Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), tedariği çeşitlendirmenin enerji güvenliğinin temel taşı olduğunu, ancak kritik minerallerde arzın bir avuç ülkede yoğunlaştığını belirtti.
IEA’nın yayımladığı yıllık Küresel Kritik Mineraller Görünümü 2025 raporunda, enerji sektöründe kullanılan galyum, grafit, manganez, nadir toprak elementleri, silikon, molibden, kobalt, tellurium, antimon, germanyum, indiyum, lityum, titanyum, vanadyum, tantalyum, tungsten, bakır, nikel, krom ve zirkonyum olmak üzere 20 kritik mineral analiz edildi.
Günümüzün kritik mineral piyasaları, 2021 ve 2022’de görülen zirvelerden oldukça düşük fiyatlarla iyi tedarik edilmiş gibi görünse de IEA, bir avuç ülkede artan arz yoğunluğunun ve ihracat kısıtlamalarının tedarik güvenliği riskini artırdığını tespit etti.
Rapora göre, bu 20 kritik mineralin 19’unda Çin, en büyük rafinaj kapasitesine sahip ülke konumunda ve ortalama %70’lik pazar payına sahip. Bu minerallerden sadece nikelde, Endonezya’nın pazar payı yaklaşık %50 ile Çin’e göre daha yüksek seviyede bulunuyor. Bu da kritik minerallerin özellikle işleme ve rafinaj süreçlerinin birkaç ülkede yoğunlaşmış olduğunu gösteriyor.
Son yıllarda temiz enerji dönüşümünün hızlanmasıyla talebi artan kritik minerallerde arzın bir kaç ülkede toplanması ve artan ihracat kısıtlamalarının 10 yıl içinde arz-talep dengesini riske atıyor. Enerji dönüşümünde kullanılan stratejik minerallerin %55’i şu anda bir tür ihracat kontrolüne tabi ve bu kısıtlamaların kapsamı yalnızca ham ve rafine ürünlerle sınırlı değil, işleme teknolojilerini de içerecek şekilde genişliyor.
Bakırda Alarm
Dahası, Bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementleri için, ilk üç üreticinin ortalama pazar payı 2020’deki yaklaşık %82’den 2024’te %86’ya yükseldi. 2024’te tedarik büyümesi nikel için Endonezya ve diğer tüm mineraller için Çin olmak üzere neredeyse tek bir üst tedarikçiden geldi.
Kritik minerallerin tedarik zincirlerinde çeşitlendirmeye yönelik ilerlemenin yavaş olacağına dikkat çekilen raporda mevcut politikalar ve yatırım eğilimleri ışığında, gelecek 10 yılda ilk üç tedarikçinin pazar payının sınırlı şekilde düşeceği ve pazardaki yoğunlaşmanın ancak 2020’deki seviyesine döneceği öngörülüyor.
Lityuma olan Talep Artıyor
Bataryaların ana hammaddesi lityum talebi 2024’te yaklaşık %30 artarak 2010’larda görülen %10’luk yıllık büyüme oranını önemli ölçüde aştı. Ancak Çin, Endonezya ve Afrika’nın bazı bölgelerindeki büyük arz artışları, özellikle pil metalleri için fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturdu. 2020’den bu yana pil metallerine yönelik arz büyümesi, 2010’ların sonlarında görülen oranın iki katı oldu.
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, yüksek jeopolitik gerilimlerin yaşandığı bir dünyada kritik minerallerin küresel enerji ve ekonomi güvenliğini korumada “ön cephede yer alan” bir gündeme dönüştüğünü kaydetti. Birol, “Bu konu, 21. yüzyılda enerjinin güvenliği, erişilebilirliği ve sürdürülebilirliğini sağlamak için hayati önem taşıyor. İyi tedarik edilen bir piyasada bile, aşırı hava olayları, teknik arızalar ya da ticaret engelleri gibi nedenlerle kritik mineral tedarik zincirleri ciddi şekilde sarsılabilir. Böyle bir arz şokunun etkisi büyük olur, tüketiciler için fiyatların artmasına ve sanayide rekabetçiliğin zayıflamasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.