;
Ekonomi Politika

IEA: Pandemi Öncesi Emisyon Seviyelerine Dönmek Felaketle Sonuçlanabilir

9 Temmuz’da gerçekleşecek IEA zirvesi bu yılki iklim krizinin tartışılacağı tek büyük toplantı olacak. Zirveye ABD’nin yanı sıra Çin, Hindistan ve AB’de katılıyor.

ABD, bu yıl iklim acil durumu konusundaki tek büyük uluslararası zirvede, koronavirüs krizinden küresel bir yeşil iyileşme planının formüle edilmesi için Çin, Hindistan ve AB gibi diğer büyük güçlerle bir araya gelecek.

Yeşil iyileşme fikri, seragazı emisyonlarının pandemi öncesi seviyelerinden yukarı çıkmasını önlemeyi amaçlıyor ancak çok az sayıda hükümet taahhütte bulundu. Önümüzdeki birkaç ayda da taahhütte bulunmazlarsa, koronavirüs ekonomik iyileşme planları iklimsel çöküşe neden olacak yüksek karbon emisyonlarını içerecek.

Gelecek hafta, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) dünyanın en büyük ekonomileri ve gelişmekte olan ülkeler için küresel emisyonlarının %80’ini kapsayan bir çevrimiçi zirveye ev sahipliği yapacak. Zirve, pandemide kaybedilenlerin yerine dünya çapında on milyonlarca “yapılmaya hazır” yeşil iş yaratmayı ve yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve diğer emisyon azaltma projelerini artırma planlarını ortaya koymayı hedefliyor.

ABD Enerji Bakanlığı’ndan Dan Brouillette, Çin’in Enerji Bakanı Zhang Jianhua, Avrupa Komisyonu’ndan Frans Timmermans ve önümüzdeki yıla ertelenen COP26’nın Başkanı Alok Sharma katılacak.

Hükümetler, ABD gibi, iklim krizi hakkında şüpheci olsalar bile yeşil iyileşme planlarını imzalayabilecek. IEA Başkanı Fatih Birol, “Hükümetler iklim değişikliğini bir öncelik olarak görmeseler bile, sürdürülebilir kalkınma planımızı sadece istihdam yaratmak ve ekonomik büyüme sağlamak için uygulamaya devam etmeliler. Örneğin binaların yenilenmesi” dedi.

Birol, emisyonların ekonomik durgunlukta keskin bir şekilde düştüğünü belirtirken, hükümetlerin kömür santrallarına yatırım yapması ve verimsiz binalar inşa etmesi gibi faaliyetleri nedeniyle emisyonların hızlı bir şekilde eskisinden çok daha yüksek seviyelere ulaştığı 2008 mali krizinden sonraki ekonomik toparlanmanın tekrarlanmasından korktuğunu ifade etti.

Birol, “Geri sıçramayı durdurmak için emisyonları yapısal bir şekilde düşürmeliyiz” dedi. Bu, binaları daha az enerji kullanacak şekilde yenileyerek, şu an fosil yakıtlardan daha düşük maliyetle güç üreten rüzgar çiftlikleri ve güneş santralları inşa ederek, geniş bant ve diğer telekomünikasyon ağları ve elektrikli araçlar için altyapı oluşturarak yapılabilir.

Araştırmalar, yeşil bir iyileşme planının, hem kısa hem de uzun vadede, alıştığımız iş yapma modeline göre daha fazla iş ve daha fazla yatırım getirisi yaratacağını ortaya koymuştu.

9 Temmuz’daki IEA zirvesi, hükümetlerin bu yılki iklim krizini tartışacağı tek büyük toplantı olacak, çünkü COP26 zirvesi pandemi nedeniyle gelecek yıla ertelendi. ABD’nin katılımı ise çok önemli, çünkü Beyaz Saray, başkanlık seçiminden sonraki gün, 4 Kasım itibarıyla Paris Anlaşması’ndan çekiliyor.

Hükümetler, birçoğunun yaptığı gibi, ekonomilerini yeniden başlatmak için yüksek karbonlu altyapıya yatırım yaparsa, dünya 2 dereceden fazla ısınabilir ve bu felaket sonuçlar doğurabilir.

Birol Guardian’a verdiği röportajda “Şimdi ne tür bir enerji seçimi yapacağımız önümüzdeki on yılları da belirleyecek. Enerji ve iklim değişikliği için çok kritik bir zamandan bahsediyoruz. 2008 gibi bir toparlanma yaşarsak, iklim hedeflerimize ulaşma şansımız, eğer varsa, çok daha az olacak” dedi.