;
Ekonomi

Aşırı Hava Olayları Tarımı Vurdu: 30 Yılda 3 Trilyon Dolarlık Kayıp

aşırı hava olayları

Yeni bir araştırmaya göre kuraklık, sel ve zararlıların yayılması gibi felaketler son 30 yılda tarımda 3 trilyon dolardan fazla kayba yol açtı ve bu kaybın büyük kısmı iklim kriziyle daha da kötüleşti.

BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, 1991-2023 yılları arasında toplamda yaklaşık 5 milyar ton tahıl, 3 milyar tona yakın meyve ve sebze, 1 milyar tona yakın et ve süt ürünü afetler nedeniyle yok oldu.

“Felaketlerin Tarım ve Gıda Güvencesi Üzerindeki Etkisi 2025” başlıklı rapora göre, söz konusu dönemde tarım sektöründe yılda yaklaşık 100 milyar dolar kaybedildi. Bu rakam küresel GSYH’nın yaklaşık %4’üne denk geliyor.

Kayıpların neredeyse yarısı Asya’da yaşandı ve yaklaşık 1,5 trilyon dolarlık hasar meydana geldi. Amerika kıtası ise 700 milyar dolarlık zarar ile karşı karşıya kaldı. Afrika, ürünlerinin değeri bakımından daha az zarar gördü ve Amerika kıtası ile benzer bir zararla karşılaştı: 700 milyar dolar. Ancak bu rakam, ekonomisinin büyüklüğü ile kıyaslandığında, kıtanın GSYH’sinde %7’den fazla bir kayba yol açtı.

FAO raporunda şu tespitlere yer verildi: “Tarımın istihdam ve gelirde önemli bir paya sahip olduğu ekonomilerde, bu kayıplar gıda güvencesi ve kırsal istikrar açısından ciddi sonuçlar doğurdu.”

İklim kriziyle birlikte yoğunlaşan deniz sıcak hava dalgaları balıkçılığa da zarar verdi: Küresel balıkçılığın yaklaşık %15’i etkilendi ve 1985 ile 2022 yılları arasında 6,6 milyar dolarlık kayıp yaşandı.

FAO Genel Direktörü Qu Dongyu, raporun önsözünde şu ifadelere yer verdi: “Burada sunulan bulgular, tüm paydaşların acilen harekete geçmesini gerektiriyor. Hükümetler afet risklerinin azaltılmasını tarım politikalarına ve yatırımlarına entegre etmeli. Özel sektör, dijital yeniliklere eşit erişimi garanti altına alan ortaklıklara girmeli. Kalkınma ortakları kaynaklarını acil müdahaleden, öngörülü eyleme ve dayanıklılık oluşturmaya kaydırmalı. Uluslararası toplum, tarımsal dayanıklılığa yatırım yapmanın bir maliyet değil, sürdürülebilir kalkınma, barış ve refah için bir temel olduğunu kabul etmeli.”

Haber Merkezi

İklim Haber - Haber Merkezi