AB, iklim değişikliğiyle mücadeleye daha fazla katkı sunmak adına küresel kalkınma bankalarının reformuna verdiği desteği sürdürmeyi planlıyor. Bu tutum, Brüksel’i bu ay yapılacak Dünya Bankası ve IMF toplantıları öncesinde ABD ile karşı karşıya getiriyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası Grubu, ABD Başkanı Donald Trump’ın finansman kesintilerini hızlandırdığı ve iklim inkarcılığını körüklediği bir ortamda Washington’da yıllık toplantılarına hazırlanıyor.
Nisan ayında ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, kurumların temel görevlerine yeniden odaklanmaları gerektiğini söylerken, iklim değişikliği gibi konulara çok fazla zaman ve kaynak ayırdıklarını belirtti.
AB maliye bakanlarının cuma günü gerçekleştirdiği toplantının taslak sonuçları ise, AB’nin kalkınma bankalarının iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarına desteğini yineleyeceğini ve finansmanın daha fazla kullanılabilmesi için reformlar yapılması yönünde baskı yapacağını gösterdi.
Taslakta, AB’nin “tüm paydaşları, küresel iklim eyleminin hızlandırılmasına yönelik Paris Anlaşması hedeflerine uyum sağlamak ve ölçeklenebilir bir şekilde çok taraflı kalkınma bankalarının (MDB) güçlendirilmesini desteklemeye çağırdığı” belirtildi.
ABD, Dünya Bankası ve IMF’nin en büyük hissedarı konumunda. Almanya ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu AB üyelerinin kurumlardaki oy hakları daha kısıtlı.
Bakanların onaylamasından önce değişebileceği belirtilen AB belgesinde, bloğun daha büyük özel yatırımların önünü açmak için projelerin riskini azaltma, yerel para birimiyle finansman sağlama ve kredi riski verilerini daha şeffaf hale getirme reformlarını desteklediği aktarıldı.
Çok taraflı kalkınma bankalarının fosil yakıtlara yönelik finansmanlarını aşamalı olarak durdurmaları ve “bu bağlamdaki çabalar ve ilerlemeler hakkında kapsamlı raporlar sunmaları” gerektiği de ifade edildi.
Son birkaç yıldır Dünya Bankası ve diğer çok taraflı kalkınma bankaları, daha fazla fon ayırmalarını veya iklimle ilgili daha fazla risk almalarını sağlayacak reform süreçlerine başladılar. Barbados gibi aşırı hava koşullarına karşı savunmasız ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin yüksek borç seviyeleri, iklim değişikliği ve yavaş büyüme gibi zorlukları ele almak için reform çağrılarına öncülük ediyor.
Kampanyacılar, Trump yönetimindeki ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadelede küresel çabalardan geri adım atmasına rağmen, Dünya Bankası’nın 13-18 Ekim tarihlerinde yapılacak yıllık toplantısından önce bu çağrıları göz önüne alması gerektiğini belirtti.
Avrupa’nın kendi kredi kolu olan Avrupa Yatırım Bankası ise iklim değişikliğini temel odak noktası haline getirdi ve 2030 yılına kadar iklim değişikliğine uyum için yaptığı yatırımları 30 milyar euroya çıkarmayı hedefliyor.
