;
Politika

İklim Hedefleri Tehlikede: Ülkeler Fosil Yakıt Çıkarma Faaliyetlerini Artırıyor

fosil yakıt

Yeni veriler, dünya genelinde hükümetlerin kömür, gaz ve petrol çıkarma faaliyetlerini artırdığını ve bunun iklim hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırdığını gösteriyor.

Ülkeler, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmaktan uzak, önümüzdeki on yıllarda, karşılaştırılabilir verilerin derlendiği son tarih olan 2023’e kıyasla daha yüksek seviyelerde fosil yakıt üretimi planlıyor.

Bu artış, ülkelerin BM iklim zirvelerinde “fosil yakıtlardan uzaklaşma” ve özellikle kömür üretiminin kademeli olarak azaltılması yönündeki taahhütlerine aykırı.

Planlanan yeni fosil yakıt projelerinin tamamı hayat bulursa, dünya 2030 yılında küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelere göre 1,5 derecede sınırlandırmak  için gereken miktarın iki katından fazla fosil yakıt üretecek.

Stockholm Çevre Enstitüsü’nde (SEI) program direktörü olan Emily Ghosh, “Fosil yakıt üretimi zirveye ulaşmış ve düşmeye başlamış olmalıydı. Gecikme, iklim üzerindeki baskıyı önemli ölçüde artırıyor” dedi.

Hükümetlerin “rotayı acilen düzeltmesi” gerektiğini söyleyen Ghosh, mevcut ve planlanan aşırı fosil yakıt üretiminin, dünyanın kalan “karbon bütçesini” – 1,5 derece eşiğini kalıcı olarak aşmadan salınabilecek miktarı – hızla tükettiği anlamına geldiğini söyledi.

SEI, Climate Analytics ve Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü’nün hazırladığı Üretim Açığı 2025 raporu, ABD, Rusya, Suudi Arabistan, Çin, Kanada, Brezilya, Avustralya ve İngiltere dahil olmak üzere dünya genelindeki 20 büyük fosil yakıt üreticisini analiz etti. Bu ülkeler, küresel fosil yakıt üretiminin yaklaşık %80’ini temsil ediyor.

Sadece İngiltere, Avustralya ve Norveç, 2023 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar petrol ve gaz üretimini azaltmayı planlıyor. Ankete katılan 20 ülkeden 11’i, 2023’ten bu yana fosil yakıt üretim planlarını artırdı.

Çin, ABD, Almanya ve Endonezya dahil olmak üzere birçok ülke en azından kömür üretimini azaltmayı planlıyor. Ancak Hindistan, Rusya, Kolombiya ve Avustralya madencilik faaliyetlerini artıracak.

Fosil yakıtlara olan talep de önemli. Ülkeler yenilenebilir enerjiye yönelmeli ve yeni petrol, gaz ve kömür üretimine olan ihtiyacı ortadan kaldırmak için enerjiyi daha verimli kullanmalı. Climate Analytics’ten Neil Grant şunları söyledi: “Henüz fosil yakıtlara olan talep de zirveyi görmedik. Ancak enerji sistemindeki değişimin ve yenilenebilir enerjinin hızı göz önüne alındığında bu durum önemli ölçüde değişebilir.”

Fosil Yakıtlardan Uzaklaşma Pratikte Ne Anlama Geliyor?

Grant, “Fosil yakıt talebini yeniden şekillendirecek bir enerji dönüşümünün şafağındayız. Ancak çok fazla tehlike var. Bunlardan biri de fosil yakıt lobisinin sesinin giderek yükselmesi ve bizi daha temiz, daha iyi, daha yeşil bir ekonomiye doğru bu değişimden alıkoymasıdır. Bu durum iklim kaosuna veya önemli olumsuz ekonomik etkilere yol açabilir” diye ekledi.

2021’de düzenlenen COP26’da tüm ülkeler kömürün “aşamalı olarak azaltılması” konusunda el sıkıştı. Müzakerelerde, bir zaman çizelgesi olmadan “aşamalı çıkış” taahhüdü verilmişti ancak Çin ve Hindistan’ın son dakika müdahalesi, “aşamalı azaltım” gibi daha zayıf bir dilin kabul edilmesine yol açmıştı.

2023’te Dubai’de düzenlenen COP28 zirvesinde ülkeler “fosil yakıtlardan uzaklaşma” konusunda anlaştı, ancak bunun pratikte ne anlama geleceği belirtilmedi.

Raporun baş yazarı Derik Broekhoff şunları söyledi: “Hükümetler, 2023’te iklim değişikliği ile mücadele etmek için fosil yakıtlardan uzaklaşma ihtiyacını resmen kabul etti. Ancak raporumuzun da açıkça ortaya koyduğu gibi, birçok ülke temiz enerjiye geçiş taahhüdünde bulunurken, diğer birçoğunun fosil yakıtlara dayalı bir oyun planını kullanmaya devam ettiği ve iki yıl öncesine göre daha fazla üretim planladığı görülüyor.”

Üretim Açığı 2025 raporu, dünya liderlerinin bu hafta New York’ta BM Genel Kurulu kapsamında BM Genel Sekreteri António Guterres ile görüşmeye hazırlandığı sırada yayımlandı.

Guterres, ülkeleri bu kasım ayında Brezilya’da yapılacak COP30 zirvesi öncesinde sera gazı emisyonlarını azaltmak için yeni taahhütlerde bulunmaya çağıracak. 2015 Paris Anlaşması uyarınca hükümetlerin bu yıl 2035 yılına kadar emisyonlarını nasıl azaltacaklarını aktaran yeni ulusal planlarını sunmaları gerekiyor.