BM İklim Şefi Stiell, “İklim mücadelesini kazandığımızı söylemiyorum. Ancak tartışmasız hâlâ mücadelenin içindeyiz” dedi.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Sekreteri Simon Stiell, Brezilya’nın Belém kentinde düzenlenen COP30’da anlaşmaya varılmasının ardından, dünyanın iklim kriziyle mücadeleyi kazanmadığını ancak mücadelenin hâlâ devam ettiğini söyledi.
COP30’daki ülkeler, Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkelerin muhalefeti nedeniyle fosil yakıt çağının perdesini aralamayı başaramadılar ve Amazon’da düzenlenen bir konferansta ormansızlaşmaya son verecek bir yol haritasını ortaya koyamadılar.
Ancak milliyetçiliğin, savaşın ve güvensizliğin hüküm sürdüğü çalkantılı bir dönemde, görüşmeler korkulduğu gibi çökmedi. Çok taraflılık yaşamaya devam etti.
BM İklim Şefi Simon Stiell, iklim zirvesindeki uzun ve zaman zaman öfkeli bir son oturumun ardından, “Bu COP zirvesinin fırtınalı siyasi sularda gerçekleşeceğini biliyorduk. İnkar, bölünme ve jeopolitik, bu yıl uluslararası iş birliğine ağır darbeler vurdu” dedi.
Ancak Stiell, COP30’un “iklim işbirliğinin canlı olduğunu” gösterdiğini ekleyerek, Donald Trump yönetimindeki ABD’nin Belém’e kimseyi göndermemeyi tercih etmesine dolaylı bir gönderme yaptı. İklim krizini bir “aldatmaca” ve “dolandırıcılık” olarak niteleyen Trump, tehlikeli küresel ısınmayla mücadelede ilerleme sağlanmasına karşı çıkanların temsilcisi haline geldi.
Stiell, “İklim mücadelesini kazandığımızı söylemiyorum. Ancak tartışmasız hâlâ mücadelenin içindeyiz. Burada, Belém’de milletler birliği, bilimi ve ekonomik sağduyuyu seçtiler. Bu yıl bir ülkenin geri adım atmasına çok dikkat çekildi. Ancak 194 ülke dayanışma içinde, iklim iş birliğini destekleme konusunda kaya gibi sağlam durdu” diye konuştu.
COP30 anlaşmasının bir bölümüne dikkat çekerek, “Düşük sera gazı emisyonlarına ve iklime dayanıklı kalkınmaya doğru küresel geçiş geri döndürülemez ve geleceğin trendidir” dedi.
