Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin Pasifik ve Afrika gibi kırılgan bölgelere odaklanan, kuzey ile güneyi birbirine bağlayan bir COP vadettiğini söyledi. Türkiye zirvenin Başkanlığını üstlenecek, müzakereleri ise Avustralya yönetecek.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30’uncu Taraflar Konferansı (COP30) Brezilya’nın Belem kentinde sona erdi. Türkiye ve Avustralya 2022’den bu yana COP31’in ev sahipliği için yarışıyordu. Türkiye’nin COP31 Taraflar Konferansı’nın ev sahipliğini ve başkanlığını elde etmesinin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum açıklamalarda bulundu.
Dünya için atılan tüm adımlarda, iklim değişikliği ve çevre sorunlarının giderilmesine yönelik çalışmalarda merhamet bilinciyle hareket ettiklerini vurgulayan Bakan Kurum, “Türkiye, dünya barışına ve karşı karşıya olduğumuz pek çok küresel sorunun çözümüne önemli katkılar sağlamıştır. İnsanlığın geleceği için verdiğimiz bu katkıları, COP31 başkanlığı dönemimizde de kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) en üst karar organı olan Taraflar Konferansı’nın başkanlığını ve ev sahipliğini üstleniyoruz” dedi.
COP31 Başkanlığı’nı, bugüne kadar kazandığı ivmeyi şeffaf ve tüm tarafları kapsayıcı bir şekilde daha da ileri taşımak için çalışacağını belirten Bakan Kurum, “Kıymetli temsilciler, bugün Avustralya ile tarihten gelen bağlarımızı ve dostluğumuzu ileriye taşıyacak, iklim eylemine önemli katkılar yapacağına inandığımız yenilikçi bir adım attık. İnanıyorum ki bundan sonra da COP31 sürecini Avustralya’yla birlikte kimseyi geride bırakmayan, adil, kapsayıcı, katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yürüteceğiz. Ayrıca şunu da ifade etmek isterim; Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki kararlılığını, liderliğini ve uluslararası iş birliğine yönelik samimi yaklaşımını her platformda ortaya koymaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda kalıcı ve somut adımlar atıyoruz. COP31 sürecinde de insanlığın ve gezegenimizin beklentilerine ve acil ihtiyaçlarına yönelik en etkin çözümleri, Türkiye–Avustralya iş birliğiyle hayata geçireceğiz. Bugünden itibaren geleceğimiz için en anlamlı maratonu başlatıyoruz. Türkiye olarak sadece kendi bölgemize değil, özellikle Pasifik ve Afrika gibi kırılgan bölgelere de odaklanan; kuzey ile güneyi birbirine bağlayan, adil ve dengeli bir Taraflar Konferansı düzenlemeyi taahhüt ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Müzakereleri Avustralya Yönetecek
UNFCCC’nin internet sayfasında yer alan “Türkiye –Avustralya Ortaklık Esasları” isimli belge Türkiye ve Avustralya’nın COP31 uzlaşısının detaylarını ortaya koydu.
Metinde, Türkiye’den bir temsilcinin, COP31 Başkanı olacağı belirtiliyor. İkili düzenleme kapsamında, “COP31 Başkanı”, COP31 süresince COP31 müzakerelerine liderlik etme görevlerini özel yetkiye sahip olacak bir Avustralya temsilcisine devredecek ve o kişi “Müzakere Başkanı” olarak atanacak. Avustralya temsilcisi aynı zamanda COP31 süresince COP Başkan Yardımcısı olarak görev alacak.
Türkiye ve Avustralya, sırasıyla “COP31 Başkanı” ve “Müzakereler Başkanı” görevini üstlenecek ve birbirleriyle istişarelerde bulunacak. İki ülke arasında görüş ayrılığı olması halinde ise, görüş ayrılığı karşılıklı memnuniyetle giderilinceye kadar istişareler devam edecek.
Türkiye aynı zamanda COP31’in eylem gündeminden sorumlu olacak. Yanı sıra BM Yüksek Düzeyli İklim Şampiyonunu atayacak. Avustralyalı Müzakereler Başkanı ise, 1 yıllık sürede istişareler ve toplantılar düzenlemek, müzakereleri yönetmek, yardımcı kolaylaştırıcıları atamak, zirvedeki bir anlaşmaya dair taslak metni hazırlamak ve ön kararı yayımlamak gibi sorumluluklara sahip olacak.




