;
Politika

Amazon, Koronavirüs Önlemlerini Eleştiren 2 Çalışanını Kovdu

Amazon, iki teknoloji çalışanı Emily Cunningham ve Maren Costa’yı, şirketin koronavirüs politikalarını kamuya açık bir şekilde eleştirdikleri için işten çıkardı. Cunningham ve Costa, İklim Adaleti için Amazon Çalışanları (AECJ) grubunun da kurucularındandı.

Amazon, koronavirüs salgını boyunca “gerekli” iş yerleri arasında kendisini en “gerekli” iş yeri olarak konumlandırmaya çalışıyor. Ancak teknoloji devi hem depolarında hem de şirket ofislerinde yaşanan karışıklıkları kontrol altında tutmakta zorlanıyor. Depolarda çalışanların koronavirüsten yeteri kadar korunamadıkları söylenirken ofislerdeki teknoloji çalışanları ile şirketin iklim politikaları yönetimi arasındaki gerginlik geçen hafta taşma noktasına ulaştı.

Geçtiğimiz Cuma, Amazon iki teknoloji çalışanını şirketin koronavirüs politikalarını kamuya açık bir şekilde eleştirdikleri için kovdu. Şirkette 21 yıldır kullanıcı deneyim tasarımcıları (UX) olarak çalışan Emily Cunningham ve Maren Costa, Amazon CEO’su Jeff Bezos’a daha iddialı iklim hedefleri taahhüdünde bulunması için baskıda bulunmayı amaçlayan, Aralık 2018’de kurulan şirket içi bir grubun da kurucularıydılar. İklim Adaleti için Amazon Çalışanları (AECJ) grubu, son zamanlarda Amazon’un önde gelen çalışanlarının ülke genelindeki mücadelelerini kapsamak amacıyla odağını genişletmişti.

İklim Haber'i Telegram'da Takip Edin!İklim Haber'i Linkedin'de Takip Edin!

Cunningham ve Costa, şirketin çalışanlarını ve kamu sağlığını riske atmasını ve koronavirüse maruz kalan depo çalışanlarına 500 dolar bağışta bulunma teklifini Twitter üzerinden eleştirdikten sonra işten çıkarıldılar.

Costa ve Cunningham’ın kovulmasının yanı sıra AECJ şirketin, AECJ’nin ofis çalışanlarına gönderdiği “depodaki işçilerin yaşadığı sıkıntıları doğrudan onlardan dinlemeyi ve buna uygun çözümler bulmayı” amaçlayan sanal etkinlik davetini sildiğini söyledi.

Yazar ve iklim adaleti aktivisti Naomi Klein’ı yayına davet eden AECJ web yayını, “Koronavirüs, iklim krizi ve depo çalışanlarının yaşadığı zorluklar arasında nasıl ilişkiler var? Bütün bu sorunlar eşitsizlik ve ırkçılık ile nasıl bağlantılı?” sorularına yanıt aramayı hedefliyordu. 1000’den fazla çalışan sanal etkinliğe kayıt yaptırmıştı. AECJ basın açıklamasında, etkinliğe dair şirket içi maillerin de şirket tarafından silindiğini söyledi.

Costa ise yaptığı bir açıklamada “Amazon neden çalışanlarının birbiriyle konuşmasından bu kadar korkuyor? Hiçbir şirket çalışanlarını birbirlerini desteklediği için cezalandıramaz, özellikle böyle bir pandemi sırasında” dedi.

Washington Post’a verdikleri bir açıklamada Amazon sözcüsü Drew Herderner, “Bütün çalışanların çalışma koşullarını eleştirme haklarını destekliyoruz ancak bu tüm iç politikalar karşısında bir koruma taahhüdü de vermez” dedi.

AECJ, Jeff Bezos’a açık bir şekilde şirketin iklim politikalarını artırması yönünde bir yıldan uzun bir süredir baskı yapıyor. 2019 yazında AECJ, şirketin hissedarlarına, 8700 Amazon çalışanı tarafından da desteklenen iklim değişikliği önergesini benimsemesi çağrısında bulunmuştu. Ancak çağrı geri çevrilmiş, birkaç ay sonra ise Bezos 2040 itibarıyla net sıfır karbon emisyonu taahhüdü içeren iklim planını duyurmuştu. AECJ ise planın yeterince anlaşılır olmadığını söylemiş ve grup 20 Eylül’de genç iklim aktivistleriyle dünya çapında eş zamanlı gerçekleştirilen iklim grevine, Seattle’daki merkez binayı terk ederek katılmıştı.

Şirket aynı zamanda iletişim politikasını da güncellemiş ve Amazon hakkında kamuya açık bir şekilde konuşmadan önce yönetimden onay almaları gerektiğini açıklamıştı. Ekim ayında, Costa ve Jamie Kowalski şirketin iklim politikalarını açıkça eleştirmiş ve Washington Post’a “Amazon’un gerçekleri saptırarak iklim krizine neden olan şirketlerden kâr etmeyi amaçladığını” söylemişti.

Şirketin iklim politikaları hakkında kamuya açık bir şekilde konuşarak işlerini riske atan 400 Amazon çalışanı ise Ocak ayında Twitter üzerinden “Bir politikanın, iklim krizi gibi ahlaki bir sorun karşısında bizi susturmasına izin verirsek kendi kendimizle yaşayamayacağımıza karar verdik” demişti. Tweet daha sonra silinmişti.