;
Politika

BM Denizcilik Zirvesi, Emisyon Planındaki “Tehlikeli” Gecikme Nedeniyle Eleştirildi

Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün iklim kriziyle mücadele için aciliyet bilincinden yoksun olduğu ifade ediliyor.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ve üye devletlerinin emisyon azaltma stratejisini 2023 baharına kadar revize etmeme kararı, yeşil gruplar tarafından eleştirildi.

COP26’dan sonraki ilk küresel yeşil zirvelerden biri olan IMO tarafından düzenlenen Deniz Çevresini Koruma Komite (MEPC) toplantısında, IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, delegelere dünyanın kendilerini izlediğini söyledi. Toplantı başkanı Hideaki Saito, bu ayın başlarında Glasgow iklim anlaşması ışığında, tüm sektörlerin seragazı emisyonlarını “acil bir şekilde” azaltması gerektiğinden bahsetti.

Saito, komitenin, IMO’nun denizcilikten kaynaklanan uluslararası seragazı emisyonlarını 2050 yılına kadar yarıya indirmeye yönelik mevcut stratejisinin “güçlendirilmesi ihtiyacını kabul ettiğini” söyledi. Paris Anlaşması’yla uyum içinde olma açısından ihtiyacın çok gerisinde kalan strateji, Ekim ayında BM genel sekreteri António Guterres tarafından yetersiz bulunarak eleştirilmişti.

Ancak henüz revize edilmemiş bir stratejiyi benimsemek için 2023’e kadar bekleme kararı, zaten yüzleştiğimiz bir iklim krizi için yeşil gruplar tarafından “ufak bir ilerleme” olarak nitelendirildi.

Seas At Risk’te denizcilik politikası sorumlusu olan Lucy Gilliam şunları söyledi: “Bu yeterli değil. Emisyonları aşağı çekmek için 10 yılımız var. 2030 yılına kadar emisyonları yarıya indirmemiz gerekiyor. Bir stratejiyi gözden geçirmeyi düşünmek için iki yıl harcamak – bu inanılmaz derecede küçük adım, iklim krizine karşı geçerli bir yanıt mıdır?”

Londra’daki toplantıda, Temiz Denizcilik Koalisyonu (Clean Shipping Coalition) başkanı John Maggs delegelere, Paris’teki 1.5 derece hedefine bağlı kalmanın “mevcut emisyonlarda büyük kesintiler” gerektirdiğini söyledi.

Birçok BM üyesi devlet, halihazırda denizcilik sektörlerinde daha sıkı emisyon azaltım hedefleri taahhüt ediyor. COP26’da İngiltere, ABD, Fransa, Almanya, Panama ve Marshall Adaları gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu bir koalisyon, 2050 yılına kadar denizcilik sektöründe net sıfır emisyonlarına ulaşmak için “küresel boyutta çabaları güçlendirmeyi” taahhüt eden bir bildiri imzaladı.

AB ayrıca, 2030 yılına kadar denizcilikteki emisyonları %55 oranında azaltmak için “Fit for 55” hedefi kapsamında bir azaltıma gitme konusunda kararlı. Önerilen yasaya göre, denizcilik şirketlerinin AB’ye ve AB’den seyahat rotalarında 2026’ya kadar limanlara uğrarken saldıkları karbon için ödeme yapmaları gerekecek.

Marshall Adaları ve Solomon Adaları tarafından sunulan 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefi için bir çözüm, delegeler tarafından iki gün boyunca tartışıldı, ancak bunu küçük bir grup ülke destekledi. Bu ülkeler Kanada, Japonya, Yeni Zelanda, Ukrayna, İngiltere, ABD, Vanuatu ve İzlanda’yı içeriyordu. AB27, Gürcistan, Güney Kore, Bahamalar ve Norveç de dahil olmak üzere diğerleri 2050 kararı hariç diğer hedefleri destekledi.

Özellikle, COP26’daki sıfır-emisyonlu nakliye beyanına onay veren birkaç AB ülkesi, IMO’nun bunu bir hedef haline getirme kararını desteklemede geri durdu.

Brezilya, Çin, Rusya ve Suudi Arabistan dahil olmak üzere birçok ülke 2050 kararına ve 2050 sıfır emisyon hedefinin aleyhine konuştu.

Ama, herkes ilerlemenin önemsiz olduğu konusunda hemfikir değildi.

Daha önce IMO sekreterliği için çalışan ve bağımsız bir danışman olan Edmund Hughes, daha iddialı bir strateji için anlaşmaya varmanın IMO ve üye ülkeler için “önemli bir ilk adım” olduğunu söyledi.

Hughes, “Müzakerelerden hareketle, 2050 yılına kadar %50’den daha büyük bir iddianın ortaya konulmasının gerekliliği açık” dedi. “Bu, pek çok hükümet tarafından yeterli görülmüyor ve kesinlikle Paris’in hedeflerini karşılamayacak. Revize strateji hakkında el sıkışmak önemli bir ilk adım. Stratejiyi revize ettiğinizde, hedefin ne olduğunu anlayacaksınız. Hükümetler sadece ilerlemek istedikleri hızda ilerleyecek” dedi.

Denizcilik endüstrisi, antropojenik seragazı emisyonlarının neredeyse %3’ünden sorumlu. Dünya çapında tüm tedarik mallarının yaklaşık %90’ını taşıyan ticaret gemileri, yılda yaklaşık 300 milyon ton kirli fosil yakıt yakıyor.