Dünya nüfusunun en zengin %30’luk kesiminin, gıda kaynaklı çevresel hasarın %70’inden fazlasına neden olduğu tespit edildi.
Yeni bir rapora göre, bitki ağırlıklı bir “gezegensel sağlık diyeti”nin benimsenmesi, dünya çapında günde 40.000 erken ölümü önleyebilir. Ölçülü et tüketimine izin veren diyet ve ilgili önlemler, 2050 yılına kadar küresel ısınmaya neden olan gıda kaynaklı emisyonları ise yarı yarıya azaltabilir.
Araştırmacılar, günümüzde seragazı emisyonlarının üçte birinin küresel gıda sisteminden kaynaklandığını ve dünyanın beslenme biçimini değiştirmeden iklim krizini kontrol altına almanın imkansız olduğunu söyledi. Mevcut gıda üretimi aynı zamanda yaban hayatının ve ormanların yok olmasının ve su kirliliğinin en büyük nedenleri arasında.
Gezegensel sağlık diyeti (PHD), dünyanın aynı anda hem insanların hem de gezegenin sağlığını nasıl iyileştirebileceğini ve 2050 yılına kadar 9,6 milyara ulaşması beklenen küresel nüfusa yeterli gıdayı nasıl sağlayabileceğini ortaya koyuyor.
Esnek bir yapıya sahip olan diyet, yerel zevklere göre uyarlanabilir ve bazı hayvansal ürünleri içerebilir. Bunun yanında vejetaryen veya vegan olabilir. Ancak tüm versiyonlarda, insanların daha fazla sebze, meyve, kuruyemiş, baklagil ve tam tahıl tüketmesi tavsiye ediliyor. Günümüzde pek çok yerde, aşırı et, süt, peynir, hayvansal yağ ve şeker tüketimi nedeniyle sağlıksız ve sürdürülemez beslenme biçimleri mevcut.
ABD ve Kanada’da insanlar, PHD’nin önerdiği kırmızı et miktarının yedi katından fazlasını tüketirken, bu oran Avrupa ve Latin Amerika’da beş kat, Çin’de ise dört kat daha fazla. Ancak raporda, Sahra Altı Afrika gibi insanların beslenmesinin büyük oranda nişastalı gıdalara dayandığı bazı bölgelerde tavuk, süt ürünleri ve yumurta tüketiminde bir artışın sağlığa faydalı olabileceği belirtildi.
Araştırmacılar, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmeye ulaşmak için gıda sistemindeki ciddi eşitsizliklerin de sona erdirilmesi gerektiğini söyledi. Dünya nüfusunun en zengin %30’luk kesiminin, gıda kaynaklı çevresel hasarın %70’inden fazlasına neden olduğu tespit edildi. Ayrıca, dünya genelinde yeterli gıda üretilmesine rağmen 2,8 milyar insan sağlıklı beslenemiyor, 1 milyar insan ise yetersiz besleniyor.
“Gıda Sistemlerini Dönüştürmek Mümkün”
Raporda, sağlıksız gıdaların daha pahalı, sağlıklı gıdaların ise daha ucuz hale getirilmesi için vergilerin artırılması, sağlıksız gıdaların reklamlarının düzenlenmesi ve uyarı etiketleri kullanılması, günümüzün büyük çaplı tarım sübvansiyonlarının daha sağlıklı ve sürdürülebilir gıda üretim sistemlerine kaydırılması öneriliyor.
Raporu hazırlayan EAT-Lancet Komisyonu’nun eş başkanlığını yürüten Prof. Johan Rockström, “Tabaklarımıza koyduğumuz şeyler milyonlarca hayat kurtarabilir, milyarlarca ton emisyonu azaltabilir, biyoçeşitlilik kaybını durdurabilir ve daha adil bir gıda sistemi yaratabilir” derken şöyle devam etti: “Kanıtlar inkar edilemez: Gıda sistemlerini dönüştürmek yalnızca mümkün değil, aynı zamanda herkes için güvenli, adil ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almak için de elzem.”
Komisyonun bir diğer eşbaşkanı, Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan Prof. Walter Willett ise “Bu bir yoksunluk diyeti değil. Bu lezzetli ve sağlıklı olabilecek bir beslenme biçimi. Ayrıca kültürel çeşitliliğe ve bireysel tercihlere olanak tanıyarak esneklik sağlıyor” dedi.
Lancet’te yayımlanan rapor, 35 ülke ve altı kıtadan 70 önde gelen uzman tarafından hazırlandı. Bu rapor, PHD’yi tanıtan 2019 raporuna dayanıyor ancak diyetin sağlık yararlarına ilişkin yeni kanıtlar içeriyor.
PHD, bitki açısından zengin, esnek diyetleri öneriyor:
– Meyve ve sebzeler – günde en az beş porsiyon
– Tam tahıllar – günde üç ila dört porsiyon
– Kuruyemişler – günde bir porsiyon
– Baklagiller (fasulye, bezelye, mercimek) – günde bir porsiyon
– Süt ürünleri – günde bir porsiyon süt, yoğurt veya peynir
– Yumurta – haftada üç ila dört
– Balık – haftada iki porsiyon
– Tavuk – haftada iki porsiyon
– Kırmızı et – haftada bir porsiyon