şaraba zarar veren uzun süreli kuraklık, dolu ve fırtınalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı artıyor.

HABER: Gülce DEMİRER

Birinci kalite şarap sevenler ve üreticiler iklim değişikliğinin üzümlere ve şaraba olan etkilerini dikkatle takip etmeli. Fransa, Bordeuax’da, Mayıs 2018’de yaşanan dolu fırtınaları binlerce dönüm alana zarar verdi. 2017 yılında ise bölge oldukça yıkıcı etkileri olan dona maruz kaldı.

Harvard Kennedy Okulu’nda bilim, teknoloji ve kamu politikaları programının ortak direktörü John Holdren, Google’da hızlı bir araştırma ile Avustralya, İspanya, Güney Afrika, Kaliforniya gibi şarap üretimi bölgelerinde yaşanmış buna benzer birçok hikaye ile karşılaşabileceğinizi söylüyor.

Aynı zamanda 2009-2017 yılları arasında Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi direktörlüğü yapmış olan Holdren “İklim değişikliğinin sonuçlarını düşündüğünüzde ilk akla gelen büyük ihtimalle şaraba olan etkisi olmuyordur ancak şarap sektöründekiler ve şarap içmeyi sevenler için sonuçlar artık daha belirgin” diyor.

Holdren, küresel ısınmayı ve etkilerini New York’ta alkollü içki endüstrisi için düzenlenen ticaret fuarı Vinexpo’da ayrıntılı olarak açıkladı. Holdren’ın hedefi sadece sorunu açıklamak değil, izleyicilerini bir şeyler yapmaya teşvik etmek. Kendi karbon ayakizlerini azaltmaktan veya değişen iklime uyum sağlamaktan öte, aynı zamanda karbona küresel bir fiyat biçmek gibi daha ciddi emisyon azaltım politikalarının savunuculuğunu yapmayı hedefliyor.

Şarap Üreticilerine de Büyük Bir Rol Düşüyor

Holdren konuşmasında, “İklim değişikliği hız kazandıkça artan adaptasyonun sınırları ve maliyetleri, şarap endüstrisinin küresel emisyon salımının azaltım sürecinde oldukça büyük bir paya sahip olduğunu gösteriyor” dedi.

Barack Obama’nın bilim ve teknoloji eski danışmanı iki yıl önce Vinexpo etkinliğinde benzer bir konuşma yapmıştı. Konuşmada katılımcılar arasındaki 200 şarap üreticisi hakkında “iklim değişikliği konusunda tek bir şüpheleri yoktu, çünkü iklim değişikliğini yaşıyorlar ve işlerin değiştiğini biliyorlar” dedi.

İklim değişikliği sıcaklıkların artmasından ibaret değil. Holdren’ın belirttiği gibi ortalama sıcaklıkların artmasından, aşırı hava olaylarının zamanlamasına kadar hava düzenlerindeki bozulmaları tanımayı da içeriyor. Ancak yükselen sıcaklıklardaki küçük değişiklikler bile genel iklim sisteminde büyük değişikliklere neden oluyor.

Her ne kadar küresel ortalama yüzey sıcaklıkları 1990’dan bu yana yaklaşık 1,8 derece yükselmiş olsa da, normalde 800 yılda bir meydana gelen aşırı sıcaklıkların sıklığı Kuzey Yarımküre’de yaklaşık 50 katına çıktı. Holdren, yaşanan aşırı sıcakların birçok bölgedeki şaraplık üzümleri yok edeceğini söylüyor.

İklim Değişikliği Üzüm Yetiştirilen Bölgeleri de Değiştiriyor

En fazla risk altındaki şarap bölgeleri Burgonya’nın Pinot Noir’ı gibi çevresel etkilere daha duyarlı üzüm üreten bölgeler. Holdren, “Pinot noir, en hassas olan birinci kaliteli şarapları üreten, en değerli üzümlerden biri. Üzüm yetiştirme kapasitesini kaybetmeden önce bu üzümlerin yetişmesindeki çevresel uygunluğu yitirme eğiliminde oluyorsunuz” diyor.

Öte yandan iklim değişikliği, İngiltere ve Polonya gibi bazı bölgelerin üzüm yetiştiriciliği için daha uygun ortamlar haline gelmesini sağlıyor. 20 yıl önce “Oregon’da neredeyse hiç kimse Pinot Noir yetiştirmiyordu. Şimdi ise dünyanın en iyilerinden bazıları orada yetişiyor, ancak kuzey bölgelerine; Washington’a ve Kanada’da Biristh Columbia’ya kadar ilerlemesini bekliyoruz” diyor ve ekliyor: “Bir üzüm bağında iklim değişikliğine uyum sağlamak adına yapabilecekleriniz bir noktada tükenecek ve eğer hâlâ Pinot Noir yetiştirmek istiyorsanız harekete geçmeniz gerekecek.”

Şarap üreticileri yeni koşullara uyum sağlamaya çalışırken dünyanın bazı bölgelerinde şarabın nasıl hazırlanabileceğine dair düzenlemeler üzerine de tartışmalar devam ediyor. Örneğin, üreticilerin bazı bölgelerde asit eklemelerine izin verilmiyor. Üzümler -iklim daha sıcakken- erken olgunlaştığından, daha yüksek oranlarda şeker içeriyor, dolayısıyla alkol seviyesi de yüksek oluyor ancak bu aynı zamanda asit oranının düşmesine neden olduğu için şarabın daha açık ve canlı olmasını sağlıyor. Holdren, “Birçok insan, dengesiz bir şarabı telafi edebilmek için asit eklemek istiyor. Birinci kalite şaraplardaki değerleri, hızla değişen bir iklimde korumak oldukça karmaşık bir iş” diyor.

Politika yapıcılar ileriye dönük hiçbir şey yapmazlarsa, küresel sıcaklıkların 2100 yılına kadar yaklaşık 4,5 dereceden fazla yükselme ihtimali %35 oranında. Paris Anlaşması’nın iklim değişikliği ile ilgili tüm hedeflerine ulaşıldığı ve her beş yılda bir hedefler ileriye taşındığı takdirde ise küresel sıcaklıkların 2 derece artması ihtimali %30.

Holdren, küresel sıcaklıklardaki bu artıştan daha azını hedeflemenin şarap ve benzeri ürünler üzerindeki kontrol edilemez etkilerini azaltmak için oldukça önemli olduğunu belirtiyor.