İnsan hakları örgütleri ve iklim aktivistleri, önümüzdeki Kasım ayında COP29’a ev sahipliği yapacak Azerbaycan’ın medya ve sivil haklara yönelik kısıtlamalara ve tutuklu aktivistlere dikkat çekerek, iklim eylemlerinde anlamlı bir ilerleme kaydedilmesi için COP29’da bu konunun gündemde tutularak Azerbaycan hükümetine çağrı yapılmasını istedi.
Önümüzdeki Kasım ayında çok kritik bir iklim zirvesine ev sahipliği yapacak Azerbaycan’da hükümet, medya ve sivil toplum eylemcilerine yönelik baskı uygulamakla suçlanıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) geçen bir yıl içinde neredeyse tamamı hâlâ mahkûm konumunda bulunan en az 25 gazeteci ve aktivistin gözaltına alındığını tespit etti. Birçok kampanyacı ile sivil toplum grubu temsilcisi iklim savunuculuğunun medyaya uygulanan baskıyla beraber kısıtlandığına yönelik kaygılarını dile getirdi.
Azerbaycan, aralarında onlarca devlet başkanının da yer aldığı 200’e yakın hükümetin temsil edileceği ve iklim kriziyle mücadelede gereken fonların sağlanmasına yönelik teni bir küresel yaklaşım geliştirmeyi önüne koyacak olan BM COP29 İklim Zirvesi’ne iki hafta boyunca ev sahipliği yapacak.
Medya ve sivil özgürlüklere yönelik kısıtlamaları ölçen Uluslararası Şeffaflık listesinde Azerbaycan geçen yıl 180 ülke arasında 154. sırada yer aldı. Ülkede etkili bir siyasi muhalefet çok küçük olduğu için İlham Aliyev geçen Şubat ayındaki seçimlerde %92’den fazla oy alarak 5. kez devlet başkanı seçildi.
Azerbaycan bunların yanında siyasi tutukluları alıkoymakla da suçlanıyor. Geçen yıl Ermenistan’la Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanan çatışmalar 10 bin kadar insanın yerinden edilmesiyle sonuçlanmıştı. Aliyev’in başdanışmanlarından biri de birkaç hafta önce hükümetlerinin COP29’u bir tür “barış zirvesi”ne çevirmeye niyetli olduklarını açıklamıştı.
Bonn’da Azerbaycan Protestosu
Öte yandan iklim kampanyacıları Bonn’daki müzakereler sırasında kaygılarını dile getirdi. Bu arada Bonn’daki toplantının yapıldığı binanın önünde toplanan protestocular da Azerbaycan’ın hapse attığı 23 Ermeni siyasi tutuklunun serbest bırakılmasını talep etti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün çevreyle ilgili konulara bakan avukatı Myrto Tilianaki, İnsan Hakları Evleri ağının bir üyesi olan, 29 Haziran’da kaçakçılık suçlamasıyla tutuklanan ve COP29’u Azerbaycan’da çevre adaletini sağlamak için bir baskı aracı olarak kullanmayı amaçlayan İklim Adaleti İnisiyatifi’nin kurucusu Anar Mammadli’nin davasını gündeme getirdi. Ibad Bayramov ise, London School of Economics’de araştırma görevlisi olan sivil haklar aktivisti babası Gubad Ibadoğlu’nun serbest bırakılması için kampanya yürütüyor. Geçen yaz tutuklanan Gubad Ibadoğlu’nun sağlık durumu kötüye giderken, ailesine göre acil tıbbi tedavi görmesi gerekiyor ve bu yerine getirilmiyor. Konu hakkında konuşan oğul Bayramov, “Babam gibi insanların fikirleri ve sözleri nedeniyle hapsedildiği ya da işkence gördüğü bir ülkede iklim değişikliği üzerine anlamlı bir ilerleme kaydedilemez” yorumunda bulundu.
Unilever’in eski CEO’su olan ve şu sıralar iklim ile insan hakları meseleleri üzerine kampanyalar yürüten Paul Polman da, COP29’u uluslararası topluluğun Azerbaycan’ın mahkûmlara yönelik tutumları hakkında konuşabilmesi için bir fırsat olarak değerlendirmek istediğini açıkladı.
Azerbaycan Hükümeti İddiaları Yalanladı
Öte yandan Azerbaycan hükümeti, aktivistlerin iddialarını yalanladı. Bir hükümet sözcüsü, “Azerbaycan’da insan hakları aktivistlerine ve gazetecilere karşı bir baskı uygulandığına dair iddiaları tamamen reddediyoruz. Azerbaycan’da siyasal inançları ya da eylemleri nedeniyle hiçbir tutuklu yok” açıklamasını yaptı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avukatı Tilianaki ise COP29’u Azerbaycan’da düzenlemenin, müzakerelerde iklim eylemine yönelik gelişme kaydetme olasılığı hakkında ciddi kaygılar yarattığını kaydederek, “Bonn’daki ön toplantıya katılan hükümetlerin, sivil toplum üzerinde uygulanan baskılardan vazgeçme ve güçlü iklim politikalarını zayıflatmaya dönük herhangi bir girişimde bulunmaması için Azerbaycan’a çağrıda bulunmalı” dedi.