;
Politika

Brezilya’nın Yeni Dışişleri Bakanı, İklim Değişikliğinin “Marksist Komplo” Olduğuna İnanıyor

Brezilya’nın yeni devlet başkanı Jair Bolsonaro’nun dışişleri bakanı olarak atadığı Ernesto Araújo oldukça enteresan tezlere sahip bir politikacı: Bunlar arasında iklim bilimini “dogma” olarak adlandırmak ve kırmızı et, petrol ve heteroseksüelliğin “suçlulaştırılmasından” şikayet etmek de var. Uzmanlar tedirgin ama Avrupa’ya soya ve sığır eti satmak isteyen bir hükümetin temsilcileri olarak ne Bolsonaro’nun ne de Araújo’nun işleri hiç de kolay olmayacak.

Brezilya’nın yeni devlet başkanı Jair Bolsonaro, iklim değişikliğinin “kültürel Marksistlerin” Batı ekonomilerini boğma ve Çin’in büyümesini teşvik etme amaçlı bir planın parçası olduğuna inanan Ernesto Araújo’yu dışişleri bakanı olarak atadı.

Yakın zamana kadar kırmızı et, petrol ve heteroseksüelliğin “suçlulaştırması” hakkında blog yazan orta dereceli bir yetkili olan Ernesto Araújo, Güney Amerika’nın en büyük ulusunun, 200 milyon insanı ve dünyadaki en büyük ve en biyolojik ormanı temsil eden Amazon’un en büyük diplomatı olacak.

Geçtiğimiz Çarşamba günü Bolsonaro tarafından ataması onaylanan isim, küresel iklim hareketine olumsuz mesajlar verebilir.  Halbuki uluslararası toplum seragazı emisyonlarını nasıl azaltacağını tartışmak için ilk kez 1992 yılında Brezilya’daki Rio Zirvesi’nde bir araya gelmişti. Ülkenin diplomatları, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki uçurumu kapatmak ve özellikle Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinde önemli bir rol oynadılar.

Brezilya’nın tarihte üstlendiği bu role karşın, yeni hükümet Ocak ayında iktidarı devraldığında, bu çalışmayı yöneten dışişleri bakanlığı, iklim biliminin yalnızca “dogma” olduğunu iddia eden bir isim tarafından yönetilecek.

Araújo, bloğunda amacını, “Brezilya’ya ve dünyaya kendilerini küreselleşme ideolojisinden kurtarmaları için yardım etmek olarak” tanımlıyor.

51 yaşındaki diplomat, isimsiz solcu politikacıların çevreciliği, küresel egemenliğe hizmet eden bir araç olması nedeniyle sahiplendiğini iddia ediyor.

Yeni bakan, geçtiğimiz ay yazdığı bir yazısında şu ifadeleri kullanmıştı: “Bu dogma, devletlerin ekonomideki düzenleyici gücünün ve uluslararası kurumların ulus devletler ve onların nüfusu üzerindeki gücünün artırılmasının yanı sıra demokratik kapitalist ülkelerde ekonomik büyümenin bastırılması ve Çin’in büyümesini teşvik etmeyi haklı göstermek için kullanılmıştır”. Bir diğer yazısında ise, Brezilya’daki merkez sol İşçi Partisi’nin cinselliği ve üremeyi suçladığını, partinin tüm heteroseksüel ilişkilerin tecavüz olduğu ve her bebeğin karbon emisyonlarını artıracağı için gezegen için bir risk taşıdığı düşüncesine sahip olduğunu iddia ediyor.  İklim müzakeresi uzmanları, atamaların Brezilya ve dünya için üzücü bir durum olduğunu söylerlerken, yeni dışişleri bakanının ülkesini temsil etmeye geldiğinde daha pragmatik davranacağını umuyorlar.

Brezilya İklim Gözlemevi’nin yönetici sekreteri Carlos Rittl konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Brezilya, Paris Anlaşması için çok önemli bir rol oynadı. Araújo’nun ideolojisini beraberinde getirmesi ülkenin imajı için gerçekten çok kötü” diyor.

İklim konusunun, Brezilya’nın küresel bir lider olarak gururla övünebileceği bir alan olduğunu söyleyen Rittl, yeni dışişleri bakanı ve devlet başkanının bu alandan ülkeyi izole etmemesi gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Bolsonaro, Trump değil. Brezilya, ABD değil. Aynı kartlarımız yok. Brezilya küresel iklim gündeminde parya haline gelirse, özellikle tarım işletmelerimiz için çok kötü olur. Anlaşmaya varmak için Avrupa’ya gittiklerinde, iklim koruyucuları masada olacak”.

Uzmanlar, Bolsonaro’nun Paris Anlaşması’ndan çekilme vaadini geri çekmesindeki ve tarım ve çevre bakanlıklarını birleştirmesindeki nedenin arkasında Avrupa’ya soya ve sığır eti satışını kaybetme riski olduğunu düşünüyor.