;
Politika

Dijital İklim Diplomasisi: “Teknoloji Güvensizlik Yaratabiliyor”

Koronavirüsün dünyaya yayılmasıyla birlikte, iklim diplomasisi de dijital ortama taşındı. Ancak müzakereciler sanal toplantılara herkesin katılamamasından ve karar alma sürecinin bozulmasından endişe duyuyor.

 Haber: Chloé Farand

 Çeviri: Çisil Sevinç

Koronavirüs küresel salgını tüm dünyaya yayıldıkça, bu yıl hükümetlerin sağlamlaştırılmış iklim planlarını sunmasında oldukça önemli olan iklim diplomasisi de dijital ortama taşındı.

Bununla birlikte, Kasım ayında Glasgow’da gerçekleşecek Cop26 öncesi yürütülecek diplomasi ve siyasi süreçler de teknolojik bir zorluğa dönüştü.

Çevrimiçi toplantı esnasında konuşan BM İklim Değişikliği sekreteryasına bağlı adaptasyon programı müdürü Olga Pilifosova, “Bazılarımızın bağlantısı kopuyor ya da sesi iyi duyulmuyor, buna alışmamız gerekecek. Adaptasyon Komitesi olarak bunun üstesinden kolaylıkla gelebiliriz” dedi.

Salı günü itibariyle (31 Mart) 36 bin 500 kişinin hayatına mal olan koronavirüs, BM İklim Değişikliği’nin yeni ve daha yeşil çalışma yolları bulmasını zorunlu kıldı ve böylece iklim diplomasisi dijital ortama taşındı.

İklim Haber'i Telegram'da Takip Edin!İklim Haber'i Linkedin'de Takip Edin!

COP26 başkanlık ekibi “sanal seyahatler” yaparak video ve telefon konferanslarıyla uluslararası toplantılar düzenliyor.

BM İklim Değişikliği, Nisan ayı sonuna kadar hiçbir fiziksel toplantı düzenlemeyeceğini duyurdu. Bazı toplantılar ertelendi ve daha ufak çaplı olanlar dijital ortama taşındı.

Karbon yoğunluğu fazla olan uçak seyahatlerinin iptal olması uluslararası iklim topluluğu adına olumlu bir etki yaratsa da, sanal toplantılara uyum sağlamanın da bir takım zorlukları mevcut.

Gelişmekte olan ülkelerin çoğunluğunda fiber optik kablolar mevcut değil ve bant aralığı düşük. Bu şartlar katılımı zorlaştırıyor. Gineli iklim müzakerecisi Alpha Kaloga, “Sorun şu ki bazı ülkelerde internet hala pahalı ve bir lüks sayılıyor” şeklinde konuştu.  Ancak iklim eyleminin ertelenmesi gibi bir seçenek mümkün değil.

Kaloga, “İklim krizinin aciliyeti göz önünde bulundurulduğunda, çalışmalara devam etmeliyiz ancak bu çalışmaların kapsayıcı olması gerekiyor” diye ekledi.

İklim etkileri hakkında çalışan uluslararası çerçeve Varşova Uluslararası Mekanizması’nın (Warsaw International Mechanism) düzenlediği bir sanal toplantıda, Sudan’dan bağlanan iki adet Afrikalı temsilciden birisi düşük bant aralığı yüzünden toplantıya katılamadı.

BM İklim Değişikliği herkesin sanal toplantılara katılabilmesi için çalışıyor.

2018 yılında katılımcılar ve çalışanların seyahati için 12 milyon dolar harcayan kurum, bağlantı sorunu yaşayan katılımcılara sanal oturumlara katılabilmesi için evlerine yakın yerlerdeki otellerde konaklama imkanı sunuyor.

Ancak sanal toplantıların pek çok zorluğu bulunuyor. Bu zorluklar arasında, insan temasının olmaması ve tartışma esnasında diplomatik anlaşmalar için gerekli doğaçlamaların yapılamaması bulunuyor.

Bunlarla birlikte, sanal toplantılarda anlık tercümeler yapılamıyor ve müzakereciler vücut dilini okuyup buna göre anlamlar çıkaramıyor. Bir diplomat bu konu hakkında, “Müzakereler rol yapmaya benzer bu yüzden yüz yüze olmalısınız. Eğer bir odada gerginlik olduğunu hissediyorsanız insanların tekliflere nasıl yaklaşacağını tahmin edebilirsiniz ve fikirleri test etmeniz daha kolay olur” yorumunda bulundu.

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.