;
Bilim

2019 Karbon Emisyonlarının Arttığı Bir Yıl Olacak

İngiliz meteorologlar 2019 yılı için, insan kaynaklı karbon emisyonlarındaki artışa dair oldukça karamsar bir bilimsel tahminde bulunuyor. Küresel ısınmadaki artış ormanların bu ısınmaya ayak uyduramamasına yol açabilir.

Haber: Gülce DEMİRER

İngiliz meteorologlar 2018’in seragazı emisyon oranlarında rekor kırdığını belirterek 2019’da karbondioksit salımında artış yaşanacağı konusunda uyarıyor. Bu artışın insan kaynaklı iki nedenden ötürü olabileceği belirtiliyor. Rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına her zamankinden daha fazla yatırım yapılmış olsa da enerji santralları, fabrikalar, otomotiv kullanımı, inşaat sektöründe çimento yapımı gibi birçok alanda karbondioksit salımı artarak devam edecek.

Atmosferden fazladan karbon emen ve onu ormanlardaki canlı kereste ya da okyanuslardaki kemik ve kabuklar gibi tutan doğal döngünün düşük performans göstermesi bekleniyor. Bu, büyük ölçüde tropik iklimlerdeki doğal döngüsel değişiklikten kaynaklansa da karbondioksitin emilmesini sağlayarak doğal karbon yutak alanı görevi gören ve bunu oksijen olarak geri döndüren ormanların insanlar tarafından yakılması ve ormansızlaştırılması da etkili oluyor.

Hawaii’deki Eşsiz Ölçüm

 İklim bilimcilerin yaşanacakları öngörebilmesinin bir sebebi var. Hiçbir sanayi veya şehir kirliliğine ve atığına maruz kalmayan, Hawaii, Pasifik’te bulunan bir dağın en uç noktasında 60 yıl önce ölçülmüş bir veri döngüsü bunu mümkün kılıyor. Met Office’ten Richard Betts, 1958’den beri Hawaii Mauna Loa gözlemevinde alınan kayıtlara göre atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunda %30 oranında bir artış tespit ettiklerini söylüyor. Birikmiş aşırı karbondioksitin bir kısmını emen doğal karbon rezervuarı olan ormanlar olmasaydı bu artışın daha da yükseleceğinin altını çiziyor. Ancak 2019 için Betts, bu karbon rezervuarlarının nispeten zayıflamasını beklediklerini, bu nedenle insan kaynaklı emisyonlardaki zirve oranın geçen yıla göre daha fazla olacağını söylüyor.

Bir yıl önce tropik Pasifik bölgesinin nispeten serin olması ve yağışların artması karasal ekosistemlerin gelişmesine ve atmosferdeki karbonun emilmesine olanak sağladı. Ancak daha sıcak bir iklimde birçok bölgede toprak daha kuru hale gelir ve bu da bitkilerin büyümesini sınırlar.

İnsanlık tarihi boyunca atmosferdeki karbondioksit oranının, Sanayi Devrimi ve buharlı makinelerin icadına kadar, milyonda 280 parça (ppm) olduğu tahmin ediliyor. Ancak son 10 yılda bu oran 400 ppm’e çıkmış ve 2018 Mayıs ayında yapılan ölçümlerde bu oran 414,7 ppm ile zirveye ulaşmıştı. 2019 yılında ise bu oranın ortalama 2,75 ppm artacağı öngörülüyor.

University College London’dan Julienne Stroeve, bu haberlerin oldukça iç karartıcı olduğunu belirtmekle birlikte geçen seneki karbondioksit oranının 110.000 kilometrekarelik Antarktika buzulunu eritmeye eş değer olduğunu söylüyor ve buzul kaybının doğrudan atmosferdeki karbondioksit oranının artmasına bağlı olduğunu belirtiyor.

Ormanlık Alanlar İçin Büyük Bir Tehdit

Lancester Üniversitesi Çevre Merkezi’nden Jos Barlow, tropiklerdeki ormansızlaştırma çalışmalarının devam etmesinin büyük bir tehlikeye işaret ettiği konusunda uyarıyor. Brezilya Amazon bölgesindeki ormansızlaştırma 2018 yılında 8.000 kilometrekare arttı ve bu her 80 saniyede bir futbol sahası kaybetmeye eşdeğer. Barlow, “Ormansızlaştırmadaki bu artış İngiltere’nin aynı süre zarfında neden olacağı karbondioksit emisyon oranlarını bile geçecektir” diyor.

Profesör Betts ise Mauna Loa’da gerçekleştirilen karbondioksit ölçümlerinin, insanlığın iklim ve gezegenle olan etkileşimi adına önemli bir hatırlatıcı olduğunu belirtiyor: “Aylık ölçümlere baktığımızda, gezegenin tıpkı ‘nefes alması’ gibi, mevsimsel bitki örtüsünün büyümesine ve zayıflamasına bağlı olarak karbondioksit oranlarında artışlar ve düşüşlerin yaşandığı döngüler görüyoruz. Ancak geçtiğimiz her yılın kabondioksit emisyon oranı bir öncekinden daha yüksek oluyor, insanlık atmosfere karbondioksit eklemeyi bırakana kadar da bu böyle devam edecek.”