Yeni bir araştırma, küresel sıcaklık artışı 1,5 derecenin altında kalsa bile deniz seviyesinin yükseliş hızı nedeniyle milyonlarca insanın kıyılardan uzaklaşacağını ve bunun da felaket boyutunda bir iç göçe neden olacağını ortaya koydu.
Bilim insanlarının yeni bir çalışmasına göre, deniz seviyesindeki yükselme sadece 1,5 derecelik küresel ısınmada bile kontrol edilemez hale gelerek “felaket boyutunda iç kesimlere göç”e yol açacak. Ayrıca bu senaryo, son 10 yıldaki ortalama 1,2 derecelik ısınmanın gelecekte de devam etmesi halinde bile hayat bulabilir.
Grönland ve Antarktika’daki devasa buz tabakalarının kaybı, 1990’lardan bu yana dört kat arttı ve şu anda deniz seviyesindeki yükselmenin başlıca nedeni haline gelmiş durumda.
Küresel sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutma hedefi ise hâlihazırda neredeyse ulaşılamaz durumda. Yeni çalışma, fosil yakıt emisyonları hızla azaltılarak bu hedefe ulaşılmaya çalışılsa bile, yüzyılın sonuna gelindiğinde deniz seviyesinin yılda 1 cm yükseleceğini ortaya koydu. Üstelik yükselmede görülen bu hız, ülkelerin kıyı savunmalarını inşa etme hızından daha yüksek.
Dünya şu anda 2,5 derece ile 2,9 derecelik bir küresel ısınma yolunda ilerliyor. Bu da Grönland ve Batı Antarktika buz tabakalarının çöküşü için geri dönüşü olmayan eşikleri aşmak anlamına geliyor. Bu buz tabakalarının erimesinin, “gerçekten vahim” bir durum olan 12 metrelik deniz seviyesi yükselmesine yol açabileceği tahmin ediliyor.
Bugün, yaklaşık 230 milyon insan deniz seviyesinden yalnızca 1 metre yukarıda, 1 milyar insan ise deniz seviyesinden 10 metre yukarıda yaşıyor. 2050 yılına kadar sadece 20 cm’lik bir deniz seviyesi yükselmesi bile, dünyanın en büyük 136 kıyı kentinde yılda en az 1 trilyon dolarlık küresel sel zararına ve insanların yaşamları ve geçim kaynakları üzerinde büyük etkilere yol açacak.
Bilim insanları, her bir 0,1’lik sıcaklık artışının bile önemli olduğunu vurguluyor. Deniz seviyesindeki yükselme, iklim krizinin en büyük uzun vadeli etkisi. Nitekim son yıllardaki araştırmalar, bu sürecin daha önce tahmin edilenden çok daha hızlı gerçekleştiğini ortaya koymuş durumda. 1,5 derecelik sınır, küresel ısınmanın en kötü sonuçlarından kaçınmanın bir yolu olarak görülüyordu. Ancak yeni araştırmalar, deniz seviyesi yükselmesi için bunun geçerli olmadığını gösteriyor.
Bir İki Metrelik Yükselme Kaçınılmaz Halde
Araştırmacılar, buz tabakaları için “güvenli sınır” sıcaklığının tahmin edilmesinin zor olduğunu ancak muhtemelen 1 derece veya daha düşük olduğunu belirtiyor. Bilim insanları, artık en az 1-2 metrelik bir deniz seviyesi yükselmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade ederlerken, Birleşik Krallık’ta sadece 1 metrelik bir deniz seviyesi yükselmesi bile Fens ve Humberside’ın büyük bölümlerinin deniz seviyesinin altına düşmesine yol açacak.
Konu hakkında konuşan Bristol Üniversitesi’nden Prof. Jonathan Bamber, “Güvenli sınırdan kastettiğimiz, felaket boyutunda iç kesimlere göç veya zorunlu göç yaşanmadan, bir miktar uyum sağlanabilecek bir sınırdır ve bu sınır kabaca yılda 1 cm’lik deniz seviyesi yükselmesidir” dedi ve ekledi:
“Bu seviyeye ulaşırsanız, herhangi bir uyum süreci son derece zor hale gelir ve modern uygarlıkta eşi benzeri görülmemiş boyutlarda kitlesel göçlerle karşı karşıya kalırsınız. Gelişmekte olan ülkeler, dalgaları engelleme konusunda tecrübesi olan örneğin Hollanda gibi zengin ülkelerden çok daha kötü etkilenecek. ”
Çalışmanın baş yazarı olan Durham Üniversitesi’nden Prof. Chris Stokes ise şunları söyledi:
“En kötü senaryolardan bazılarının neredeyse gözümüzün önünde gerçekleşmeye başladığını görüyoruz. Şu anki 1,2 derecelik ısınma seviyesinde, deniz seviyesi yükselmesi öyle bir hızla artıyor ki, eğer bu hız devam ederse, yüzyıl bitmeden, yani genç nesillerin yaşam süresi içinde neredeyse yönetilemez hale gelecek.”
Öte yandan küresel ortalama sıcaklık, 2024 yılında ilk kez 1,5 dereceye ulaştı. Ancak uluslararası hedef, 20 yıllık bir ortalamaya göre ölçüldüğü için bu sınırın henüz aşılmış olduğu kabul edilmiyor.
Kıyı Nüfusu İçin Varoluşsal Bir Tehdit
Communications Earth and Environment adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışma 3 milyon yıl öncesine kadar uzanan sıcak dönemlere ait verileri, son on yıllarda gözlemlenen buz erimelerini ve deniz seviyesi yükselmelerini iklim modelleri bir araya getirildi. Araştırmada sonuç olarak şu ifadeye yer verildi:
“Buz tabakalarının kütle kaybının devam etmesi, dünya kıyı nüfusu için varoluşsal bir tehdit oluşturmaktadır.”
Son buzul çağının sonunda, yaklaşık 15.000 yıl önce, deniz seviyesi bugünkünden 10 kat daha hızlı yükseliyordu. Bu durumun, yalnızca küçük bir sıcaklık artışının tetiklediği, kendi kendini güçlendiren geri besleme mekanizmalarından kaynaklanmış olabileceği düşünülüyor. Atmosferdeki karbondioksit seviyelerinin bugünkü kadar yüksek olduğu son dönem ise yaklaşık 3 milyon yıl öncesine dayanıyor ve o dönemde deniz seviyesi bugünkünden 10–20 metre daha yüksekti.
Araştırmacılar ayrıca insanlık atmosferden karbondioksiti temizleyerek gezegeni sanayi öncesi sıcaklık seviyelerine geri döndürse bile, buz tabakalarının toparlanmasının yüzlerce, hatta binlerce yıl süreceğini belirtiyor.