;
Ekonomi Politika

IEA: Salgın Sonrasında Karbon Salımında Büyük Bir Artış Gerçekleşecek

IEA, COVID-19 salgını sonrası ekonomik toparlanmanın etkisiyle emisyonlarda tarihteki en büyük ikinci artışın yaşanacağını açıkladı.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), dünya ekonomisinin bu yıl COVID salgını ardından toparlanmaya başlamasıyla artan enerji talebi nedeniyle karbondioksit (CO2) salımında büyük bir artış olmasını bekliyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre IEA, enerji kaynaklı emisyonun bu yıl hâlâ 2019’daki seviyenin biraz altında olacağını tahmin ediyor. Ancak CO2 salımının, kayıtlar tutulduğundan bu yana, yıllık bazda ikinci en büyük düzeyde olması bekleniyor.

Özellikle Asya’da kömür kullanımı belirleyici olacak. IEA, küresel kömür talebinde %4,5 artış beklendiğini ve bunun 2014’teki zirve noktasına yaklaşacağını belirtiyor.

Fakat yenilenebilir enerjide de artış gözleniyor. “Yeşil kaynaklar” olarak ifade edilen ve çevreye zararının minimum olduğuna inanılan yenilenebilir kaynaklarla elektrik üretiminin toplamdaki payının bu yıl %30’a ulaşması bekleniyor.

COVID salgını nedeniyle ekonomideki yavaşlama, enerji talebinde İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük düşüşe yol açtı.

Enerji kullanımındaki azalma sonucu karbon salımı 2020’de %6 düşüş gösterdi. Zira kısıtlamalar daha çok kömür ve petrol gibi karbon yoğun yakıtları etkiledi.

Enerji kullanımındaki bu değişimin salgın sonrası ekonomik toparlanma döneminde de devam etmesi beklentisi doğmuştu. Ancak IEA tahminleri bu beklentilere gölge düşürdü.

Gelişmekte olan ülkelerde enerji talebi hızla artıyor. Bu yıl için %3,4 artış öngörülüyor. Zengin ülkelerde ise toplam enerji kullanımının 2019’daki seviyenin %3’ün altında olması bekleniyor.

Enerji talebinin arttığı ülkelerde kömür önemli bir rol oynuyor.

Kömür kullanımında 2020’de dünya genelinde %4 düşüş kaydedilmişken bu yıl %4,5 artış olması bekleniyor.

Bunun yarısının Çin’de olması ve artışın genel olarak Asya’da gerçekleşmesi öngörülüyor.

Ancak bir süredir kömürün arka planda olduğu ABD ve AB’de de kömür talebinin artması, fakat kömür kullanımının hâlâ 2019’deki seviyenin altında olması bekleniyor.

IEA’ya göre kömür talebi, 2014’teki zirvesine yaklaşacak. İklim değişikliğini kontrol altında tutma çabaları bakımından bunun olumsuz sonuçları olacak.

IEA İcra Direktörü Fatih Birol, “Enerji sektöründe kömür kullanımına dönülmesi nedeniyle küresel karbon emisyonlarının bu yıl 1,5 milyar ton artış göstermesi bekleniyor” diyor.

Birol, “Bu durum, ekonominin COVID krizinden çıkışının, iklim açısından sürdürülebilir olmaktan çok uzak olduğunu gösteren bir uyarı” diye de ekliyor.

IEA, petrol talebinin de salgın öncesi seviyeye tırmanması halinde 2021 yılı için karbon salımının daha da artmasını bekliyor.

Fakat uçakların kullandığı yakıtın bu yıl sonunda 2019’daki seviyenin %20 altında olması öngörülüyor.

Olumlu Gelişmeler de Var

IEA raporunda yenilenebilir enerji konusunda bazı pozitif veriler de var.

Yeşil enerji kaynakları ile elektrik üretimi %30’a ulaşacak. Bu, sanayi devriminden bu yana ulaşılan en yüksek düzey.

Rüzgar, güneş ve diğer sürdürülebilir kaynaklardan sağlanan enerji 2020’de %3 artış kaydetti. Bu şekilde elektrik üretiminde ise bu yıl %8 artış bekleniyor. Bu artışın yarısının Çin’de gerçekleşmesi öngörülüyor.

İngiltere’deki East Anglia Üniversitesi’nden Profesör Corrinne Le Quéré, son 15 yıldır ülkeler bazında yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük bir yönelim olduğunu, ancak kömür ve gaza da hâlâ büyük yaptırımlar yapıldığını söylüyor: “COVID sonrası ekonomiyi canlandırma paketleri bizi on yıllar boyunca yüksek CO2 emisyonlarına mahkum edecek faaliyetlere büyük finansman sağlıyor.”

Yarın ABD Başkanı Joe Biden’ın ev sahipliği yapacağı sanal iklim zirvesine 40’a yakın devlet başkanı ve başbakanın katılması bekleniyor.

ABD’nin aynı zamanda 2030 yılı için karbon salımının azaltılması açısından daha büyük bir hedef koyması bekleniyor.

IEA’ya göre, Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen hedeflere yaklaşma açısından bunların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.

IEA İcra Direktörü Fatih Birol, “Hükümetler hızla emisyonları azaltma yönünde hareket etmezse, 2022’de daha kötü bir durumla karşı karşıya oluruz” diyor.

Birol, sanal iklim zirvesinin, bu yıl İskoçya’nın Glasgow kentinde yapılacak iklim zirvesi öncesi önemli bir adım olacağı görüşünde.