;
Ekonomi Politika

Dünya Basını COP24’ten Hangi Haberleri Servis Ediyor?

Polonya’nın Katowice şehrinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde (COP24) ikinci haftaya girilirken zirvede göze çarpan en önemli haber ABD’nin fosil yakıt kullanımını teşvik eden bir yan etkinlik düzenlemesi ve buna karşı yapılan protestolar oldu. ABD’nin Suudi Arabistan, Rusya ve Kuveyt ile COP24’ün IPCC’nin 1,5 Derece Raporu’nu “olumlu karşılamasını” engellemek için işbirliği yapmasına tepki gösteren çok sayıda yazı da yayımlanıyor. Diğer taraftan bu yoldan sapmamak için neler yapmamız gerektiğine dair yazılar var. 43 moda markası ise İklim Eylemi için Moda Endüstrisi Bildirgesi’nin bir parçası olarak tedarik zincirlerinde emisyon azaltımı taahhüdünde bulundu.

İklim Haber, COP24 zirvesinin tüm dünyada nasıl ele alındığını ve zirvedeki yaşanan gelişmelerden hangilerinin öne çıktığını okuyucuları için derlemeye devam ediyor. İşte o haberler:

İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, ABD’nin fosil yakıt kullanımına devam edeceğini duyurması zirvede sert bir protesto ile karşılanırken salonda buna gülerek tepki verenler de oldu. Kömür, gaz ve petrol endüstrileri küresel ısınmaya neden olan yoğun karbon emisyonlarının kaynağı olsa da, ABD müzakerecileri “küresel enerji güvenliği” adına üretimi artıracaklarını ve diğer ülkelere ihraç etmeyi umdukları teknolojik kömür santralları kuracaklarını açıkladı.

ABD merkezli haber sitesi Huffington Post’un yayımladığı habere göre Sunrise Movement ile bağlantılı binlerce genç, Temsilciler Meclisi üyeleri Nancy Pelosi, Steny Hoyer ve Jim McGovern’ın ofislerinin önünde toplandı. İklim müzakerelerinde güçlü kararlar alınmasını talep eden eylemcilerden yaklaşık 150’si tutuklandı. Protestocular, Demokrat liderlerin, “Yeni Yeşil Anlaşma” olarak adlandırılan ve bilim insanlarının önümüzdeki on yıllarda iklim değişikliğinin kötü etkilerini engelleyebileceğini belirttiği kararlı politika önerisini kabul etmesini talep ediyor.

Carbon Brief’te yer alan habere göre ise Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ve ABD Başkanı Donald Trump yönetiminde Paris Anlaşması’nın nasıl yürütüleceği bir soru işareti olarak görülüyor. Toplantıların teknik kısmında Paris Anlaşması’nı hayata geçirmek için hazırlanan kural kitabının sonuçlandırılacağı müzakereler ağırlıklı. Ancak ABD ve Suudi Arabistan’ın, IPCC’nin 1,5 Derece Raporu konusundaki olumsuz tavırları, ABD’nin kömür yanlısı bir etkinlik düzenlemesi ve Brezilya’nın COP25’e ev sahipliği yapmaktan vazgeçmesi, belirsiz bir zemin oluşmasına neden oldu.

Birleşmiş Milletler Haber Ajansı’nda (UN News) yer alan habere göre, dünyanın dört bir yanından şirketler sadece seragazı salımlarından sorumlu olarak değil, iklim eylemi için olmazsa olmaz ortaklar olarak görülmek istiyor. Yıllar boyunca inşaat, ulaştırma, çiftçilik ve perakendecilik gibi küresel çapta seragazı emisyonlarına büyük katkıda bulunan ve kârı çevre güvenliğinin önünde tutan sektörler olarak görüldüler. Ancak gün geçtikçe artan yeni teknolojiler ve yöntemler, özel sektörün dönüşmesine olanak sağlarken iş dünyasında liderler artık para kazanmak ve çevreyi önemsemek arasında seçim yapmak zorunda kalmıyorlar.

Singapur merkezli Straits Times’da yer alan haberde de Adidas, Burberry, H&M gibi öncü moda markalarının iklim anlaşmasına göre emisyon oranlarında azaltıma gitme taahhüdünde bulunduğu belirtiliyor. Moda endüstrisi yıllardır ürettiği atık ve emisyon oranlarının fazlalığı ile dikkat çekiyordu ancak yeşil bir iş modeli benimsemek, bazı markalar için moda sektöründe yeni “trend” olarak görülmeye başlandı. Değişen moda trendleri, kıyafet ve aksesuarların çabuk tüketilmesi ve atılması yoğun bir kaynak kullanımına; yılda ortalama 1,2 milyar tonluk karbondioksit salımının yanı sıra yoğun atık üretimine sebep olarak sektörü dünyayı en çok kirleten endüstrilerden biri haline getirdi.

Huffington Post‘ta yer alan bir diğer haber, COP24’teki et ağırlıklı menünün, üst düzey delegelerin bir yandan hamburger yerken bir yandan iklim krizi üzerine tartışmalarının “iki yüzlülük” olduğunu vurguluyor. İklim krizinin yıkıcı etkilerine karşı önlem alınması adına yoğun tartışmaların yaşandığı zirvede, birçok bilim insanının daha önce defalarca et tüketiminin yoğun su kullanımı, seragazı emisyonu gibi sebeplerle iklim krizinden sorumlu bir endüstri olduğunu vurgulamasına rağmen COP24’teki et ağırlıklı menü iki yüzlü bir tutum sergilendiği gerekçesiyle eleştiriliyor.