;
Bilim

CAT’in Türkiye Notu: “Kritik Derecede Yetersiz”

Climate Action Tracker (CAT), hükümetlerin iklim eylemlerini derecelendirme sistemini, Paris Anlaşması’nın 1.5°C derecelik uzun dönemli ısınma limitini daha iyi yansıtması için güncelledi. Yeni kategoriler hükümetlerin Paris Anlaşması çerçevesinde sundukları iklim taahhütlerinin yeterlilik ve adaletinin vurgulanmasına katkıda bulunacak.

Bağımsız iklim değerlendirme ve finans düşünce kuruluşu Climate Action Tracker CAT, iklim eylemi değerlendirmesini en son bilimsel verileri ve emisyon trendleri ekleyerek hükümetlerin iklim eylemlerini derecelendirme sistemini Paris Anlaşması’nın 1.5°C derecelik uzun dönemli ısınma limitini daha iyi yansıtması için güncelledi ve bazı ülkelerin derecelendirme notları değişti.

CAT hükümetlerin tüm eylemleri ya da eylemsizliklerini doğru tanımlayabilmek için bu güncellemede kategori sayısını dörtten altıya çıkardı. Buna göre yeni kategoriler şu şekilde sıralandı:

– Rol model,

– 1.5°C derece Paris Anlaşması ile uyumlu,

– 2°C derece ile uyumlu,

– Yetersiz,

– Çok yetersiz,

– Kritik derecede yetersiz.

Türkiye ‘Kritik Derecede Yetersiz’ Kategorisinde

Daha iyi bir sınıflandırmaya sahip yeni derecelendirme sistemiyle iklim eylemlerinde hangi ülkelerin en iyi ve en zayıf konumda olduğu hemen görülebiliyor: CAT artık ABD, Rusya, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkeleri “kritik derecede yetersiz”, Japonya ve Güney Afrika’yı ise “çok yetersiz” kategorisinde tanımlıyor.

Yeni kategorilendirmeyle “Yeterli” kategorisi 1.5°C derece Paris Anlaşması’yla uyumlu ve 2°C derece ile uyumlu olarak iki kategoriye ayrıldı. 2°C derece ile uyumlu kategorisi, artık  Paris Anlaşması’ndaki 1.5°C derecenin yerini aldığı 2009 yılında Kopenhag’da kabul edilen 2°C derece hedefine atıfta bulunuyor ve Paris Anlaşması’yla uyumlu kategorisi için tarihsel bir referans noktası ve köprü oluşturuyor.

Tüm hükümetler 2°C derece ile uyumlu hedefler ortaya koyduğu takdirde, ısınma 2°C derecenin altında tutulabilir ancak 2°C derecenin oldukça altında tutulamaz ve böylece Paris Anlaşması’nın 1.5°C derece limitiyle uyumlu olamayacak kadar yüksek bir sonuç ortaya çıkabilir.

Ülke derecelendirmelerindeki değişikliklerin nedeni çoğu ülkenin iklim eylemlerini mutlak ya da göreceli olarak iyileştirmesinden kaynaklanmıyor. Değişiklikler, revize edilmiş emisyon verileri ve CAT’in yeni ve daha güncel iklim eylem çalışmalarının sonucunda daha geniş ve adil bir sınıflandırmanın ortaya çıkmış olması sebebiyle gerçekleştirildi.

Çalışma ekibi içerisinde yer alan Climate Analytics’ten Bill Hare, yeni kategorileri oluştururken hükümetlerin iklim taahhütlerinin Paris Anlaşması’nın 1.5°C derecelik ısınma limiti hedefini tutturmak için yeterli olup olmadığını daha kesin bir biçimde göstermek ve eylemlerini değerlendirmek için bir referans çizgisi sağlamak istediklerini belirtti. Hare, “Bir önceki derecelendirme sistemimizde derecelendirdiğimiz 33 ülkenin çoğu iki kategoriye giriyordu: ‘Orta’ ve ‘Yeterli değil”. Bu derecelendirme bir hükümetin göreceli ve mutlak performansının değerlendirilmesini zorlaştırıyordu” dedi.

