Yeni bir araştırmaya göre Birleşik Krallık’ta popüler olan medya kuruluşları haberlerinde “net sıfır” kavramına yer verirken, bu haberlerin çoğunda iklim değişikliği gerçeğinden bahsedilmedi. Araştırmacılar bu durumun net sıfırın popülistler tarafından iklim politikalarına saldırmak için kullanılan bir “kısaltma” hâline getirmelerine ve siyasallaştırıldığına dikkat çekiyor.
Araştırmacılar, net sıfır kavramının popülistler tarafından iklim politikalarına saldırmak için “kısa yol” olarak kullanılarak siyasallaştırıldığı uyarısında bulunuyor. Birleşik Krallık merkezli, bağımsız ve kâr amacı gütmeyen bir araştırma kuruluşu olan Energy and Climate Intelligence Unit’in (ECIU) analizi, Birleşik Krallık’taki en etkili medya kuruluşları, net sıfır ile iklim krizi arasındaki bağlantıyı kurmakta başarısız olduğunu, hatta aralarındaki doğrudan bağa rağmen iklim krizine hiç atıfta bulunmadığını ortaya koydu.
Araştırmacılar, bu bulguların iklim değişikliği ile emisyonların artmasını önlemeye yönelik çözümün birbirinden koparıldığını gösterdiğine dikkat çekiyor. Üstelik bu durum, net sıfırın ne anlama geldiğine dair kamuoyundaki bilgi düzeyinin halihazırda düşük olduğu bir dönemde ortaya çıkıyor.
İnsan faaliyetleri (fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma, atık yönetimi, hayvancılık, vb.) sonucu atmosferde biriken sera gazı miktarının, yine insan faaliyetleri (yutak alanların restorasyonu, doğa tabanlı karbon tutma ve yakalama vb.) ile atmosferden geri alınmasıyla birbirini dengelemesidir. Diğer bir ifadeyle; “net sıfır emisyon”, insan faaliyetleri ile atmosfere saldığımız sera gazının, insan faaliyetleri ile tuttuğumuz ya da yakaladığımız sera gazı miktarına denk gelmesidir. Öte yandan bu hedef, hiç emisyon üretilmeyeceği anlamına da gelmiyor.
2024’te Haberlerin %59’u İklim Değişikliğinden Bahsetmedi
Birleşik Krallık, 2019 yılında 2050’ye kadar net sıfıra ulaşmayı hedefleyen bir yasayı kabul etmişti. Analize göre, yasanın kabul edilmesinden bir yıl önce, dokuz büyük yayın organında “net sıfır” terimini başlık dahil olmak üzere en az üç kez kullanan haberlerin %100’ü, “iklim değişikliği” veya “küresel ısınma” gibi benzer ifadelere de yer veriyordu. Ancak 2024 yılına gelindiğinde bu oran %59’a kadar düştü. 2024’te incelenen 323 haber, başlık dahil olmak üzere “net sıfır” terimini en az üç kez kullanmasına rağmen, iklim değişikliğine veya benzer ifadelere hiç değinmedi.
Bunların yaklaşık yarısı, yani 166 haber, Telegraph tarafından yayımlandı. Aynı yıl, 88 haberde “net sıfır” terimi en az beş kez geçmesine rağmen iklim değişikliğiyle bağlantı kurulmadı. The Times ise %64 ile geleneksel gazeteler arasında iklim değişikliğine atıf yapan haberlerin oranı en düşük olan gazete oldu.
Araştırmacılar, Birleşik Krallık gazetelerinin başlıkları arasında da dikkat çekici farklılıklar olduğunu ortaya koydu. Örneğin Guardian’da 2024 yılında “net sıfır” terimine bir kez atıfta bulunan haberlerin %71’i aynı zamanda iklim değişikliğinden de söz ediyor. Guardian’ı %38 ile The Times, %32 ile The Telegraph, %27 ile Express ve %23 ile The Sun izledi. Express’te yayımlanan iki haber ile Sunday Telegraph’ta yayımlanan bir haber ve Telegraph’ta yayımlanan bir haber, “net sıfır” terimini toplam sekiz kez kullanmasına rağmen iklim değişikliğinden hiç bahsetmedi.
Factiva haber izleme aracı üzerinden elde edilen arama sonuçlarını inceleyen analiz, kamuoyunda net sıfır kavramına dair süregelen kafa karışıklığı ortamında yayımlandı.
İklim değişikliğiyle ilgili kamuoyu algısını, bilgi düzeyini ve tutumları düzenli olarak ölçen bir araştırma ve izleme girişimi olan Climate Barometer’ın bu yılın başlarında yaptığı bir ankete göre, katılımcıların %22’si, net sıfırın “hiç karbon emisyonu üretmemek” anlamına geldiği gibi yanlış bir algıya sahip. Bu oran, Nigel Farage’ın öncülük ettiği sağ popülist parti Reform UK destekçileri arasında ise %41’e yükseliyor.
Net sıfırın tanımına dair belirsizlikler göz önüne alındığında, konu hakkındaki analizi yürüten Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü’nden Dr. James Painter, “iyi gazetecilik pratiğinin” net sıfırın iklim değişikliğini durdurmak için emisyonların azaltılması gereğiyle nasıl bağlantılı olduğunu hatırlatan, açıklayan ya da buna bağlantı veren bir çerçeve sunması gerektiğini savunuyor. Ya da en azından, “bilim insanları net sıfıra ulaşmanın iklim değişikliğini durdurmak için hayati olduğunu söylüyor” şeklinde basit bir ifadeye yer verilmesi gerektiğini belirtiyor.
İlaçtan Bahsedip Hangi Hastalığa İyi Geldiğinden Bahsetmemek Gibi
Birleşik Krallık’taki Reading Üniversitesi’ne bağlı olan Reading İklim ve Adalet Merkezi’nin direktörlüğünü yürüten Prof. Chris Hilson, net sıfırın popülistler tarafından iklim politikalarına saldırmak için kullanılan bir “kısaltma” hâline getirilerek siyasallaştırıldığına dikkat çekiyor.
Bu durum haberlerde net sıfırla birlikte iklim değişikliğine daha az atıfta bulunulmasını açıkladığını iddia eden Hilson şunları söylüyor:
“Elektrikli araçlar ya da ısı pompaları hakkında yazan gazetecilerin iklim değişikliğinden söz etmesine gerek kalmıyor çünkü ‘net sıfır’ ifadesi tek başına kutuplaştırıcı tıklamalar üretmeye yetiyor.”
Hilson, bunun sorunlu bir eğilim olduğunu, çünkü net sıfırın, Paris Anlaşması’nda ortaya konduğu üzere, küresel ısınmayı 2 derece ile sınırlı tutabilmek için ulaşılması gereken, bilimsel olarak belirlenmiş bir hedef olduğunu vurguluyor.
BBC’nin eski çevre muhabiri ve ECIU’nun kurucu direktörü Richard Black ise gazetelerin net sıfır çözümünü iklim değişikliğiyle ilişkilendirmemesinin “biraz tuhaf” kaçtığını söylüyor. Black, bunu belirli bir hastalığı tedavi etmek için geliştirilmiş bir ilacın sağladığı faydaları anlatıp, hangi hastalık için üretildiğinden hiç söz etmemeye benzetiyor.




