Uzmanlar önümüzdeki 10 yılda Avustralya’daki orman yangınlarının 2400’den fazla ölüme yol açacağını öngörüyor.
Monash Üniversitesi öncülüğündeki yeni bir araştırmaya göre 2030’a kadar olan süreçte Avustralya’daki orman yangınları en iyi ihtimalle 2400 insanın ölümüne yol açabilir.
Araştırmayı yürüten Profesör Zanfina Ademi, Avustralya’daki orman yangınlarının geleceğiyle ilgili tahmini bir tablo oluşturmanın önemini vurguladı. Ademi aynı zamanda üniversitenin İlaç Kullanımı ve Güvenliği Merkezi’nin yöneticisi.
Profesör, bu araştırmanın yangınların sıklığı ve yıkıcılığına yönelik hafifletici önlemler alınması için yapılacak yatırımların öneminin altını çizecek nitelikte olduğunu söyledi.
Ademi ayrıca yangınların daha uzak gelecekte ekonomi ve sağlık alanlarında yaratacağı sonuçların net olmadığını ekledi. Profesör, ekibiyle birlikte 2021’den başlayarak 2030 yılına kadar Avustralya nüfusunun gelişimini, orman yangınları ve ortalama yaşam sürelerini de göz önünde bulundurarak bir model hazırladı. Bu modelde nüfus, her yılın doğum ve ölüm oranları hesaplanıp iç göç de dahil edilerek hesaplandı.
Araştırmanın tahminlerine göre orman yangınlarının bu sürecin sonundaki bilançosu; 2418 can kaybı ve gayrisafi milli hasılaya toplamda 17.2 milyar dolarlık bir etkiye denk geliyor. Hazırlanan modelin halihazırda giderek artan enflasyonu hesaba katmadığı, dolayısıyla gayrisafi milli hasılaya vuracak olan bilanço konusunda oldukça iyimser davrandığı ayrıca belirtiliyor.
Yaratılan model yangınlardan kaynaklı dumanın yaratacağı mental sağlık problemleri, devlet hastanelerinin kısıtlı kapasitelerine binecek olan yük ve solunum yolları sıkıntılarıyla ilgili ilaçların tedarik ihtiyacındaki artış gibi faktörleri de göz önüne almıyor. Devletin sağlık kaynaklarının diğer problemlerden çekilip buraya kanalize edilecek olmasının yaratacağı etki de hesaplanmıyor.
ScienceDirect’e bağlı Kardiyolojinin Güncel Problemleri (Current Problems in Cardiology) dergisinde yayımlanan çalışma “Bu iyimser yaklaşımlardan bakıldığında bile, Avustralya’nın orman yangınlarının sağlık ve ekonomiye bindireceği yük oldukça büyük. İnsan kaynaklı iklim değişikliği büyük orman yangınlarının yaşanma riskini artırıyor, eylem almamız gereken süre ise giderek kısalıyor” diye ekliyor.
Ademi, kolayca yanabilir malzemelerin imhası ve kontrollü yangınlar gibi pratiklerin sağlık ve ekonomide öngörülen etkileri azaltmak açısından çok önemli olduğunu söyledi. Yaşam alanlarının etrafındaki yanıcıları azaltmak, ateş yakma konusundaki yasak ve kısıtlamalara uymak ve yangın riski yüksek bölgelerde yaşamamak gibi bireysel çabaların önemini kabul ederken –ki pek çok insanın, tercihen buralarda yaşamadığını da belirterek- bunların riskleri ortadan kaldırmaya yeterli olmayacağının altını çizdi.
“Yeşil ve sürdürülebilir teknoloji politikalarının benimsenip uygulanması için hükümetin acil müdahalesine ihtiyacımız var ve etkili bir sosyal değişim için bizim de kolektif eylem gücümüzü bu yönde kullanmamız lazım” dedi.
Avustralya Ulusal Üniversitesi profesörü ve kardiyolog Dr. Arnagretta Hunter ise, giderek ciddileşen yangın kaynaklı sağlık ve çevre problemlerinin artışını değiştirmek için pek çok fırsatımız olduğunu aktardı.
Hunter, “Karşımızdaki çaresizliğin tablosu değil” derken şöyle devam etti: “Hayatımızı daha iyi hale getirecek olan değişimin fırsatlarını görmek için güçlü olmamız ve daha önce karşılaşmadığımız durumlara bizi hazırlayacak bir toplumsal işbirliğini inşa etmemiz lazım. Soluduğumuz hava, yediğimiz yemek, ihtiyacımız olan su, ödediğimiz para, konut kaybı, toplulukların kaybı… Bütün bunlar birbiriyle bağlantılı. Bizim sağlığımızı ve hayatlarımızı doğrudan etkiliyor. Özellikle bu sene hükümetin değişimiyle birlikte bütün bunları tartışmak ve sağlık, iklim değişikliği gibi alanlara yeniden yatırımlar yapmak için yeni fırsatlar görmeye başlıyoruz. Değişmekte olan çok fazla şey var.”
