;
Politika

Türkiye’nin COP31 Rakibi Gaz Projesinin Ömrünü 45 Yıl Uzatıyor

COP31
FOTO: Chris Liverani / Unsplash

Türkiye ile COP31’e ev sahipliği yapmak için yarışan Avustralya, büyük bir gaz projesini 2070’e kadar uzatma kararı aldı. Pasifik’te yer alan küçük ada devletleri ise kararı sert bir şekilde eleştirdi.

Güney Pasifik Okyanusu’nda, 80’den fazla adadan oluşan bir ada ülkesi Vanuatu’nun iklim bakanı, Avustralya’nın dünyanın en büyük sıvılaştırılmış gaz projelerinden birini genişletme kararına hayal kırıklığıyla tepki gösterdi.

Birleşmiş Milletler’in önümüzdeki haftalarda büyük iklim zirvesine hangi ülkenin ev sahipliği yapacağını açıklaması beklenirken, Avustralya etkinliğin Adelaide’de bir “Pasifik COP”u olarak düzenlenmesi için bastırıyor. Türkiye ise Antalya’da zirveye ev sahipliği yapmayı planlıyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, The Guardian’a konuşan Vanuatu’nun İklim Uyum Bakanı Ralph Regenvanu, North West Shelf gaz projesine 2070 yılına kadar devam etmesi için onay verilmesinin ardından, ev sahipliği teklifini destekleyen Pasifik liderlerinin artık “soru işaretleri taşıdığını” söyledi.

Bilim insanları ve aktivistler, projenin süresini uzatma kararının önümüzdeki on yıllarda 6 milyar tona kadar sera gazı salımına yol açabileceğini belirtti. Regenvanu, açıklamasında, “Eğer Avustralya COP’a ev sahipliği yapacaksa, görmek istediğimiz liderlik bu değil” dedi.

Avustralya’ya Çifte Söylem Eleştirisi

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong ise hükümetinin Woodside gaz tesisinin ömrünün uzatılmasını onaylamasından bir hafta önce Vanuatu’yu ziyaret etti. Ziyaret sırasında Avustralya’nın “çok yüksek emisyonlu bir ekonomi” olduğunu söyleyen Wong, “Bu durumu tersine çevirmemiz gerekiyor” demişti.

Regenvanu ise bunu “Avustralya’dan gelen çifte söylem” olarak nitelendirdi ve COP sırasında da aynı durumun yaşanmasından endişe ettiğini söyleyerek ekledi:

“Pasifik’teki bizler için bir mesajı duyup ardından hükümetin eylemlerinin bize söyledikleriyle tamamen çeliştiğini görmek kafa karıştırıcı.”

Fosil yakıt endüstrisine verdiği destekle ilgili endişelerine rağmen, Regenvanu COP31’e ev sahipliği başvurusu konusunda Avustralya hükümetini desteklemeye devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Avustralya’nın yanında durmaya devam ediyoruz ama olanlardan dolayı büyük hayal kırıklığı yaşıyoruz. Bu durum, Avustralya’nın gerçekten tercih edilecek bir ortak olup olmadığı ve gerçekten Pasifik’in dostu olup olmadığı konusunda doğal olarak bazı soruları gündeme getiriyor.”

COP, yani “İklim Değişikliği Taraflar Konferansı”, hükümetlerin iklim değişikliğine nasıl yanıt verileceğini müzakere ettiği ve küresel sıcaklık artışını sınırlamayı amaçlayan Paris Anlaşması gibi paktların geliştirildiği toplantıları içeriyor. Birleşmiş Milletler’in iklim görüşmeleri geçmişte büyük fosil yakıt üreticisi ülkelerde yapılması nedeniyle eleştirilmişti. Nitekim bazı uzmanlar, ev sahipliği yapacak ülkelerin önce iklim konusunda ne kadar kararlı olduklarını kanıtlamaları gerektiğini ısrarla belirtiyorlar.

Öte yandan Pasifik liderleri, Avustralya’nın 2026’da bir Pasifik COP’una ev sahipliği yapma teklifini bugüne kadar hep destekledi. Bu konferansın, iklim değişikliğinin Pasifik ülkeleri üzerindeki kriz boyutundaki etkilerini gözler önüne sermesi ve daha iddialı küresel eylemler için savunuculuk yapmalarına yardımcı olması bekleniyor. Ancak bölge liderleri, Avustralya’nın fosil yakıtlara olan devamlı bağımlılığını da eleştiriyor.

Yine Pasifik’te yer alan ve küçük bir ada devleti olan Palau’nun Devlet Başkanı Surangel Whipps Jr, da, Avustralya’nın ev sahipliği teklifinin “değeri ve güvenilirliğinin” kısmen yeni gaz ve kömür projelerinden uzaklaşma taahhüdüne bağlı olduğunu söyledi.

Tuvalu’nun içişleri, iklim değişikliği ve çevre bakanı Maina Talia ise, Avustralya’nın North West Shelf gaz projesini uzatma kararının bölgede yaşayanların hayatlarını tehdit ettiğini ve Pasifik-Avustralya iklim ortaklığının ruhuna aykırı olduğunu belirtti.