“Eski Sistem Performansın Değerlendirilmesini Zorlaştırıyordu”

Hare, “Orta” kategorisinin yedi yıl kullanıldıktan sonra bu kategorideki bir iklim taaahhütünün ısınmayı Paris Anlaşması’ndaki 1.5°C derece ile sınırlandırmak bir yana, 2°C derecenin altında tutmak için diğer ülkelerin eylemlerini önemli derecede artırmasını gerektireceğini açıkça yansıtmadığını belirtti. Bu nedenle kategorinin adı “Yetersiz” olarak değiştirildi.

Geniş bir küresel ısı artış aralığını kapsayan ‘Yeterli değil’ kategorisinde çok fazla ülke olduğunu belirten Hare, “Bu nedenle ‘Yeterli değil’ kategorisini iki kategoriye ayırdık: ‘Çok yetersiz” ve ‘Kritik derecede yetersiz’. Artık en az çaba gösterenin kim olduğu ve çaba artırılmadığı takdirde sonuçların ne olacağı daha net görülüyor” diye konuştu.

CAT, her ülkeyi hükümetlerinin Paris Anlaşması çerçevesinde ve verdikleri Ulusal Katkı Beyan’larında (NDC) belirttikleri taahhütlerine göre derecelendiriyor. CAT’in hükümetlerin eylemleri uygulama değerlendirmesi de bunların çoğu zaman Ulusal Katkı Beyanları’ndan daha zayıf olduğunu gösteriyor.

Avustralya ve Yeni Zelanda’nın iklim taahhütlerinin derecelendirmesindeki değişiklikler, her iki ülke iklim eylemi uygulamasında geride kalmışken, ilerleme kaydettikleri olarak yorumlanamıyor. Aynı şekilde, Hindistan’ın iklim taahhütünün daha iyi bir derece alması, Hindistan’ın hedefini değiştirmiş olmasından değil, CAT’in dahil ettiği yeni çalışmaların Hindistan için daha yüksek emisyon seviyesi tanımasından kaynaklanıyor.

Çin’in iklim taahhütünün eski sistemdeki “Orta” kategorisinden yeni sistemde “Çok yetersiz” kategorisinde yer alması ise temelde yatan bir takım gelişmeleri yansıtıyor. Çin’in yıllık emisyonları, kümülatif emisyonları, GSYİH’sı ve İnsani Gelişmişlik Endeksi geçtiğimiz yıllarda artış gösterdi ve bunun sonucunda birçok iklim eylemi paylaşımı değerlendirmesi artık Çin’e, daha önceki değerlendirmelere kıyasla, emisyonlarını azaltmada daha büyük görece sorumluluk ve yetkinlik vermekte.

“12 Ülkenin Eylemsizliğiyle Dünya 3°C Dereceden Fazla Isınacak”

New Climate Institute’den Hanna Fekete konu hakkında, “Yeni taahhüt derecelendirmesi, tüm ülkelerin derecelendirmesi yapılan ülkenin eylemi ile aynı düzeyde eylemde bulundukları takdirde, ısınma düzeyinin ne olacağını çok net olarak gösteriyor. 33 ülkelik listemizde yer alan 12 ülkenin eylemsizliğiyle dünya 3°C dereceden fazla ısınacak; burada yapılması gereken daha çok iş var” şeklinde konuştu.

CAT her ülkeyi iklim taahhütlerine göre derecelendirmenin yanında, her ülkenin iklim eylemi uygulamalarının hedeflerini gerçekleştirmek için tasarladığı politika ve yasaların detaylı analizlerine dayanan bir değerlendirmesini de yapıyor. Örneğin, Çin’de iklim eylemi uygulaması Ulusal Katkı Beyanı’nın ilerisinde.

Danışmanlık şirketi Ecofys’ten Yvonne Deng de, “Çin yenilenebilir enerji gelişiminde ulusal planlarının ilerisinde. İlk başta belirlediği hedeflerin planlanandan neredeyse dört yıl önce gerçekleşmesinin ardından, Çin 2020 fotovoltaik gelişim hedefini kısa bir süre önce iki misli arttırdı. Bu ve diğer etkenlerin Çin’in emisyonunu azaltmasında olumlu rol oynayacağı ve Çin’in CO2 emisyonlarının şimdiden zirve yapmış olma ihtimalini güçlendireceği muhtemel. Hindistan’a baktığımızda yakın zamanda konulan elektrikli araç hedefleri, yenilenebilirlerin devam eden artışı ve iptal edilen kömürlü termik santrallerle pozitif gelişmeler görüyoruz”  diyor.