;
Politika

 “Avustralya, Brezilya ve Suudi Arabistan İklim Müzakerelerini Engelliyor”

Green MEP’ten Bas Eickhout, başka yerlerde ileriye yönelik adımlar atılırken COP25’te iklim eylemini finanse edecek aşamaları bir araya getirme çabalarının engellendiğini dile getirdi.

Haber: Claire STAM,  EURACTIV

Çeviri: Çisil SEVİNÇ

Green MEP’ten Bas Eickhout, EURACTIV’e yaptığı açıklamada COP25 iklim müzakeresinde görüşülen karbon piyasasını düzenleyecek kuralların Suudi Arabistan, Avusturalya ve Brezilya tarafından engellendiğini söyledi.

“Madde 6’da, CO2 ödeneklerinin değiştirilmesini isteyen ülkeler için kuralların nasıl olacağına karar vereceğiz. Çifte hesaplamadan kaçınmalısınız ve saygın kurallarınız olmalı. Bunlar olmadığı takdirde Paris Anlaşması’nı gerçekten baltalayacaksınız” diyen Eickhout, Paris Anlaşması’nın karbon azaltımı için piyasa mekanizmasını düzenleyen maddesine atıfta bulundu.

Eickhout, “Maalesef ki, bazı aktörler bu şekilde davranmak istiyor. Avusturalya, Suudi Arabistan ve Brezilya’nın kurallarda bir çevresel bütünlük için savaşmadığı aşikâr. Bütünlük için uğraşmazsanız bir sürü zarara yol açabilirsiniz” uyarısında bulundu.

Madde 6, iklim hedefleri için gönüllü işbirliğinde üç ayrı mekanizma içeriyor: Bunların ikisi piyasalar, üçüncüsü ise piyasa-dışı yaklaşımlar üzerine kurulu.

Metinde, katılımcılar için gerekliliklerin ana hatları belirleniyor ancak Madde 6 detaylandırılmadı. Madrid’de işte bu detaylar görüşülüyor. Bu zamana kadar az bilinen ve fazlasıyla teknik kalan Madde 6, Paris Anlaşması’nı ya batıracak ya da çıkaracak bir olguya dönüşmeye başladı.

Eş zamanlı olarak, finansal dünya sırtını yavaşça fosil yakıtlara dönmeye başladı. COP25’te söz sahibi olan yatırımcılar ve şirketler, hükümetlerin iklim konusunda daha hırslı olmalarını ve düşük karbonlu ekonomi yollarını devreye sokmaları gerektiğini dile getirdi.

Öte yandan Suudi devletine ait petrol devi Aramco’nun merakla beklenen halka arz (IPO) değeri beklenenden düşük geldi ve uluslararası yatırımcıların ilgisini çekemedi. Teklif %5’ten %1,5’a düşürüldü. Aramco, Çarşamba günü Suudi borsadaki en büyük halka arz işlemini tamamladıktan sonra hisselerini sundu. Ancak Prens Muhammed bin Salman’ın beklediği 2 trilyon dolarlık değerin altında kalıyor.

Aramco halka arzını, hissedar başına en yüksek değer olan 32 riyal (7,71 euro) olarak fiyatlandırdı. Devlete şirketi, dünyanın petrol arzının %10’unu karşılayan dünyanın en büyük petrol üreticisi ve altı aylık net kârı %12 artarak 42,35 milyar euroya ulaşan en kârlı şirket.

Petrol ve gaz konuşması meselesinin diğer tarafındaki şirket, İspanyol Repsol, iş modelini 2050’ye kadar net sıfır CO2 emisyonu hedefine göre değiştireceğinin taahhüdünü verdi. Bu hareket, iklim ile ilgili finansal risk ve etkileri iş stratejilerine dahil eden ve etmeyen şirketler arasında büyüyen uçuruma vurgu yapıyor.

Bas Eickhout “IPO’nun gösterdiği üzere piyasa, fosil yakıtların çok daha az güvenli bir bahis olduğunun farkına varıyor. Eski bir görüş olan fosil yakıtların güvenli bir yatırım olduğu felsefesi kökten bir değişime uğruyor. IPO’dan alınması gereken ders işte bu” diyor.

Hollanda’dan bir yasama üyesi “İklim beklemez” diyerek özel sektörde başlayan değişimin çok daha hızlanması gerektiğini söylüyor.

Eickhout, Madrid’deki uluslararası topluluğun Avrupa’nın sürdürülebilir finans konusunda ne yaptığına dikkat kesildiğini sözlerine ekliyor. “Finansman konusundaki değişimlerde Avrupa artık ön planda. Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve sınıflandırma konularında yapmış olduğu iki değişim gösteriyor ki Avrupa düzenlemelerini değiştiriyor” diyerek, bunun dünyadaki diğer ülkeler üzerinde açıkça bir etki yaratacağının altını çizdi.

AB, geçen Perşembe (5 Aralık) günü sürdürülebilir yatırımlar konusunda bir kural kitabı kabul etti. Bu kural kitabı, sürdürülebilir faaliyet ya da “yeşil” ürünün ne olduğu hakkında ilk detaylı sınıflandırma olma niteliğine sahip.

“Sürdürülebilir yatırım yeni ana akım olmalı” diyen uzmanlar, girişimi “açık bir sinyal” olarak nitelendiriyor. Bu adım son derece teknik olsa da, yatırımcının karar vermesini şekillendirmek ve yatırımları Paris Anlaşması ile uyumlu hale getirmek için atılmış önemli bir adım.

“Finansal piyasaya ilk defa sürdürülebilirlik hakkında bir tanımlama yaptığından bu bir temel oluşturuyor. Sürdürülebilir kalkınma 1987’den beri konuşuluyor ancak finansal dünyada hiçbir zaman tanımlanmamıştı. Bu atılan dev bir adım” diyor Eickhout.

Hollandalı yasama üyesi, ilk iklim bankası olma yönünde çabalar sarf eden EIB’in sınıflandırmayı uygulayan ilk finansal kurum olacağına dikkat çekiyor.

Eickhout, “Her şey bağlantılı, Paris Anlaşması Madde 6, AB sınıflandırması, EIB’in iklim bankasına dönüşmesi. Burada noktaları birleştirdiğimizi söyleyebilirsiniz” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Bu yazı EURACTIV’de yayımlanmıştır.