;
Politika

Eşitsiz Aşı Uygulamaları COP26’nın Kapsayıcılığını Tehdit Ediyor

Gelişmekte olan ülkelerdeki iklim diplomatları ve sivil toplum grupları, yoksul ülkelerdeki yavaş aşı uygulamalarının Kasım ayında düzenlenecek COP26 zirvesindeki müzakerelerin kapsayıcılığını tehdit ettiği konusunda uyarıda bulundu.

Glasgow, İskoçya’da düzenlenecek COP26 zirvesine ev sahipliği yapacak Birleşik Krallık, COVID-19’u takip etmeye devam ederken BM iklim görüşmelerinin yüz yüze yapılmasını planladığını defalarca belirtti. Pandemiden önce, etkinliğe 30.000 delegenin katılması bekleniyordu.

COP26 Başkanı Alok Sharma, “Gelişmekte olan ülkelerin sesini savunmaya çok hevesliyim. Glasgow’daki etkinliğin yüz yüze yapılmasını istememizin önemli bir nedeni de bu” dedi.

Edinburgh Üniversitesi’nde halk sağlığı profesörü ve İskoç Parlamentosu’nun COVID-19 komitesi danışmanı Linda Bauld’a göre, yüz yüze görüşmelerin gerçekleşmesi için tüm delegelerin aşılanmış olması ve zirve öncesinde, sırasında ve sonrasında sağlam ve tekrarlanan testlerin yapılması gerekecek.

Bauld, gelişmekte olan ülkelerde aşıların piyasaya sürülmesine ilişkin zorluklardan bahsederek, “Politikacıların iyimser davranması sorun değil, ancak burada düşünülmesi gereken çok şey var” dedi.

Nairobi merkezli STK Power Shift Africa’nın direktörü Mohamed Adow, “Delegeler için aşılar olmadan, Glasgow’da küresel bir süper yayıcı etkinliği yaratabiliriz” diye uyardı.

Ulusların Paris Anlaşması kapsamında iklim hedeflerini artırmaya yönelik ilk test niteliğindeki COP26’ya sekiz aydan daha kısa bir süre kala, COVID-19 aşılarına erişimdeki büyük eşitsizlikler, iklim görüşmelerinin dayandığı uluslararası dayanışmayı test ediyor.

Özel olarak, gelişmekte olan ülkelerden üç iklim diplomatı, görüşmelerin yüz yüze yapılması durumunda aşıların gerekli olacağını, yalnızca COP26 katılımcılarını değil, aynı zamanda ailelerini, arkadaşlarını ve evlerine seyahat ettiklerinde meslektaşlarını da korumak istediklerini söyledi.

Adow, “Aşı diplomasisi bir bakıma müzakerelerin gerçekliğinin bir yansıması. Ülkeler önce kendi çıkarlarını savunurlar ve küresel bir zorlukla yüzleşmek adına küresel eylem fikri, gelişmekte olan ülkelere aşıların sağlanma biçiminde açıkça test edilir” dedi.

COP26’nın ev sahibi Birleşik Krallık, kendi nüfusuna aşı ulaştırmada çok ileride olsa da, düzinelerce ülke hâlâ ilk sevkiyatlarının gelmesini bekliyor.

Geçtiğimiz ay BM, yalnızca 10 ülke tüm COVID-19 aşılarının %75’ini uyguladığı sırada 130 ülke tek bir doz bile almamışken ilerleme hızını “çılgınca dengesiz ve adaletsiz” olarak nitelendirdi.

Bir başka gelişmekte olan ülke diplomatı, yüz yüze görüşmeler yapmak, “her müzakereciyi aşılamanız gerekeceği” anlamına geliyor derken “Pek çok gelişmekte olan ülke en savunmasız insanlarını aşılamaya başlamazsa bunu nasıl yaparsınız? Dünyadaki ülkelerin yarısında aşılanan tek kişi BM müzakerecileri olduğunda durum nasıl görünecek?” diye konuştu.

Uluslararası İklim Eylem Ağı İcra Direktörü Tasneem Essop, COP26 delegelerinin aşılarına öncelik verilmemesi gerektiğini söyledi.

Essop, “Bu eşitlikçi değil. COP’a gelen delegelerin sağlık işçilerinden önce aşılanmasını nasıl haklı çıkarabiliriz? Tüm ülkelere eşit erişim sağlamak için küresel bir çaba görmemiz gerekiyor. Bizim gördüğümüz ise bu değil” dedi.

Geçen ay, sivil toplum grupları, görüşmelerle ilgili örgütsel konularda karar veren tüm BM bölgelerini temsil eden bir grup üst düzey diplomat olan BM İklim Değişikliği bürosuna bir mektup gönderdi.

Mektupta, “Eşit aşı dağıtımı ilkesini sürdürmenin ve onurlandırmanın COP başkanlığının ve tüm büro üyelerinin sorumluluğunda olduğuna inanıyoruz” denildi.

Profesör Bauld, aşı sertifikalarının COP26’nın Kasım ayında yapılacağı zamana kadar çıkarılmasını beklediğini söyledi. Aşılı pasaport planları, AB de dahil olmak üzere bir dizi ülke tarafından halihazırda değerlendiriliyor.

Bir Afrikalı diplomat, aşılamanın delegelerin COP26’ya katılmaları için bir gereklilik haline getirilmemesi konusunda uyardı. “Bazı ülkeler aşıya erişemiyorsa, o zaman bu onları dışlamak anlamına gelecektir” dedi.

Ne Birleşik Krallık ne de BM, COVID-19 aşısının delegelerin konferansa katılmaları için bir ön koşul olup olmayacağı konusundaki sorulara doğrudan yanıt vermedi.

Etiketler