;
Bilim

Ege Bölgesi Kavrulacak: “Sıcaklıklar 35 derecenin Üstüne Çıkabilir”

İklim bilimci Prof. Dr. Levnet Kurnaz, 2020-2050 aralığında Ege’de ortalama yaz sıcaklığının her gün 35 derecenin üzerinde olabileceğini söyledi.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz; Karşıyaka Belediyesi, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve Kent Konseyi tarafından düzenlenen “Atık Değerdir’” başlıklı sempozyuma konuk oldu.

“İklim Değişikliğinin Kıyı Kentleri Üzerindeki Etkileri” başlıklı bir sunum yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, küresel iklim değişikliği aynı şekilde devam ettiği takdirde, dünyayı ve ülkemizi büyük tehlikelerin beklediğine dikkat çekti.

Sıcaklık Artacak, Yağışlar Azalacak

Prof. Dr. Levent Kurnaz “Nüfus artıyor ama su azalıyor. 1933’te 15 milyon kişiydik. Şimdi 85 milyonuz. Su azaldı nüfus arttı. Kişi basına düşen su miktarı 6’da 1’ine düştü. Kontrolsüz şekilde karbondioksit salıyoruz. 2020 – 2050 aralığında Ege’de ortalama yaz sıcaklığı her gün 35 derecenin üzerinde olacak ve 40’lara, 45’lere çıkacak. Böyle giderse bu yüzyılın sonunda ülkemizde yaklaşık 7 derecelik ısınma yaşanacak ve yağışlar da %30 azalacak. Suyumuz bütün Akdeniz çevresinde güvenlik problemleri yaratacak seviyeye gelecek. Deniz seviyesi 1.8 ile 2 metre civarında yükselecek. Sel, erozyon riskinde büyük artışlar olacak” dedi.

“Tüketimi En Aza İndirmek Zorundayız”

“Yarınları kurtarmak için yaşam şeklimizi değiştirmeli ve pek çok şeyden vazgeçmeyi kabul etmeliyiz” diyen Kurnaz, şöyle devam etti: “Bu gidişatı durdurmamız gerekiyor. Arabanın yerini bisikletin ve toplu taşımanın aldığı; giysiyi, telefonu, enerjiyi en verimli şekilde kullandığımız bir yaşama geçmek zorundayız. Hayatımızı, standartlarımızı değiştirmek durumundayız. Ne kadar çok tüketirsek, o kadar çok iklim değişikliğine neden oluruz. Hava kirliliğinin düzgün şekilde ölçülmesi ve takip edilmesini sağlamalıyız. Bu noktada da yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor. Kentleri çeşitli önlemlerle felaketlere karşı ‘dirençli’ hale getirmeliyiz. Gelecekte ne olacağı aslında bugün bizim nasıl bir karar vereceğimize bağlı. Her birey mutlaka bu konuyla ilgilenmeli ve bilinçlenmeli. Bu şekilde devam edemeyeceğimizi anlamamız lazım.”