;
Ekonomi

IATA: Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı Üretimi 2025’te İki Katına Çıkacak

sürdürülebilir havacılık yakıtı
FOTO: Divyadarshi Acharya-Unsplash

IATA, 2025 yılında sürdürülebilir havacılık yakıtı üretiminin iki katına çıkarak 2 milyon tona çıkmasının beklendiğini duyurdu. Bu rakam, havayollarının yakıt tüketiminin %0,7’sini temsil ediyor.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), havayollarının sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmakta zorlanacağı konusunda giderek daha fazla uyarıda bulunuyor ve geleneksel jet yakıtından daha pahalı olan SAF üretiminin hayal kırıklığı yaratacak kadar yavaş ilerlediğini belirtiyor.

Havacılık sektörünün geneli, atık ve katı yağlar, evsel katı atıkları, selülozik atıklar gibi hammaddelerden üretilen SAF’e kademeli geçiş temelinde 2021’de 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefledi.

Kurumun Genel Müdürü Willie Walsh, üretim artışının cesaret verici olduğunu ancak nispeten küçük bir miktarın küresel havacılığın yakıt faturasına 4,4 milyar dolar ekleyeceğini söyledi.

Walsh yaptığı açıklamada, “Üretimi artırma ve maliyetleri düşürerek verimliliği artırma yolundaki ilerleme hızı artırılmalı” dedi.

Havayolu şirketleri, SAF tedariklerinin yetersizliği nedeniyle enerji şirketleriyle anlaşmazlık içindeyken, aynı zamanda daha az yakıt tüketen jetlerin teslimatındaki gecikmeler nedeniyle uçak üreticileri Airbus ve Boeing’i de suçluyor.

Pilotlar, mühendisler ve havayolu yöneticilerinden oluşan ve sektörde köklü bir dönüşüm çağrısı yapan “Call Aviation to Action” adlı grup ise, sektörün emisyonları azaltacak teknolojiler konusunda aşırı iyimser olduğunu ve sürekli artan uçuş sayısını gerektiren bir iş modeline sıkışıp kaldığını ifade ediyor. Gruba göre, sektör anlamlı bir iklim eylemi gerçekleştirmemesi nedeniyle dışarıdan ağır düzenlemelere maruz kalacak ve bu durum iklim krizi derinleştikçe sektörün yok olmasına neden olacak.

Uçakla seyahat, kilometre başına en fazla karbondioksit salımı yapan ulaşım şekli ve büyük ölçüde zengin yolcular tarafından kullanılıyor. Bu da dünya nüfusunun yalnızca %1’inin, havacılıktan kaynaklanan emisyonların %50’sinden sorumlu olması anlamına geliyor.

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), 2042 yılına kadar yolcu sayısının iki katına çıkacağını öngörüyor ve havacılık sektörü ise daha verimli uçaklar, sürdürülebilir yakıtlar ve Corsia programı ile karbondioksit emisyonlarının kontrol altına alınabileceğini savunuyor.

Bağımsız uzmanlar ise, havacılıktan kaynaklanan emisyonları azaltmaya yönelik önlemlerin trafik hacminin iki katına çıkmasını telafi etmesinin son derece düşük bir ihtimal olduğunu söylüyor.