;
Ekonomi

Hükümetler Yeşil İklim Fonu Stratejisi’nde Anlaşmaya Vardı

yeşil iklim fonu

Gelişmiş ülkeler özel sektörden daha fazla kaynağa odaklanmak için bastırırken, gelişmekte olan hükümetler zengin ülkelerden daha fazla para istedi.

Bir dizi “uzun ve zor” toplantının ardından, Yeşil İklim Fonu’nun (GCF) yönetim kurulundaki hükümet müzakerecileri yeni bir stratejiyi onayladı.

Kurulda toplamda 24 üye bulunuyor. Bunların yarısı gelişmekte olan ülkelerden, diğer yarısı ise gelişmiş ülkelerden geliyor. GCF’nin 2024-2027 planını müzakere etme süreci yaklaşık bir yıl sürdü. Kurul üyeleri sürecin “uykusuz geceler ve açlık sancıları” ile tamamlandığını söylediler.

Gelişmiş ülke hükümetleri, fonun vergi mükelleflerinden gelen para yerine daha fazla özel finansmana odaklanılması ve en savunmasız ülke ve topluluklara öncelik verilmesi için baskı yaptı.

Gelişmekte olan ülke hükümetleri ise, varlıklı hükümetleri daha fazla kamu parası sağlamaya çağırdı. Çin bu süreçte savunmasız ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki ayrımlara karşı çıktı.

GCF, zengin ülkelerden düşük ve orta gelirli ülkelerdeki iklim projelerine para dağıtmak için 2010 yılında kuruldu. Şimdiye kadar yaklaşık 12 milyar dolar harcadı.

Daha Fazla Paraya İhtiyaç Var

GCF, finansmanının çoğunu, yenileme turu olarak adlandırılan, gelişmiş ülkelerin fona bir sonraki dönem için vermeyi taahhüt ettiği kaynaklardan sağlıyor.

Bunlar her dört yılda bir gerçekleşiyor ve sonuncusu şu anda, Ekim ayında Almanya’nın Bonn şehrinde düzenlenecek bağış konferansından önce yapılıyor.

Afrikalı müzakereciler, GCF’nin, dünya çapında kötüleşen iklim krizine rağmen finansmanında büyük bir artış olmayacağı varsayımına dayanarak plan yaptığına dair endişelerini dile getirdi.

Strateji, GCF’nin yılda yaklaşık 2-3 milyar dolar verebileceğini varsayıyor. Bir önceki dönemde bu rakam 2 milyar dolardı.

Bu, finansmanın, GCF’nin “statüko” olarak tanımladığı senaryoya yakın bir noktada olacağı anlamına geliyor.

GCF belgelerine göre, bir “yüksek senaryo” yılda yaklaşık 3,75 milyar doları içeriyor.

Mısır’ın yönetim kurulu üyesi Wael Abdoulmagd yönetim kurulu toplantısında şunları söyledi: “İklim kriziyle başarılı bir şekilde mücadele edeceksek, GCF’nin zamana ayak uydurabilecek konumda olması zorunlu.”

GCF’nin vermeyi planladığı yardım miktarının “stabil” olduğunu da sözlerine ekledi ve bunun “çok fazla endişe uyandırdığını” aktardı.

Özel Sektör

İsveçli Leif Holmberg ise, “Bağışçılardan akan finansmanın iklim değişikliğiyle mücadele için yeterli olmayacağını” söyledi.

Bu nedenle, kurula GCF’nin “hem kamu hem de özel sermayeyi” harekete geçirmede “katalizör bir rol oynaması” gerektiğini ifade etti.

Gelişmiş ülkeler, stratejide “finansal sistemin yeşillendirilmesi” olarak adlandırdıkları özel sermayeye daha fazla odaklanmak istediler.

Erken bir taslakta beş temel hedeften biri olarak ortaya çıktı, ancak son sürümden çıkarıldı.

İsviçreli Stefan Denzler, bunun “uzlaşma sunağında yapılan fedakarlıklardan biri” olduğunu söyledi.

Geçen yıl zengin hükümetler, GCF’ye zengin bireylerden ve büyük şirketlerden daha fazla fon talep etmesi için baskı yaparak, yükü hükümetlerin üzerinden aldı.

Gelişmiş hükümetler, daha büyük ve daha zengin gelişmekte olan ülke hükümetlerini GCF’yi finanse etmede kendilerine katılmaya zorladı.

ABD Maliye Bakanı Janet Yellen yakın zamanda Çin’e yaptığı bir ziyarette şunları söyledi: “Çin, bizimle ve diğer donör hükümetlerle birlikte Yeşil İklim Fonu ve İklim Yatırım Fonları gibi mevcut çok taraflı iklim kurumlarını desteklerse, bugün yaptığımızdan daha fazla bir etkimiz olabileceğine inanıyorum.”

GCF’nin yönetim aracı, tüm gelişmekte olan ülkelerin fon almaya uygun olduğunu söylüyor, ancak iklim değişikliğine uyum sağlayacak paraya “iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı özellikle savunmasız olan (en az gelişmiş ülkeler), (gelişmekte olan küçük adalar) Afrika Devletleri dahil” ülkeler için öncelik verilmesi gerekiyor.

İngiltere’den Sarah Metcalf, “İklim krizinin ön saflarında yer almalarına rağmen fonlara erişimde mücadele eden kırılgan ve çatışmalardan etkilenen devletlere” daha fazla fon gitmesi gerektiğini söyledi ve uyum konusunda “hedefli bir yaklaşım” çağrısında bulundu.

Ancak Çin temsilcisi Yingzhi Liu, “tüm gelişmekte olan ülkelerin GCF kaynaklarına erişmeye uygun olduğunu” savundu. Liu’ya göre, “Bu, GCF ana sözleşmesinde açıkça belirtiliyor ve gelişmekte olan ülkeler arasında ayrım yapılmamalı.”

Haber Merkezi

İklim Haber - Haber Merkezi