;
Bilim

Üç İklim Vaadine Uyulursa İklim Çöküşünden Kaçış Mümkün

COP30 zirvesinde yayımlanan bir analiz, ülkelerin yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve metan konusundaki vaatlerine bağlı kalmaları durumunda küresel ısınmanın neredeyse 1 derece daha azaltılabileceğini, böylece küresel iklim çöküşünden kurtulma umudunun korunabileceğini ortaya koyuyor.

Brezilya’nın Belem kentinde devam eden COP30 iklim zirvesinde yeni yayımlanan bir analiz, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve metan konusunda verilen üç temel iklim sözüne bağlı kalmanın, küresel ısınmayı neredeyse 1 derece azaltarak, dünyanın iklim çöküşünden kaçınma umudunu artırabileceğini gösteriyor.

Hükümetler, 2030’a kadar üretilen yenilenebilir enerji miktarını üç katına çıkarmayı, küresel enerji verimliliğini o tarihe kadar ikiye katlamayı ve metan emisyonlarında önemli kesintiler yapmayı zaten kabul etmiş durumda.

Küresel iklim politikalarını ve seragazı emisyon hedeflerini izleyen, bağımsız bir bilimsel kuruluş ve analiz ağı olan Climate Action Tracker koalisyonuna göre, her ne kadar ülkelerin bu sözleri tutmaları konusunda belirsizlik yaşansa da, sözlerin tutulması halinde, yüzyıl içinde beklenen sıcaklık artışı 0,9 derece azalabilecek.

Hatta yalnızca G20 ülkelerinin bu önlemleri uygulamaları bile 2035 yılına kadar küresel seragazı emisyonlarını 18 milyar ton azaltacak. Bu da önümüzdeki 10 yılda küresel ısınma hızını üçte bir oranında, 2040’a kadar ise yarı yarıya düşürmeye yetecek.

Vaatler Yerine Getirilirse Oyunun Kuralları Değişebilir

Raporu hazırlayan kuruluşlardan biri olan Climate Analytics’in CEO’su Bill Hare, hükümetlerin 2035 yılına kadar bunu başarabilmelerinin oyunun kurallarını değiştirebileceği yorumunu yaparak şunları söyledi: “Böylesine bir durum, önümüzdeki 10 yılda ısınma hızını hızla yavaşlatır ve bu yüzyıldaki küresel ısınmayı 2,6 dereceden yaklaşık 1,7 dereceye indirir. Bu, 2015 Paris İklim Anlaşması’nın merkezinde yer alan, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üzerine sınırlama hedefinin oldukça yakınında. Bulgular oldukça çarpıcı. Bu, ilk büyük iyileşme ve önemli bir ileri adım olur.”

Bu arada halen yerine getirilmemiş bir başka iklim taahhüdü de ormansızlaşmayı durdurmak. Nitekim bu adım, atmosferden karbondioksit emerek fosil yakıtlardan kaynaklanan kalan seragazı emisyonlarını dengeleyen dünyanın “karbon yutaklarının” daha da azalmasını önlemek için hayati önem taşıyor. Hare, bu hedeflerin zaten müzakere edildiğini ve artık yalnızca uygulamaya konması gerektiğini belirterek, “Bu COP’un tüm vurgusu uygulama üzerine, dolayısıyla tarafların işe koyulup bunu yapması gerekiyor” dedi.

Yenilenebilir enerjiyi üç katına çıkarma ve enerji verimliliğini ikiye katlama taahhütleri, 2023 yılında Dubai’de yapılan COP28’de verilmişti. O zamandan beri, Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, geçtiğimiz yıl küresel yenilenebilir enerji yatırımları artmaya devam ederek 2 trilyon doların üzerine çıktı ve bu miktar fosil yakıtlara yapılan yatırımların iki katından fazlaydı. Örneğin Çin’in yenilenebilir enerji sektörü hızla öne geçti ve Hindistan, güneş ve rüzgar enerjisine yaptığı büyük yatırımlar sayesinde hedeflerine beş yıl erken ulaştı.

Çözüme Giden Yolda Asıl Soru Siyasi

Tüm bu gelişmelere rağmen, özellikle metanı azaltmak çok daha zor görünüyor. 150’den fazla hükümet küresel metan taahhüdüne resmen katılmış durumda ve 2030 yılına kadar metan emisyonlarını 2020 seviyelerine kıyasla %30 azaltmaları gerekiyor.

Buna rağmen metan emisyonları artmaya devam etti ve birçok ülkenin bu konudaki verilerini eksik bildirdiği ortaya çıktı. Ülkeleri petrol ve gaz operasyonlarından çıkan metanı yakalamaya veya terk edilmiş kömür madenlerini ve petrol kuyularını kapatarak metan sızıntısını durdurmaya ikna etmek bile olası görünmüyor. Zira Rusya, Çin ve ABD en büyük sorumlular arasında yer alıyor.

Hükümetlerin acilen tüm bu vaatler üzerinde çalışmaya başlamaları gerektiklerini hatırlatan Hare, “Asıl soru siyasi: Hükümetler fosil yakıt endüstrisinin baskısına direnebilecek mi ve zengin ülkeler ihtiyaç duyan ülkelere finansal desteği hızlandırmayı kabul edecek mi?” dedi.

Belem’de yapılan COP30 zirvesinde hükümetlerin, halihazırdaki emisyon azaltım planlarının sıcaklık artışını taahhüt ettikleri 1,5 derece yerine 2,5 dereceye çıkaracağı gerçeğine bir yanıt üretmeleri gerekiyor.

Elbette COP30’da bu sorunların çoğu masaya gelecek ama bazı ülkeler, fosil yakıtların kullanımının sonlandırılmasına yönelik bir yol haritası hazırlama sürecini başlatmayı umsalar da petrol gelirine bağımlı ülkeler ile onların müttefiklerinden güçlü bir muhalefetle karşılaşmaları muhtemel.

İklim değişikliği, seragazı emisyonları ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında çalışan Almanya merkezli bağımsız bir araştırma ve danışmanlık kuruluşu olan NewClimate Institute’tan Niklas Höehne, üç önemli vaadin yaratacağı değişikliğin bile fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecini tetikleyeceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Rakamlarına baktığınızda, bu önlemlerin 2030’ların ortalarına kadar fosil yakıt kullanımında gerçekten ciddi düşüşler sağladığını görürsünüz. Bu nedenle, fosil yakıtlardan uzaklaşmaya yönelik ilk küresel değerlendirmede varılan anlaşmanın uygulanması yönünde de büyük bir adım olur.”