COP30’da gerilim arttı. Guardian’ın edindiği bilgilere göre Brezilya, petrol üreten devletlerin muhalefeti nedeniyle fosil yakıtlardan uzaklaşmaya ilişkin bir yol haritasını metinden çıkarmayı planladı. Bunun üzerine onlarca ülke, COP30 Başkanlığı’na fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesine yönelik bir yol haritası içermediği takdirde kararı engellemekle tehdit eden bir mektup gönderdi.
Brezilya’da düzenlenen COP30 iklim zirvesinde fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesini destekleyen ülkeler, böyle bir taahhüdü içermeyen herhangi bir anlaşmayı engelleme tehdidinde bulundular.
İki haftalık görüşmelerin olası sonucuna ilişkin ilk taslakta “fosil yakıtlardan uzaklaşma” için bir yol haritası ihtimali yer alıyordu. Ancak Guardian’ın edindiği bilgilere göre, Suudi Arabistan ve Rusya gibi bazı petrol üreticisi devletlerin ve Hindistan gibi büyük fosil yakıt tüketicilerinin muhalefeti üzerine, Brezilya’nın bu potansiyel kararı taslaktan çıkarmayı planladığı anlaşılıyor.
Perşembe gecesi en az 29 ülkenin, COP Başkanlığı’na sert ifadeler içeren bir mektup göndermesiyle beraber kritik görüşmede gerilim arttı. Sızdırılan mektup, görüşmelerin sonucuna yol haritasının dahil edilmesini talep ediyordu. Bu nedenle görüşmeler cuma günü sona erecek şekilde planlanmış olsa da hafta sonuna sarkması muhtemel görünüyor.
“Yol Haritası İçermeyen Metni Desteklemeyiz”
Guardian’ın edindiği ve yol haritasını savunan birçok hükümetin bunu görüşmeler için bir “kırmızı çizgi” olarak belirlediğini gösteren mektupta şöyle deniyor: “Fosil yakıtlardan adil, düzenli ve eşitlikçi bir geçişin uygulanmasına yönelik bir yol haritasını içermeyen bir sonucu destekleyemeyiz. Bu beklenti, büyük çoğunluğu oluşturan taraflar, bilim ve çalışmalarımızı yakından izleyen insanlar tarafından paylaşılıyor. Dünya, bu COP’un Küresel Değerlendirme’den sonra süreklilik ve ilerleme göstermesini bekliyor. Bundan daha azı kaçınılmaz olarak bir geri adım olarak görülecektir.”
“Küresel Değerlendirme” (Global Stocktake), 2023’te Dubai’de yapılan COP28’de tüm ülkelerin ilk kez “fosil yakıtlardan uzaklaşma” taahhüdünde bulunduğuna ancak bu geçiş için bir zaman çizelgesi ya da nasıl başarılacağına dair önlemlerin belirlenmediği tarihi karara atıfta bulunuyor.
Taahhüdün imzalanmasından bu yana başta Suudi Arabistan olmak üzere bazı ülkeler bunu geri almaya çalışıyor. Nitekim 2024’te Azerbaycan’da yapılan COP29 görüşmelerinde, bu taahhüdü yeniden teyit etme girişimi muhalefet nedeniyle başarısız olmuştu.
Fosil yakıtları aşamalı olarak terk etmeyi savunan ülkeler bu yıl ise farklı bir yol izlediler. Bazıları, tüm ülkelerin katılabileceği ve geçiş için olası bir yol haritasını tartışabileceği bir forum oluşturulmasına yönelik öneriler hazırlamaya başladı.
Birçok Sorun Hâlâ Yanıt Bekliyor
Bu forum, hiçbir ülkenin fosil yakıtları ne zaman bırakacağına dair kesin bir tarihe uymasını gerektirmeyecek ve her ülkenin kendi politikalarını ve yollarını seçmesine izin verecek. Yol haritası bu COP’ta tamamlanmayacak ve tam olarak şekillenmesi için gelecekteki COP’larda en az bir yıl veya daha uzun süre çalışılması gerekecek. 80’den fazla ülke bu girişime katıldı ve salı günü planlarını duyurmak için bir basın toplantısı düzenledi.
Ancak bu durum, Suudi Arabistan, Mısır, İran ve Bolivya’nın da içinde yer aldığı “benzer görüşlü gelişmekte olan ülkeler” (like-minded developing countries) olarak bilinen grubun bazı üyelerinin öncülük ettiği ve bu tür bir taahhüde hâlâ karşı çıkan ülkeler için fazla ileri bir adım anlamı taşıdı.
Guardian’ın edindiği bilgilere göre, fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesini destekleyen mektubun imzacıları arasında şu ülkeler bulunuyor: Avusturya, Belçika, Şili, Kolombiya, Kosta Rika, Hırvatistan, Çekya, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Guatemala, Honduras, İzlanda, İrlanda, Lihtenştayn, Lüksemburg, Marshall Adaları, Meksika, Monako, Hollanda, Panama, Palau, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Birleşik Krallık ve Vanuatu.
Öte yandan zirvenin sonuna yaklaşılırken, çözülmesi gereken başka meseleler de mevcut. Ülkelerin ulusal iklim planlarının 2015 Paris Anlaşması’nda belirlenen 1,5 derece ısınma sınırını karşılamak için çok zayıf kalması gerçeğine verilecek yanıt, iklim finansmanı, ticaret ve şeffaflık konuları belirsizliğini koruyor. Yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin iklim krizinin etkilerine uyum sağlamalarına yardımcı olmak için ne kadar kaynak alacağı gibi bir soruya da henüz net yanıt verilmiş değil.




