BM’nin yeni raporunda, gelişmekte olan ülkelerin uyum finansmanı ihtiyacının 2035 yılına kadar yılda 310 milyar doları aşacağı öngörülüyor.
BM’nin 10 Kasım’da Brezilya’da gerçekleştireceği iklim müzakerelerinin ana odak noktalarından biri, aşırı hava olaylarına karşı altyapıları güçlendirmekten kuraklığa dayanıklı ürünler yetiştirmeye kadar, iklim değişikliğinin giderek daha tehlikeli ve maliyetli hale gelen etkilerine uyum sağlama çabaları olacak.
Başta fosil yakıtların yakılması olmak üzere, insan faaliyetleri küresel sıcaklıkları artırırken, yıkıcı seller, sıcak hava dalgaları, orman yangınları ve fırtınalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve şiddeti de artıyor.
Haliyle iklim değişikliğine uyum göstermek hayati önem taşıyor. Ancak BM Çevre Programı’nın (UNEP) son Uyum Açığı raporu, uyum çalışmaları için vaat edilen uluslararası fonlamanın çok uzağında kalındığı gösteriyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, rapora ilişkin mesajında, “İklim etkileri hızlanıyor. Ancak uyum finansmanı bu hıza yetişemiyor ve dünyanın en savunmasız kesimlerini yükselen deniz seviyelerine, ölümcül fırtınalara ve kavurucu sıcaklara maruz bırakıyor” dedi.
Zengin ülkeler, 2021 yılında gelişmekte olan ülkelere yönelik yıllık kamu uyum finansmanını 2025 yılına kadar yaklaşık 40 milyar dolara çıkarma sözü vermişti.
Bunun yerine, bu rapordaki son rakamlara göre, finansman 2022’de 28 milyar dolardan 2023’te 26 milyar dolara düştü. 2024 ve 2025 yılına ait veriler ise henüz mevcut değil.
UNEP Başkanı Inger Andersen, raporun önsözünde, bu eğilimin tersine dönmesinin artık “olası görünmediğini”, bunun uzun vadeli iklim finansmanı hedeflerini tehlikeye atacağını ve “çok daha fazla insanın gereksiz yere acı çekeceği” anlamına geldiğini söyledi.
Raporda, gelişmekte olan ülkelerin uyum finansmanı ihtiyacının 2035 yılına kadar yılda 310 milyar doları aşacağı, bunun da 2023 seviyelerinin 12 katı olacağı öngörülüyor.
Andersen yaptığı açıklamada, “Sera gazı emisyonlarını azaltma yönündeki eylemler yetersiz kalmaya devam ettikçe, bu etkiler daha da kötüleşecek, daha fazla insana zarar verecek ve önemli ekonomik hasara yol açacak” dedi.
Birçok gelişmekte olan ülke, bugün iklim felaketlerinin artan maliyetleri ve ezici borç seviyeleriyle boğuşuyor. Bu arada ABD Başkanı Donald Trump, ülkenin başlıca dış kalkınma örgütünün bütçesini daraltırken, diğer büyük bağışçıların da yardım bütçeleri kısıldı.
Andersen, mevcut finansman miktarının artırılması için küresel bir çaba çağrısında bulundu ancak gelişmekte olan ülkeleri daha da borçlandıracak yaklaşımlara karşı uyardı: “Kısıtlı bütçeler ve rekabet eden öncelikler arasında gerçeğimiz şu: Uyuma şimdi yatırım yapmazsak, her yıl artan maliyetlerle karşı karşıya kalacağız”
Raporda, özel sektörün uyum önlemlerine yönelik yatırım potansiyelinin, şu anda yaklaşık 5 milyar dolar olan yıllık seviyesine kıyasla 50 milyar dolar olarak tahmin edildiği belirtildi. Ancak bunun hükümetlerden politika ve finansman desteği gerektireceğinin altı çizildi ve özel yatırımların ne kadar gerçekçi olabileceği konusunda bir sınır olduğu vurgulandı.




