;
Bilim Politika

Fatih Birol: “Dünyanın İklim Krizini Önlemek İçin 6 Ayı Var”

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol, emisyonlarda karantina sonrası yaşanacak sıçramaların önlenmesi gerektiğini söyledi. Birol’a göre, iklim felaketinin önlenmesi için dünyanın yalnızca altı ayı kaldı.

Haber: Fiona Harvey

Çeviri: Çisil Sevinç

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, iklim krizinin gidişatını değiştirmek ve seragazı emisyonlarında karantina sonrası yaşanacak ve iklim felaketini kuvvetlendirecek sıçramaları önlemek için dünyanın yalnızca altı ayı kaldığını açıkladı.

Dr. Birol, “Eğer karbon geri tepmesi görmezsek, bu sene elimizdeki son şans” dedi.

IEA’ya göre, hükümetler gelecek birkaç ayda ekonomilerini koronavirüs krizinden kurtarmak için küresel olarak 9 trilyon dolar harcamayı planlıyor.

Dr. Birol’a göre, hazırlanan teşvik paketleri gelecek üç yılın küresel ekonomisini belirleyecek ve bu süre zarfında emisyonlarda kalıcı olarak keskin düşüşler meydana gelmezse iklim hedeflerine ulaşmak imkânsız hale gelecek.

Bu konu hakkında konuşan Dr. Birol, “Gelecek üç sene, önümüzdeki 30 seneyi ve hatta daha ilerisinin kaderini belirleyecek. Eğer harekete geçmezsek emisyonlarda yaşanacak bir geri sıçrama kaçınılmaz. Böyle bir durum gerçekleştiği takdirde, geleceğimizi öngörmek oldukça zor. Bu yüzden hükümetleri sürdürülebilir teşvik paketleri hazırlamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Karbondioksit emisyonlarının Nisan ayındaki küresel ortalaması önceki seneye kıyasla %17 oranında düşmüşken, oranlar %5 yükselerek geçen seneki seviyelere yaklaşmaya başladı.

IEA’nın Perşembe günü yayımlanan raporunda, enerji üretimi ve tüketimi düzenlemelerine odaklanan ilk küresel yeşil iyileşme tasarısı sergilendi.

Raporda, rüzgar ve güneş enerjisinin yanı sıra, binalara ve endüstrilere enerji verimliliği geliştirmeleri yapılması ve elektrik şebekelerinin modernleştirilmesi konularına odaklanılması gerektiği belirtildi.

COVID-19 salgını etkileri sonucu milyonlarca kişinin işini kaybettiği ülkelerde önceliğin yeni iş imkanları sağlanması olduğu da eklendi.

IEA’nın yürüttüğü analiz, binaların daha verimli hale gelmesi için iyileştirilmesi ve güneş panelleri ve rüzgar çiftliklerinin kurulması gibi yeşil işlere odaklanılmasının yüksek karbon ekonomilerine para yatırılmasından çok daha etkili olacağını ortaya koyuyor.

İklim değişikliği konusunda araştırmalar yapan Grantham Araştırma Enstitüsü Başkanı Sam Fankhauser, “Verimlilik inşa edilmesi bütün iyileştirme kutularına işaret ediyor: Kurulmaya hazır, yoğun istihdam sağlayan, ekonomiyi kalkındıran ve sıfır karbon için kilit rol oynayan bir faktör” dedi.

Fankhauser, hükümetlerin insanlara istihdam sağlamak için farklı yöntemler denemesi ve insanları geleceğe taşıyacak iş fırsatları yaratması gerektiğini söyledi.

Küresel olarak yeşil iyileşmenin gerekliliğini savunanlar arasında uzmanlar, ekonomistler, sağlık çalışanları, eğitimciler, iklim aktivistleri ve siyasetçiler yer alıyor.

AB’nin iyileşme sürecinin merkezine Avrupa yeşil düzenini koyması örneğinde olduğu gibi bazı ülkeler harekete geçmeye hazırken, ekonomiyi eski haline getirmek için şu ana kadar harcanan paralar genellikle yüksek karbon ekonomisine ayrıldı.

Ulaşım ve Çevre adlı kampanya grubuna göre, harcamaların en az 33 milyar doları havayollarına ayrıldı ve neredeyse hiçbir yeşil şart koşulmadı.

Araştırma şirketi Bloomberg New Energy Finance’e göre, dünya çapında yarım trilyon dolardan fazla finansman yüksek karbon endüstrilerine ayrıldı ve karbon çıktılarını azaltmaları için hiçbir şart koşulmadı.

Geçen ay sonlarında duyurulan harcamaların yalnızca 12.3 milyar doları düşük karbon endüstrilerine, ek olarak 18.5 milyar dolar daha yüksek karbon endüstrisinin iklim hedeflerine ayrıldı.

Birol, harcamaların ilk dilimlerinde karbon azaltma endüstrilerine para aktarmada başarısız olan hükümetlerin bir bahanesi olduğunu çünkü ani ve beklenmedik bir krizle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

Bu durumu, “İlk kurtarma planları ekonomi etrafında güvenlik duvarı örmeyi hedefliyordu” şeklinde açıkladı.

Ancak Birol, hükümetlerin hâlâ yüksek karbon yatırımlarını desteklediği konusunda uyardı ve “Emisyonlardaki sıçramaların işaretlerini halihazırda görebiliyoruz” dedi.

IEA araştırması, Mayıs ayı sonuna kadar Asya’daki kömür yakıtlı enerji santrallarına yapılan yatırımın geçen yıla göre hızlandığını gösteriyor.

İklim aktivistlerinin bakanlara yaptıkları çağrıda, IEA raporunu dikkate almaları ve yeşil iyileşme planları hazırlamaları gerektiği ifadeleri yer aldı.

Friends of the Earth adlı çevre kurumu kampanya müdürü Jamie Peters, “COVID-19 sonrası dünya adil bir yere dönüşmeli. Bunun geçekleşebilmesi için hükümetlerin sağlık, saadet ve toplumun bütün kesimlerine fırsat tanınması konularına öncelik vermeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.

IEA önerilerini hayata geçirmenin ekonomiyi kalkındıracağını ifade eden Greenpeace Birleşik Krallık’tan Rosie Rogers, sözlerine “Hükümetin parayı sürdürülebilir çözümlerin ardına koyması ekonomik açıdan hiç akıllıca bir yöntem değil. Hükümet, hem iklim acil durumuyla mücadele eden hem de temiz hava ve düşük maliyetle insanların hayat kalitesini artıran bir iyileştirme paketi inşa ettiğimizi görebilir” şeklinde devam etti.

Uluslararası İklim Değişikliği Yatırım Grubu CEO’su Stephanie Pfeifer, yatırımcıların özel sektör paralarını yeşil iyileştirme ile birlikte hükümet teşvik harcamalarına koymaya hazır olduklarını söyledi.

Pfeifer, “IEA, yeşil iyileşmenin yalnızca cazip değil, aynı zamanda ekonomik açıdan akıllıca olduğunu ortaya koydu. Yatırımcılar bu süreçte üstlerine düşen görevi yapmaya hazırlar” şeklinde konuştu.

Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.