Yazı: Doç. Dr. Barış Karapınar, Kıdemli Danışman, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)
Çeviri: Sena Akkoç
1- Paris Anlaşması’na yeniden katılmak güzel: Joe Biden, ABD’nin Paris Anlaşması’na yeniden katılacağını duyurdu. Trump yönetimi, 4 Kasım 2019’da BM’ Genel Sekreterliği’ne anlaşmadan çekilmek için yürürlüğe girmesi bir yıl süren bir bildiri sunmuştu. Ama gerçek çıkış üç yıl içinde yürürlüğe girecek ve bu süre boyunca ABD hâlâ kendi emisyonlarını raporlamak zorunda. Yani ABD henüz resmi olarak anlaşmanın dışında değil. Biden, ofisteki ilk gününde bir kararname imzalayarak anlaşmaya yeniden katılacak.
Yeterli değil: Çünkü ABD zaten zayıf bir bağlılığa sahipti: Ulusal Katkı Beyanı (Nationally Determined Contribution – NDC), 2025 yılına kadar 2005 emisyon seviyesinin %26–28 oranında azaltılmasını hedefliyordu. Bu, ABD’nin COVID-19’un ekonomik etkileri altında neredeyse her zamanki gibi bir senaryo haline geliyor. ABD emisyonlarında 2020’nin ilk altı ayında, bir önceki yıla göre %13’ün üzerinde bir düşüş oldu. Biden’ın 2030’a kadar daha iddialı hedeflere ihtiyacı var.
Source: NATURE COMMUNICATIONS https://doi.org/10.1038/s41467-020-18922-7
2- Karbon nötr olma taahhüdü güzel: Biden, 2050’ye kadar ABD ekonomisini karbon nötr yapmak istediğini söyledi.
Yeterli değil: Biden’ın 2050’ye kadar ABD ekonomisini karbon nötr yapma taahhüdü belirsiz. ABD’de enerji sektörü, doğalgaz ve yenilenebilir enerjinin ucuzlamasıyla iflas eden 546’dan fazla kömürle çalışan güç ünitesi (102GW üretim kapasiteli) yüzünden zaten yeniden yapılanıyordu. Biden’ın tüm fosil yakıt endüstrisinden aşamalı olarak çıkışı nasıl ve ne zaman kaldırmayı planladığı net değil. Bunun 2030’a kadar yapılması gerekiyor.
3- ABD’nin iklim finansmanına yeniden katkıda bulunmaya başlaması güzel: Biden’ın, Trump’ın ödemeyi reddettiği Yeşil İklim Fonu’na 3 milyar dolarlık taahhüdünü yerine getirmesi muhtemel.
Yeterli değil: 3 milyar dolar, ABD’nin tarihsel emisyon sorumluluğunu ve gelişmekte olan ülkelerde sebep olduğu (ve sebep olmaya devam ettiği) uyum ihtiyaçları, kayıpları ve zararları karşılamak için yeterli değil. ABD, 1750’den beri diğer ülkelerden daha fazla seragazı salıyor. ABD, küresel tarihsel emisyonların %25’inden sorumlu. Eğer 100 milyar dolar değerindeki küresel uyum fonu için önerilen yıllık bütçeye sadık kalınırsa, ABD’nin sorumluluğu, 25 milyar dolar olacak. Biden’ın gelecek iklim finansmanı taahhüdü bunu yansıtmalı.
4- Biden’ın COVID-19 sonrası yeşil toparlanmaya yatırım yapmak istemesi güzel: Biden, iklim değişikliğini düşündüğünde aklına gelen kelimenin “iş” olduğunu söylüyor ve milyonlarca güneş paneli ve rüzgar türbini, elektrikli araba üretimi ve kurulumu yapmak istiyor.
Yeterli değil: Biden, çevre adaletine de odaklanmalı. Mali teşvikler, özellikle mevcut krizden etkilenen vasıfsız işgücünü hedeflemezse, genellikle beyaz yakalı işler yaratacak. Yeni yeşil yatırımlar, düşük gelirli topluluklara somut faydalar sağlamalı. Ayrıca, Biden’ın fosil yakıt endüstrilerinden orantısız olarak zarar görmüş topluluklara iklim adaleti getirmesi de gerekiyor.
5- Biden’ın iklim değişikliği konusunda ses olması güzel: Kampanyasının ilk zamanlarındaki isteksizliğine rağmen iklim değişikliği gündemi konusunda büyük bir yol kat etti.
Yeterli değil: Dünyanın iklim değişikliği gündemi, Biden’ın başkan yardımcılığından beri çok hızlı ilerledi. Şimdi 100’ün üzerine ülkenin net sıfır karbon hedefi var. AB ülkeleri ve diğer ülkeler, dünyaya liderlik ediyor. Biden’ın uluslararası liderliği üstlenmesi için iklim eylemini toparlaması ve hızla yürütmesi gerekiyor.
