;
Ekonomi

Hükümetler Koronavirüsle Mücadelede Paris Anlaşması’nı da Gözetmeli

BM, Paris Anlaşması ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın, koronavirüsle mücadele için geçici önlemlerin ötesinde bütüncül bir toparlanmaya rehberlik etmesi gerektiğini vurguladı.

Geçtiğimiz hafta, koronavirüsle mücadele ve ekonomik zararların sınırlanması adına yüz milyarlarca dolar değerinde geçici önlemler duyuruldu.

ABD’de endüstriler, havacılık endüstrisinin büyük bir pay alması beklenen 1 trilyon dolarlık bir istikrar paketinden en fazla payı almak için mücadele ediyor.

Geçen hafta ise, Avrupa Merkez Bankası (ECB) euro bölgesi ekonomisini yıl sonuna kadar sabitlemek için 870 milyar euroluk (781 milyar dolar) acil tahvil alım programı açıkladı. Bu rakam Euro bölgesinin GSYH’sinin %7,3’üyle eşdeğer.

İklim Haber'i Telegram'da Takip Edin!İklim Haber'i Linkedin'de Takip Edin!

Buna karşılık, AB Komisyonu, Yeşil Düzeni finanse etmek ve birliğin 2050 yılına kadar ilk iklim nötr kıtası olma planını desteklemek için önümüzdeki 10 yıl için 1 trilyon euro taahhüdünde bulundu.

Uluslararası finans kurumları ve hükümetlere, koronavirüs krizinin yatışmasının ardından temiz enerji geçişini merkezine alan teşvik paketleri için çağrıda bulunuldu. Salgında şu ana kadar yaklaşık 17.000 kişi hayatını kaybederken 400.000’e yakın teyit edilmiş vaka var.

BM genel sekreteri António Guterres, 2008’deki mali krizden sonra “daha ​​iyi bir şekilde toparlanma sorumluluğumuz var” uyarısında bulundu. Guterres sözlerine  “Bir eylem çerçevemiz var – 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ve Paris İklim Değişikliği Anlaşması. İnsanlar ve gezegen için taahhütlerimizi yerine getirmeliyiz” diyerek devam etti.

Ekonomiyi istikrara kavuşturmak için şu ana kadar tasarlanan kısa vadeli önlemler, karbonsuzlaşma adına umut vadetmiyor.

ECB’nin yeşil finansmanı teşvik etmek için daha fazlasını yapmasını isteyen kampanya grubu Pozitif Para Avrupa (PME) Başkanı Stanislas Jourdan, bankanın “iklim kaygısı olmadan” toplu tahvil satın alma taahhüdünde bulunduğunu söyledi.

Düşünce kuruluşu E3G’nin temiz ekonomi programı yöneticisi Ronan Palmer ise Avrupa’nın, AB’nin 2050 net sıfır emisyon hedefliyle uyumlu ekonomik istikrar odaklı bir pakete acilen ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Palmer, “Petrol, doğalgaz ve havayolu gibi fosil yakıt yoğun sektörleri, gelecekte nasıl faaliyet gösterecekleri konusunda koşullar getirerek ayakta kalmalarını sağlamalıyız”dedi. Örneğin bir otomobil şirketi, bu kriz geçtikten sonra filosunun elektrifikasyonunu hızlandırması koşuluyla kurtarılabilir.

Sivil toplum kuruluşu, AB hükümetlerine, şartlar iyileştikten sonra, vergilerini ödeyen ve düşük karbonlu yakıtları kullanmaya başlayan havayolu şirketlerine şartlı olarak mali yardım yapma çağırısında bulundu. Palmer, bu şekilde hükümetlerin ve şirketlerin riskli fosil yakıt yatırımlarından “kontrollü bir şekilde” uzaklaştırılmasının sağlanabileceğini söylüyor.

Palmer ayrıca, “AB’nin Yeşil Düzeni’ne bir toparlanma paketi eklemesini” ve bu toparlanma çalışmalarını enerji verimliliği, ulaştırmanın elektrifikasyonu, yenilenebilir enerjinin artırılması ve arazi kullanımı yönetmeliklerinin değiştirilmesine yönelik kullanılmasının gerekliliğini belirtiyor.

Palmer, “Doğru seçimleri yaparak kısa dönemli ekonomik krize cevap bulurken aynı zamanda Avrupa’yı fosil yakıt ekonomisinin içine hapsetmeyebiliriz. Yeşil Düzen’in uygulanmasını hızlandırmalıyız yoksa bunun tamamen boşa harcanacak bir fırsat olacağından endişeliyim, çünkü mali kaynaklar koronavirüs kriziyle başa çıkmak için hemen kullanılacak” diyor.