;
Bilim

COP30: İklim Bilimi Bize Ne Söylüyor?

COP30
FOTO: Pexels

COP30 zirvesi bugün Brezilya’nın Belem kentinde başlarken, zirveden önce yayımlanan raporlar, dünyanın iklim değişikliği ile mücadelede yetersiz kaldığına işaret ediyor.

Yağmur ormanları kenti Belem’de bugün başlayan ve 21 Kasım’a kadar devam edecek 30. Taraflar Konferansı’nda yaklaşık 200 ülke sıcaklık artışını Paris Anlaşması kapsamında belirlenen hedefler doğrultusunda sınırlamak için bugüne kadar yapılanları ele alacak ve iklim eylemini nasıl hızlandıracaklarını tartışacak.

Zirve öncesinde yayımlanan raporlar ise dünyanın gidişatına dair olumlu sinyaller vermiyor. Zirvenin önemli odak noktalarından biri Ulusal Katkı Beyanları (NDC), yani ülkelerin emisyon azaltım planları. BM’nin yayımladığı 2025 NDC Sentez Raporu, 60 ülkenin yakın zamanda hazırladığı iklim planlarının, iklim değişikliğinin en kötü etkilerini önlemek için gerekenin çok gerisinde kaldığını ortaya koydu. Tüm bu planlar bir araya getirildiğinde, 2035 yılına kadar karbon emisyonlarını 2019 seviyelerine göre yalnızca yaklaşık %10 oranında azaltacak. Bu, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için gereken küresel emisyon azaltımının yalnızca altıda biri kadar. BM bu bulguları, 2015 Paris Anlaşması kapsamında Ulusal Katkı Beyanı (NDC’ler) olarak bilinen ulusal planların değerlendirmesi kapsamında yayımladı, ancak birkaç önemli ülkenin değerlendirmeleri eksikti. Çin ve AB henüz NDC’lerini ayrıntılı olarak açıklamadı, ancak emisyon azaltım hedeflerine dair duyurular yaptı.

COP30’un bir diğer önemli odak noktası ise, aşırı hava olaylarına karşı altyapıları güçlendirmekten kuraklığa dayanıklı ürünler yetiştirmeye kadar, iklim değişikliğinin giderek daha tehlikeli ve maliyetli hale gelen etkilerine uyum sağlama çabaları olacak. iklim değişikliğine uyum göstermek hayati önem taşıyor. Ancak BM Çevre Programı’nın (UNEP) son Uyum Açığı raporu, uyum çalışmaları için vaat edilen uluslararası fonlamanın çok uzağında kalındığı gösteriyor. Zengin ülkeler, 2021 yılında gelişmekte olan ülkelere yönelik yıllık kamu uyum finansmanını 2025 yılına kadar yaklaşık 40 milyar dolara çıkarma sözü vermişti. Bunun yerine, bu rapordaki son rakamlara göre, finansman 2022’de 28 milyar dolardan 2023’te 26 milyar dolara düştü. 2024 ve 2025 yılına ait veriler ise henüz mevcut değil. Raporda, gelişmekte olan ülkelerin uyum finansmanı ihtiyacının 2035 yılına kadar yılda 310 milyar doları aşacağı, bunun da 2023 seviyelerinin 12 katı olacağı öngörülüyor.

NDC’ler Paris Anlaşması Hedefleriyle Uyumlu Değil

Ülkeler iki sene önce Dubai’deki COP28 zirvesinde “fosil yakıtlardan uzaklaşma” konusunda anlaşmaya varmıştı. Her ne kadar bu karar bir tarih vermese de, fosil yakıtların çağının sonu olarak kabul görmüştü. COP26’da ise kömürden aşamalı azaltım kararı alınmıştı. Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) tarafından yayımlanan yıllık İklim Eylem Durumu raporu ise ülkelerin anlaşmalar doğrultusunda hareket etmediğini gösteriyor. Çalışmaya göre, küresel kömür kullanımı 2024 yılında tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Elektrik üretiminde kömürün payı azalırken artan enerji talebi toplam kömür tüketimini yeniden yukarı çekiyor. Raporda, kömürün enerji sistemlerinden aşamalı olarak çıkarılması hedefine yönelik ilerlemenin durma noktasına geldiği belirtiliyor. Kömürden çıkmak, Paris Anlaşması’nın 1.5 derece hedefini tutturmak için hayati önem taşıyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) “Emisyon Açığı 2025” isimli raporu da, dünyanın 2.3 – 2.5 derecelik bir ısınmaya doğru ilerlediğini ortaya koydu. UNEP’in tahmini, ülkelerin şu ana kadar emisyonları azaltma yönünde verdikleri sözleri yerine getireceklerini varsayıyor. Eğer bunlar sağlanamazsa dünya daha da ısınacak. UNEP, 1,5 derecelik ısınmanın “tersine çevrilmesinin” zor olacağını belirterek, ülkelerin kontrolden çıkan iklim değişikliğini önlemek için daha hızlı hareket etmeleri ve sera gazı emisyonlarını daha da büyük oranda azaltmaları gerektiğini kaydetti. Dünya, yine de 30 yıllık iklim müzakerelerinde bir miktar ilerleme kaydetti. 10 yıl önce, Paris Anlaşması imzalandığında, gezegen yaklaşık 4 derecelik bir sıcaklık artışına doğru ilerliyordu. Ancak UNEP, 2024 yılında küresel karbon emisyonlarının %2,3 daha artarak 57,7 gigaton CO2 eşdeğerine ulaştığını belirtti.